Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Kastamonu
Gizli buzlanma trafik kazalarına sebep oldu: 3 yaralı
05 Aralık 2025 Cuma - 22:33:28
Kastamonu’da gizli buzlanma sebebiyle meydana gelen iki farklı trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Kaza, Kastamonu-Araç karayolu Gelersin köyü yol ayrımında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.A. idaresindeki 34 FV 6686 plakalı Fiat marka hafif ticari araç, gizli buzlanma sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kaldırıma çarptı. Refüjde takla atarak karşı şeride geçen hafif ticari aracın sürücüsü A.A. ile eşi S.A. yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. İkinci kaza ise, Kastamonu-Araç karayolu Kanlıgöl mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İ.D. yönetimindeki 52 KF 429 plakalı otomobil, gizli buzlanma sebebiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu istinat duvarına çarptı. Kazada yaralanan sürücü, sağlık ekiplerince Araç Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazalarla ilgili inceleme başlatıldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51
Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama
Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39
Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak"
Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:32
Kastamonu Üniversitesi’nde özel bireyler ve engellilerin sorunları konuşuldu
Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen panelde engelli ve özel bireylerin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla panel gerçekleştirildi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen programa, akademisyenler, öğrenciler, sivil toplum temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, özel bireyler ile aileleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Tuna, özel bireylerin toplumsal yaşama tam eşit ve etkin bir şekilde katılmalarını desteklemek zorunda olduklarını hatırlattı. Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şube Başkanı Serhat Yolaşığmazoğlu ise özel bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştığı güçlüklerin ancak tüm paydaşların katkılarıyla azaltılabileceğini ifade ederek, daha kapsayıcı bir toplum için dayanışma çağrısı yaptı. Engelli olmanın kendi tercihleri olmadığını söyleyen Yolasığmazoğlu, engelliler için birçok çalışma yapıldığını, ancak yaşadıkları birçok sorunun ise devam ettiğini ifade ederek, "Normal insanlardan farklı olarak bizim sırtımızda sorunlarımız var. Öyle düşünmemiz lazım. O yüzden biraz daha pozitif aralıklarla, biraz daha desteklerle eşit bir şekilde hayatımızı sürdürmek istiyoruz. 3 Aralık’ta özellikle bize bol bol sözler verilir ama 4 Aralık’ta unutulur. 364 gün tekrar unutuluyoruz" dedi. Hüseyin Üster Uygulama Okulu Müdürü Mihriban Yazıcı da özel çocukların eğitim süreçlerinde yaşanan güçlükler ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencisi Şerife Çim ise merkezdeki çalışmalar ve özel bireylerin sosyal hayata katılımı hakkında deneyimlerini dinleyiciler ile paylaştı. Program, Hasan Efe Sarıcı ve Cengizhan Koç tarafından sahnelenen Aydın Efe oyunu ve 4. sınıf öğrencilerinin tiyatro gösterisi ile devam etti. Programın son kısmında ise moderatörlüğünü Doç. Dr. Havva Kaçan’ın yaptığı panel gerçekleştirildi. Panelde hemşire Gülçin Gümüş Çalış, engelli iş koçu Nurcan Yargı ve sosyal hizmet uzmanı Eylem Aydın, özel bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi, sosyal hayata katılımı ve istihdam süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik kapsamında Hemşirelik Bölümü öğrencisi Daniyar Ergashov hazırladığı kompozisyonu dinleyiciler ile paylaştı.
16 Kasım 2025 Pazar - 22:43
Tavuklu pilav 15 kişi hastanelik etti
Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesinde mevlit yemeğinde dağıtılan tavuklu pilavı yiyen 15 kişi zehirlenme şüpheleriyle hastaneye başvurdu. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesi Haskavak köyü Dere Mahallesi’nde 3 gün önce vefat eden Turgut Taşdelen için bugün ikindi namazına müteakiben mevlit düzenlendi. Mevlitte yaklaşık 50 kişiye tavuklu pilav ve ayran ikram edildi. Yemekten yiyen vatandaşlardan 15’i bir süre sonra zehirlenme belirtileri yaşamaya başladı. 15 kişi zehirlenme şüphesiyle hastaneye başvurdu.
16 Kasım 2025 Pazar - 16:26
Domuz avında kazara vurulan yaşlı adam yaralandı
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde domuz avı sırasında kazara vurulan yaşlı adam yaralandı. Olay, İnebolu ilçesi Karaca Mahallesi mevkiindeki ormanlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, domuz avı sırasında bir vatandaşın silahından çıkan kurşunla kazara vurulan Ali G. (74) yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan yaralı İnebolu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Göğsünden vurulan Ali G.’nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
16 Kasım 2025 Pazar - 13:33
KUZKA’nın desteğiyle kurulan mısır kurutma tesisi ile çiftçiler ürünlerini değerinde satabilecek
Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Çetmi köyünde Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) desteğiyle kurulan mısır kurutma tesisiyle çiftçiler, ürünlerini artık değerinde satabilecek. Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında desteklenen proje, 2 milyon 72 bin TL bütçeyle hayata geçirildi. Bu bütçenin 1 milyon 450 bin TL’si KUZKA tarafından karşılandı. 18 aylık uygulama sürecinde Çetmi köyünde trafo, silo ve kurutma makinesi yatırımlarıyla modern bir kurutma tesisi kuruldu. S.S. Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (Köy Koop) tarafından işletilen tesis, hem tarımsal üretimi teşvik etmeyi hem de bölge ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor. Yıllık 850 ton kurutulmuş mısır üretim kapasitesi hedefleniyor Tesisin faaliyete geçmesiyle birlikte Kastamonu’da yıllık 850 ton kurutulmuş mısır üretim kapasitesine ulaşılması hedefleniyor. İlk etapta 168 kooperatif ortağının kullanımına sunulan tesisten çevredeki yaklaşık 250 çiftçinin yararlanması planlanıyor. Bölgedeki 10 köye hizmet verecek tesis, tarım sektöründe yeni bir istihdam alanı da oluşturacak. Üreticiye eğitim, bölgeye istihdam sağlayacak Tesis bünyesinde dört kişilik istihdam sağlanacak; bir ziraat mühendisi ve bir teknik personel sürekli görev yapacak. Proje kapsamında ayrıca "mısır kurutmanın püf noktaları" ve "küf oluşumunun sakıncaları" konularında düzenlenen eğitimlerle yaklaşık 250 çiftçiye bilgi desteği verildi. Doğal kurutma yerine modern yöntem kullanılacak Kastamonu’da mısır üretiminin sınırlı kalmasının en önemli nedeni, yüksek nem oranına sahip mısırın pazarlanmasının zor olmasıydı. Hasat sırasında nem oranı yüzde 25’e kadar çıkan mısırın uzun süre saklanabilmesi için bu oranın yüzde 14’ün altına düşürülmesi gerekiyor. Yeni tesis, küf ve bozulma riskini ortadan kaldırarak ürün kalitesini koruyacak ve çiftçilere önemli bir avantaj sağlayacak. Mısır kurutma tesisinde yüzde 25’lerde olan nem oranı, yüzde 12’lere kadar düşürülerek daha uzun süreli saklanabilmesine imkan sağlıyor. Bu sayede çiftçiler, ürünlerini il dışına getirmeden daha uygun imkanlarla ürünlerini kurutarak saklayabiliyor. "20 bin tonda 23-25 civarında olan nemi mısır kurutma tesisinde 14-15’lere kadar düşürüyoruz" S.S. Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği’nde teknik destek personeli olarak görev yapan Sefa Akgün, "Bu tesis, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından buraya hibe desteği ile kuruldu. Burada mısır ve tahıl ürünlerini kurutuyoruz. Çiftçilerimize daha iyi hizmet verebilmek için bu tesisi çalıştırıyoruz. Kapasitesi ilk depolamada 20 ton ürün alıyor. Onun harici gelen mısırları silolarımıza alıyoruz, silolarda bekletiyoruz. Kuruttuktan sonra kurutan malzemeyi vatandaşa teslim ediyoruz. Sonra silodan tekrar çekiyoruz. Gelen mısırın ilk önce nemine bakıyoruz. Almadan önce ortalaması şu an için 22-23 nemde geliyor. Daha sonra kurutup bunu 14-15’lere kadar düşürüyoruz. Burası kurulmadan önce diğer illerde Karabük, Vezirköprü taraflarında oralarda birkaç tesis var ama faal durumda değil, çalışır durumda değil yani şu an için. Buraya şimdi vatandaşlar geliyordu, tacirlere satıyordu, mısırı oradan gidiyordu, depolama olmuyordu ama şu an için biz, nemini düşürdüğümüz için tuttuğumuz için vatandaş kendisi depolayabilir. Artık mısırın nemine göre fiyat alımı var. Nemine göre fiyatını da belirliyorlar. Şu an için ortalaması atıyorum. 20 bin tonda nem 23-25 nem oluyor. Mısır Kurutma Tesisinde bu nemi 14-15’lere kadar düşürüyoruz" dedi. "Buğday, arpa, mısır gibi ürünlerini burada kurutup, yıl boyunca saklayabiliyor" Tesisin yeni çalışmaya başladığını söyleyen Akgün, "Mısır kabulüne yeni başladık. Yaklaşık olarak iki hafta kadar oldu, 40 ton kadar kuruttuk, teslim ettik ve şu an için hiçbir sıkıntı yok. Şu an için arayan soran çok maliyet de düşünüyorlar. Tabi maliyeti hesapladık. Biz vatandaşlara uygun gelirse kurutacaklar. Çiftçimiz kendisi ürünü getirip buraya döküp kendisi burada bekliyor. Kuruttuktan sonra alıp gidiyor. Nakliye ücreti vesaire bir şey yok, yol masrafı yok, dışarıda illere kamyon bulacak hiçbir şey yok. Buraya mısırı getiriyor, döküyor, kurutup tekrar traktörüne yükleyip gidiyor. Yaklaşık olarak 23 nem olarak geliyor, bir saatte falan düşüyor yaklaşık olarak 20 tonda buradan aldıkları ürün 14-10 neme kadar düşüyor. Biz, bunu daha önce bu mısır kurutma tesisi çok araştırdık. Buralarda Kastamonu ilinde hiç yok, olmadığı için de vatandaşın bunu ihtiyacı olduğunu düşündük. Buğdaydır, arpadır, mısırdır. Bunları kurutamadığı için saklayamıyor, onun için sürekli satıp yenisini yani kurusunu alıyor, bu da maliyet gerektiriyordu. Biz de araştırdık. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’ndan hibe desteği alarak bu tesisi kurduk. Mısır kurutmayı yapmamızda ki amaç çiftçilerimizin mısırı veya diğer ürünleri saklayabilmelerine imkan sağlamak. Şimdi biz, bu tesisi kurduktan sonra mısırı saklanabilir derecede olan 13-14 neme kadar düşürdüğümüz için çiftçimiz bunu alıyor. Sonra kendisi depoluyor. Bunu yıl boyunca hayvanlarına yem olarak yediriyor" diye konuştu.
16 Kasım 2025 Pazar - 13:30
Uyuşturucuyla yakalanan şahıs utuklandı
Kastamonu’nun Tosya ilçesinde jandarma ekiplerince düzenlenen operasyonda bin 344 adet sentetik ecza hapıyla yakalanan şüpheli tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı tarafından, Tosya ilçesinde uyuşturucu satıcıları ve kullanıcılarına yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda, bin 344 adet sentetik ecza hapı ele geçirildi. Konuyla ilgili gözaltına alınan M.V., işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şüpheli tutuklandı.
16 Kasım 2025 Pazar - 12:57
TÜİK açıkladı: Kastamonu’da Ekim ayında 630 konut satıldı
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, Kastamonu’da Ekim ayında 630 konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2025 yılı Ekim ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Ekim ayında Kastamonu genelinde konut satışları 630 adet oldu. Konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre 86 adet azaldı. Ekim ayında Kastamonu genelinde ipotekli konut satışları 88 adet oldu. İpotekli konut satışları önceki yılın aynı ayına göre 22 adet arttı. İpotekli satılan konutların toplam konut satışları içinde payı yüzde 14,0 olarak gerçekleşti. İpotekli satılan konutların 28 tanesi ilk defa satılan konutlardan oluşurken, geri kalan 60 tanesi de ikinci el satıştan oluştu. Diğer konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre 108 adet azalarak 542 adet oldu. Ekim ayında diğer satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 86,0 oldu. Ekim ayında Kastamonu genelinde ilk el satılan konut sayısı önceki yılın aynı ayına göre 32 adet azalarak 254 adet oldu. İlk kez satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 40,3 oldu. Kastamonu genelinde ikinci el konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre 54 adet azalarak 376 adet oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 59,7 oldu.
15 Kasım 2025 Cumartesi - 17:23
Kastamonu’da Gazze için hayır çarşısı kuruldu
Kastamonu İl Müftülüğü tarafından oluşturulan stantlarda ev kadınlarının yaptığı el emeği göz nuru ürünler, Gazze’ye yardım amacıyla satışa çıkarıldı. Satışa sunulan ürünler vatandaşlardan büyük rağbet gördü. Kastamonu İl Müftülüğü tarafından Kurtuluş Savaşı’nda vaaz verdiği tarihi Kastamonu Nasrullah Meydanı’nda Gazze halkına yardım için "Hayır Çarşısı" kuruldu. Açılan stantlarda özellikle ev kadınlarının evlerinde yaptığı el emeği göz nuru ürünler büyük ilgi gördü. Ayrıca Nasrullah Meydanı’nda kurulan hayır çarşısında çeşitli yiyeceklerde satışa çıkarıldı. Hayır çarşısında elde edilen gelirin tamamı, Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. Kastamonu İl Müftü Yardımcısı Nagihan Kocadağ, Gazze’ye yardım amacıyla hayır çarşısı düzenlediklerini belirterek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın barış seferberliğinden sonra yardım faaliyetlerini yoğunlaştırdığını ve bu tür etkinliklerin Türkiye genelinde gerçekleştirildiğini belirtti. Gazzelilerin acılarına bir nebzede olsun merhem olmaya çalıştıklarını söyleyen Kocadağ, "Gazze yararına yardım kampanyası yapıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımız, barış seferberliğinden sonra yardım faaliyetlerini yine yoğunlaştırdı. Geçen gün Kuzeykent Ulu Camii’nde bir yardım kampanyamız olmuştu. Bugün burada da TDV kadın gönüllülerimiz, Kur’an kursu öğreticilerimiz, öğrencilerimiz ve halkın katılımıyla birlikte çok güzel bir yardım kampanyası icra ediyoruz. Hem pilavımız ve aşuremiz var hem de kadınların evde yaptıkları salata, turşu, salça veya tarhana gibi el ürünleri bulunuyor. Ayrıca birinci el güzel kıyafetler ve hediyelik eşyalarımız da mevcut. Bunları hayrımıza paraya çeviriyoruz ve satıyoruz. Sonrasında da Gazze’ye bağışlıyoruz. Gazze hesabına kampanya düzenliyoruz. Bu, ikinci kez yaptığımız bir etkinlik. Zaten iki defa yapmayı kararlaştırmıştık. Şu anlık bu kadar. Bu etkinliği hemen devam ettirmiyoruz ama Türkiye’nin her yerinde yapılıyor. Yani tüm illerimizde gerçekleşen bir faaliyet. En azından az da olsa Gazzelilerin acılarına bir merhem olmaya çalışıyoruz. Elimizden geleni yaptığımız için mutluyuz. Vatandaşımız rağbet gösteriyor. Allah razı olsun vatandaşlarımızdan. Gerçekten çok güzel teveccühleri var. Hem maddi hem manevi olarak yanımızda yer alıyorlar. Katkısı akşam belli olacak tabii. Umuyoruz ki güzel bir rakam ortaya çıkacak" dedi. Kocadağ, etkinliğin Gazze halkına katkı sağlamak için gerçekleştirilen ikinci kampanya olduğunu da vurguladı. Etkinliğe katılan vatandaşlardan Hilal Naz Kırkbeşoğlu ise, ailesi ile birlikte hayır çarşısını ziyaret ettiğini belirterek, Gazze’de yaşanan acıya duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şunları kaydetti: "Ailemle buraya Gazze’de yaşanan acı durumlar için bağış yapmaya geldik. Gerçekten üzüntümüz çok derin, inşallah Allah oradaki insanlara yardımcı olur ve bu durumdan kurtulurlar. İnşallah ben buradan hem alışveriş yaptım hem de bağış yapmaya çalıştık, elimizden geldikçe. Umuyorum ki yeterli olmuştur oradaki insanlar için. Gerçekten üzülüyoruz." Kırkbeşoğlu, Gazze için yapılan bu hayır çarşısına katkı sağladıklarını ve bu tür etkinliklerin çok anlamlı olduğunu belirtti.
15 Kasım 2025 Cumartesi - 14:10
Takla atan otomobil alev aldı: 2 yaralı
Kastamonu’da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, refüjdeki bariyerlere çarpıp yaklaşık 50 metre takla attıktan sonra alev aldı. Diğer sürücüler yangını büyümden söndürürken, araçta bulunan yaşlı çift ise yaralandı. Kaza, Kastamonu-Ankara karayolu Beşdeğirmenler mevkiinde meydana geldi. Ankara’ya gitmek için yola çıkan K.Ö. (72) yönetimindeki 06 BP 684 plakalı Fiat otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarptı. Takla atan otomobil kaza nedeniyle yanmaya başladı. Diğer sürücüler ise yangın tüpleriyle alevleri kısa sürede kontrol altına aldı. Araç içinde sıkışan sürücü ile eşi S.Ö. (72), itfaiye ve sağlık ekiplerinin çalışmasıyla çıkarıldı. Yaralı çift, ambulanslarla Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Trafik ekipleri bölgede güvenlik önlemleri alırken, araçtan savrulan dolu benzin bidonları, gıda, ev eşyaları ve oyuncaklar yola saçıldı. Yapılan incelemenin ardından araç otoparka çekildi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
15 Kasım 2025 Cumartesi - 13:50
Kastamonu’da devrilen traktörün sürücüsü hayatını kaybetti
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde ormanlık alanda devrilen traktörün altında kalan sürücü hayatını kaybetti. Kaza, İhsangazi ilçesine bağlı Akkaya köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, odun nakliyesi için ormana giden Mehmet Ayrancıoğlu’nun kullandığı traktör henüz belirlenemeyen bir sebeple devrildi. Devrilen traktörün altında kalan Ayrancıoğlu, olay yerinde yaşamını yitirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Cumhuriyet Savcısının olay yerindeki incelemesinin ardından Ayrancıoğlu’nun cenazesi, otopsisi yapılmak üzere İhsangazi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
15 Kasım 2025 Cumartesi - 13:16
TÜBİTAK desteğiyle "yayın etiği ve yapay zeka" bu eğitimde ele alınacak
Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erkam Temir’in yürütücülüğünde gerçekleştirilecek TÜBİTAK destekli "Yayın Etiği Çerçevesinde Yapay Zeka Tabanlı Dil Modellerinin Kullanımı" eğitimiyle, akademik dünyada hızla artan yapay zeka kullanımının doğurduğu etik ve hukuki sorunlara karşı kapsamlı bir farkındalık oluşturulması hedefleniyor. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erkam Temir’in yürütücülüğünü yaptığı proje kapsamında, TÜBİTAK desteğiyle akademik dünyada hızla artan yapay zeka kullanımının doğurduğu etik ve hukuki sorunlara karşı kapsamlı bir farkındalık oluşturulacak. 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme programı kapsamında desteklenen, "Yayın Etiği Çerçevesinde Yapay Zeka Tabanlı Dil Modellerinin Kullanımı" eğitimi için başlayan başvurular, 31 Aralık tarihine kadar devam decek. 19-20 Ocak 2026 tarihinde çevrimiçi olarak ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilecek eğitim için Türkiye genelindeki lisansüstü öğrenciler ve akademisyenler Kastamonu Üniversitesi’nin resmi web sitesi üzerinden başvuru yapabilecek. Eğitim programı, yayın etiğinin temel ilkelerinden intihalin hukuki boyutuna, COPE ve ICMJE gibi uluslararası standartlardan benzerlik yazılımlarının sınırlarına, yapay zeka ile üretilmiş metinlerin tespitinden etik beyan yükümlülüğüne kadar geniş bir içerik sunuyor. Eğitimle ilgili bilgi veren Temir, özellikle lisansüstü tezlerde ve akademik yayınlarda intihal, uydurma kaynak, gizli yapay zeka kullanımı ve yazar sorumluluğu ihlallerinin sıkça gündeme geldiğini belirterek, "Yayın etiği ihlalleri, özellikle intihal, Türkiye’de olduğu gibi dünya genelinde de büyük bir yapısal sorun. Bu ihlaller yalnızca ahlaki zaaflardan değil, ciddi bir bilgi ve farkındalık eksikliğinden besleniyor. Yapay zeka araçları mevcut tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor; düşük benzerlik oranıyla özgün görünen fakat araştırmacının entelektüel katkısını yansıtmayan metinler, etik ihlalleri giderek görünmez kılarak bilimsel güveni zayıflatıyor" dedi. Yapay zekanın sorunu büyütmesinin temel gerekçelerinden birinin özgünlük yanılsaması olduğunu belirten Temir, pek çok öğrencinin ve araştırmacının yapay zeka tarafından üretilmiş metni kendi fikrî katkısı olarak sunma hatasına düştüğünü ifade etti. Temir, bu durumun, bilginin üretim biçimini ve bilimsel güvenilirliği doğrudan tehdit eden yapısal bir probleme dönüştüğünü kaydetti. TÜBİTAK’ın projeye verdiği desteğin önemine de değinen Temir, "Bu destek, yapay zeka çağında akademik etiğin ulusal ölçekte güçlendirilmesi gerektiğinin açık bir göstergesi. Etik farkındalığın artırılması yalnızca bireysel bir sorumluluk değil; aynı zamanda bilim politikalarının temel bir parçasıdır" diye konuştu. Temir, eğitimden beklenen çıktıların teknik becerilerle sınırlı olmadığını vurgulayarak programın katılımcılara yayın etiği, akademik dürüstlük, şeffaflık, yazar sorumluluğu, metodolojik uyum, fikrî mülkiyet bilinci ve hukuki sorumluluk konularında güçlü bir donanım kazandıracağını ifade ederek, "Bu proje yalnızca yapay zeka araçlarının akademik kullanımını öğretmek için değil; bilimsel çalışmanın özünü oluşturan etik tutumu, sorumluluk bilincini ve bilimsel dürüstlüğü güçlendirmek için tasarlandı" şeklinde konuştu.
14 Kasım 2025 Cuma - 18:52
Kasksız motosiklet sürücüsü kazada yaralandı
Kastamonu’nun Cide ilçesinde kaskı olmayan motosiklet sürücüsü, geçirdiği kaza sonrası baş bölgesinden yaralandı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonucu yaralı sürücü hastaneye kaldırıldı. Kaza, Cide ilçesine bağlı Kasaba Mahallesi Garaj Köprüsü üzerinde dere kenarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Beytullah A. idaresindeki motosiklet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak yol kenarındaki demir korkuluklara çarptı. Kazada devrilen motosikletin sürücüsü Beytullah A., kafasında kask olmadığı için motosikletinden düşmesi sonrası baş bölgesinden yaralandı. Yüzü kanlar içerisinde kalan motosiklet sürücüsü, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince ilk müdahalesinden sonra Cide Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza sonrası trafik ekipleri, olay yerinde güvenlik önlemleri alarak incelemelerde bulundu.
14 Kasım 2025 Cuma - 18:32
Ilgaz Dağı beyaza büründü
Kastamonu ile Çankırı sınırında bulunan ve kış turizminin önemli merkezlerinden olan Ilgaz Dağı, havaların ani soğumasıyla beyaz örtüyle kaplandı. Kastamonu’da havaların aniden soğuması üzerine yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu. Türkiye’nin önemli kış turizm merkezlerinin başında gelen Ilgaz Dağı ile Yurduntepe Kayak Merkezi ve 2 bin 500 rakıma sahip Batı Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek tepesi Küçük Hacet ile Büyük Hacet tepeleri, Yaralıgöz Dağı geçidi ile Küre Dağları, havaların eksi dereceye düşmesiyle birlikte kar yağışının etkisinde kaldı. Kısa sürede yağan kar sonrası kentin yüksek kesimleri beyaz örtüyle kaplandı.
14 Kasım 2025 Cuma - 15:58
Kastamonu Üniversitesi’nde okul öncesi eğitim ele alındı
Kastamonu Üniversitesi’nde "Erken Çocukluk Eğitiminde Doğa Temelli Yaklaşım ve Orman Okulu Pedagojisi" paneli gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyfettin Kaymakcı, okul öncesi eğitime verilen önemin veya okul öncesi eğitiminde yetiştirilen insan sayısının yakın zamanda artmaya başladığını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen, "Erken Çocukluk Eğitiminde Doğa Temelli Yaklaşım ve Orman Okulu Pedagojisi" paneli, alanında uzman akademisyenlerin ve uygulayıcıların katılımıyla gerçekleştirildi. Doğa temelli eğitim yaklaşımının erken çocukluk dönemine katkılarının ele alındığı panelin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, "En çok korktuğum ama en çok da merak ettiğim grup hep okul öncesi oldu. Çünkü temeli atmış olduğunuz çocuğun, ‘ağaç yaş iken eğilir’ demiş olduğunuz durumunun esasında gerçekleştiği hep okul öncesiydi. Fakat okul öncesi eğitime verilen önem veya okul öncesi eğitiminde yetiştirdiğimiz insan sayısı, beşeri sermayemiz, yakın zamanda artmaya başladı. Hatta okul öncesi eğitimde hoca olmadığı için okul öncesi öğretmenliği bölümünde derse girdim ben. Ben sosyal bilgiler çalışıyorum; tarih eğitimi çalışıyoruz, biraz hayat bilgisi eğitimi çalışıyoruz ama okul öncesi farklı bir mecra. Bu benim yapabileceğim ya da yapmam gereken bir şey değildi. Ama ders boş; boş geçmesin diye Türkiye’de okul öncesinde derse giren arkadaşları tarayarak bir şeyler öğrenme gayreti içerisindeydik" dedi. 2015 yılında Kastamonu’ya geldiğinden bahseden Rektör Yardımcısı Kaymakcı, "2015’ten bugüne 10 yıl içerisinde kat etmiş olduğumuz mesafeye baktığımızda gerçekten ümitvarız ve geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi özelinde düşündüğümüzde burada kıymetli hocalarımız var. Gençlerimiz burada yetişiyorlar ve yetişmeye devam edecekler. Hem hane sahibi olmanın verdiği bir gurur var hem de ekilen tohumların yeşermesi, meyveye durması ve bu meyvenin her tarafa ihraç edilmesi diyelim. Sosyal alanlarla beraber sizlerle karışık duygular içinde hasbihal ediyoruz arkadaşlar. Okul dışı öğrenme ayrı hususiyeti olan bir taraf; tabi okul öncesindeki iş bambaşka. Ama bizim hayat bilgisinde, sosyal bilgilerde yakın zamanda çıkardığımız ‘okul dışı tarih öğretmeni’ kitabının içerisindeki yapıya baktığımızda da esasında Osmanlı döneminden itibaren sürekli içinde olduğumuz ve günümüzde de giderek nitelikli hale getirdiğimiz bir yapı silsilesinden bahsediyoruz" diye konuştu. Yurt dışında katıldığı bir gezi programından ve yaptığı incelemeden bahseden Kaymakcı, "Bir okulu ziyaret ettim. Ziyarette öğrenciler ve öğretmen dışarıdan geliyordu. Meğer bu çocuklar üretim, dağıtım ve tüketimi öğreniyorlarmış. Meğer bir buğdayın ekmeğe dönüş yolculuğundan bu işi anlamaya çalışıyorlarmış. Öğretmen öğrencilerini almış, okul dışına götürmüş; tarlaya gitmişler, çiftçilerle bir araya gelmişler. Buğday nasıl ekiliyor, buğday tanesi yetişip hasat yapılıncaya kadar hangi serüvenlerden geçiyor öğrenmişler. Hikâye burada bitmemiş; sonra ekmek olacak neticede değirmene gitmişler, değirmende incelemeler yapmışlar; arkasından fırına gitmişler, fırında inceleme yapmışlar; ardından okula dönmüşler. Okula geldiklerinde de bu süreci birbirlerine anlatmışlar. Öğretmenin daha önce buğdayın serüveni ile ilgili seçmiş olduğu kitabın hikâyesini tamamlamışlar ve oradan izlenimlerini resmetmişler. Dedim ki, o zaman okul dışı öğrenme farklı bir şeymiş" şeklinde konuştu. Panelin moderatörlüğünü Doç. Dr. Aysun Ata Aktürk yaptı. Aktürk, doğa temelli eğitim yaklaşımının erken çocukluk dönemine etkilerinin farklı başlıklarda ele alınacağını belirterek, panelin katılımcılara hem kuramsal hem uygulamaya yönelik zengin bir bakış açısı kazandıracağını ifade etti. Panelde konuşmacı olarak Prof. Dr. Berat Ahi, Dr. Öğretim Üyesi Fatma Yalçın, Öğretim Görevlisi Ömer Dilek ve Okul Müdürü Vahide Yılmaz yer aldı. Katılımcılar, doğa temelli eğitim uygulamalarının çocukların bilişsel, sosyal-duygusal ve fiziksel gelişimine katkılarını kendi deneyimleriyle aktardı; uygulama süreçlerinde karşılaşılan güçlükleri ve çözüm önerilerini paylaştı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder