Yerel Haberler
Kilis
14 Aralık 2025 Pazar - 12:54 Kilis’te kahvaltı zahter ve zeytinyağıyla başlıyor Kilis’te kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan zahter, kentin yöresel lezzetleri arasında öne çıkıyor. Zahter ve zeytinyağıyla yapılan kahvaltıların yanı sıra sabah saatlerinde tüketilen ciğer de Kilis kahvaltısında dikkat çeken lezzetler arasında yer alıyor. Kilis’te yöresel mutfağın önemli lezzetlerinden biri olan zahter, kentin tarihi mekanlarında kurulan kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olarak öne çıkıyor. Kilis’te yöresel kahvaltının sunulduğu mekanlardan biri geçmişte roketlerin düştüğü tarihi yapıda hizmet verirken, bir diğer işletme ise Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait eski bir hamamın restorana dönüştürülmesiyle misafirlerini ağırlıyor. Kilis Cumhuriyet Caddesi’nde restoran işletmeciliği yapan Erdoğan Aktaş, yaklaşık 10 çeşit içerikten oluşan Kilis zahterinin kahvaltı sofralarının baş tacı olduğunu söyledi. Aktaş, zahterin içerisinde leblebi nohudu ve susam gibi ürünlerin bulunduğunu belirterek, yöresel peynirli semirsek, lor semirsek ve Kilis kahkelerinin de kahvaltıda öne çıktığını ifade etti. Yaklaşık 17 yıldır tarihi bir mekânda Kilis halkına hizmet verdiklerini söyleyen Aktaş, "Kilis kahvaltısını özetlemekten ziyade yaşamak lazım. Sıcak pidenin tadına bakman, zeytinyağına zahteri banman lazım" dedi. Müşterilerden Habib Polat ise Kilis’e özgü zahterin önemine dikkat çekerek, "Biz kahvaltıya zahter ve zeytinyağıyla başlarız. Kilis zahteri bizim için çok değerlidir" ifadelerini kullandı. Meşetlik Mahallesi Meşetlik Meydanı’nda bulunan ve eski bir hamamın restorana dönüştürüldüğünü belirten işletmeci Mehmet Ali Alisinanoğlu da Kilis kahvaltısının zenginliğine vurgu yaptı. Alisinanoğlu, "Zahterimizi zeytinyağı ve taş fırında pişen sıcak ekmekle sunuyoruz. Kilis yeşil ve siyah zeytini, ardından tatlı olarak gün pekmezi ve tayin kürek pekmeziyle kahvaltımızı tamamlıyoruz. Ayrıca Kilis’te sabah kahvaltısında ciğer tüketimi de yaygındır. İşe gitmeden önce arkadaşlarla buluşup ciğer yemek artık gelenek haline geldi" şeklinde konuştu. Yaklaşık 10 yıldır Kilis’te yaşadığını belirten müşterilerden Mehmet Karaoğlan, "Kilis’te kahvaltıya zahterle başlanır. Kahvaltı menüsü oldukça geniş. Adanalıyım ama Kilis’in kahvaltı sofraları da en az Adana kadar meşhur" dedi. Adana’dan gelen zahterin kahvaltıdaki önemini duyduklarını belirten Nuri Çetin ise, "Eski hamamdan restorana çevrilen bu mekânda tatmak istedik. Yaklaşık iki buçuk aydır hafta sonları gelmeye çalışıyoruz. Herkese tavsiye ederim" diye konuştu.
14 Aralık 2025 Pazar - 12:51 Kilis’te sabah kahvaltı zahter ve zeytinyağıyla başlıyor Kilis’te kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan zahter, kentin yöresel lezzetleri arasında öne çıkıyor. Zahter ve zeytinyağıyla yapılan kahvaltıların yanı sıra sabah saatlerinde tüketilen ciğer de Kilis kahvaltısında dikkat çeken lezzetler arasında yer alıyor. Kilis’te yöresel mutfağın önemli lezzetlerinden biri olan zahter, kentin tarihi mekanlarında kurulan kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olarak öne çıkıyor. Kilis’te yöresel kahvaltının sunulduğu mekanlardan biri geçmişte roketlerin düştüğü tarihi yapıda hizmet verirken, bir diğer işletme ise Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait eski bir hamamın restorana dönüştürülmesiyle misafirlerini ağırlıyor. Kilis Cumhuriyet Caddesi’nde restoran işletmeciliği yapan Erdoğan Aktaş, yaklaşık 10 çeşit içerikten oluşan Kilis zahterinin kahvaltı sofralarının baş tacı olduğunu söyledi. Aktaş, zahterin içerisinde leblebi nohudu ve susam gibi ürünlerin bulunduğunu belirterek, yöresel peynirli semirsek, lor semirsek ve Kilis kahkelerinin de kahvaltıda öne çıktığını ifade etti. Yaklaşık 17 yıldır tarihi bir mekânda Kilis halkına hizmet verdiklerini söyleyen Aktaş, "Kilis kahvaltısını özetlemekten ziyade yaşamak lazım. Sıcak pidenin tadına bakman, zeytinyağına zahteri banman lazım" dedi. Müşterilerden Habib Polat ise Kilis’e özgü zahterin önemine dikkat çekerek, "Biz kahvaltıya zahter ve zeytinyağıyla başlarız. Kilis zahteri bizim için çok değerlidir" ifadelerini kullandı. Meşetlik Mahallesi Meşetlik Meydanı’nda bulunan ve eski bir hamamın restorana dönüştürüldüğünü belirten işletmeci Mehmet Ali Alisinanoğlu da Kilis kahvaltısının zenginliğine vurgu yaptı. Alisinanoğlu, "Zahterimizi zeytinyağı ve taş fırında pişen sıcak ekmekle sunuyoruz. Kilis yeşil ve siyah zeytini, ardından tatlı olarak gün pekmezi ve tayin kürek pekmeziyle kahvaltımızı tamamlıyoruz. Ayrıca Kilis’te sabah kahvaltısında ciğer tüketimi de yaygındır. İşe gitmeden önce arkadaşlarla buluşup ciğer yemek artık gelenek haline geldi" şeklinde konuştu. Yaklaşık 10 yıldır Kilis’te yaşadığını belirten, Müşterilerden Mehmet Karaoğlan "Kilis’te kahvaltıya zahterle başlanır. Kahvaltı menüsü oldukça geniş. Adanalıyım ama Kilis’in kahvaltı sofraları da en az Adana kadar meşhur" dedi. Adana’dan gelen zahterin kahvaltıdaki önemini duyduklarını belirten Nuri Çetin , "Eski hamamdan restorana çevrilen bu mekânda tatmak istedik. Yaklaşık iki buçuk aydır hafta sonları gelmeye çalışıyoruz. Herkese tavsiye ederim" diye konuştu.
Kilis’teki antikacı, sergilediği eşyalarla geçmişe ışık tutuyor
08 Ekim 2025 Çarşamba - 11:10 Kilis’teki antikacı, sergilediği eşyalarla geçmişe ışık tutuyor Kilis’te antikacıda sergilenen yöresel eşyalar, ustaların elinden çıkan son örnekler olarak dikkat çekiyor. Kilis’teki bir antikacı dükkanında sergilenen yöresel ürünlerin üretiminde kullanılan eşyalar, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Antikacıyı gezen vatandaşlar, o dönemlerde üretimin ne kadar zor şartlarda yapıldığını ifade ediyor. Yaklaşık 20 yıldır antikacılık yaptığını belirten Murat Üzümbalı, Türkiye’nin farklı illerinden gelen ziyaretçilerin yöresel ürünlerin yapımında kullanılan taşları büyük bir ilgiyle incelediğini söyledi. "El işçiliği tamamen bitti" Üzümbalı, "Bu taşları artık yapan usta kalmadı. Kilis’te en son iki yıl önce bir ustamız vefat etti. El işçiliği tamamen bitti. Bu taşlar hem güç gerektiriyor hem de üretimi çok zor. İçinde biber, zahter ya da sumak olduğunu düşünün, bunları dövmek büyük emek ister. Usta yetişmeyince, çırak da kalmayınca artık son dönemlerini yaşıyorlar" dedi. "Günümüzde her şey hazır ama burada özümüze dönüyoruz" Antikacının geçmişe ışık tuttuğunu belirten ziyaretçilerden Hüseyin Şahan, "Buraya gelince atalarımızın bu eşyaları nasıl yaptığını öğreniyoruz. Günümüzde her şey hazır, ama burada özümüze dönüyoruz. Eskiden elde edilenin değeri bilinirmiş. Bu eşyalar o dönemin ne kadar zor şartlarda üretildiğini hatırlatıyor" şeklinde konuştu. "Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor" Abdurrahman Çalıcıoğlu da, "Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor. Eskiden evlerde kullanılan dolapları, taşları görünce geçmişi hatırlıyoruz. Yaş ilerledikçe bu eşyaların kıymetini daha iyi anlıyoruz" ifadelerini kullandı. "Burası insanı çocukluğuna götürüyor" Gaziantep’ten gelen Ali Yeşildağ ise "Burası insanı çocukluğuna götürüyor. 44 yaşındayım belki benden yaşça büyük kişileri daha da eskiye götürüyor. Burada huzur buluyorum. İnsanların gelip bu tarihi görmesi gerekiyor" diye konuştu.
Kilis’teki antikacı, sergilediği eski eşyalarla geçmişe ışık tutuyor
08 Ekim 2025 Çarşamba - 11:09 Kilis’teki antikacı, sergilediği eski eşyalarla geçmişe ışık tutuyor Kilis’te antikacıda sergilenen yöresel eşyalar, ustaların elinden çıkan son örnekler olarak dikkat çekiyor. Kilis’teki bir antikacı dükkanında sergilenen yöresel ürünlerin üretiminde kullanılan eşyalar, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Antikacıyı gezen vatandaşlar, o dönemlerde üretimin ne kadar zor şartlarda yapıldığını ifade ediyor. Yaklaşık 20 yıldır antikacılık yaptığını belirten Murat Üzümbalı, Türkiye’nin farklı illerinden gelen ziyaretçilerin hem eski eşyaları hem de yöresel ürünlerin yapımında kullanılan taşları büyük bir ilgiyle incelediğini söyledi. "El işçiliği tamamen bitti" Üzümbalı, "Bu taşları artık yapan usta kalmadı. Kilis’te en son iki yıl önce bir ustamız vefat etti. El işçiliği tamamen bitti. Bu taşlar hem güç gerektiriyor hem de üretimi çok zor. İçinde biber, zahter ya da sumak olduğunu düşünün, bunları dövmek büyük emek ister. Usta yetişmeyince, çırak da kalmayınca artık son dönemlerini yaşıyorlar" dedi. "Günümüzde her şey hazır ama burada özümüze dönüyoruz" Antikacının geçmişe ışık tuttuğunu belirten ziyaretçilerden Hüseyin Şahan, "Buraya gelince atalarımızın bu eşyaları nasıl yaptığını öğreniyoruz. Günümüzde her şey hazır, ama burada özümüze dönüyoruz. Eskiden elde edilenin değeri bilinirmiş. Bu eşyalar o dönemin ne kadar zor şartlarda üretildiğini hatırlatıyor" şeklinde konuştu. "Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor" Bir diğer ziyaretçi Abdurrahman Çalıcıoğlu, "Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor. Eskiden evlerde kullanılan dolapları, taşları görünce geçmişi hatırlıyoruz. Yaş ilerledikçe bu eşyaların kıymetini daha iyi anlıyoruz" ifadelerini kullandı. "Burası insanı çocukluğuna götürüyor" Gaziantep’ten gelen Ali Yeşildağ da, "Burası insanı çocukluğuna götürüyor. 44 yaşındayım belki benden daha yaşça büyük kişileri daha da eskiye götürüyor, ama burada huzur buluyorum. İnsanların gelip bu tarihi görmesi gerekiyor" diye konuştu. (MYP-SVY-Y)
Şehit babasının mezarını 58 yıl sonra buldu, 2 yıl sonra yeniden ziyaret etti
05 Ekim 2025 Pazar - 14:47 Şehit babasının mezarını 58 yıl sonra buldu, 2 yıl sonra yeniden ziyaret etti Kilis’te 1965 yılında vatani görevini yaparken şehit olan Artvinli Jandarma Er Servet Peker’in oğlu Sedat Peker, babasının mezarını 58 yıl sonra bulmuştu. Peker, 2 yıl aradan sonra ailesiyle yeniden Kilis’e gelerek Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından babasının mezarı başında ailesiyle birlikte dua etti. Kilis’in sınır hattında bulunan Gözkaya köyünde 1965 yılında asayiş görevi sırasında şehit olan Artvinli Jandarma Er Servet Peker’in oğlu Sedat Peker, babasının mezarını 58 yıl sonra bulduktan sonra ikinci kez ziyaret etti. Artvin’den Kilis’e gelen Sedat Peker, babasının mezarı başında dua ederek annesinin mezarından getirdiği toprağı babasının kabrine döktü. Babasının mezarından aldığı toprağı da annesinin mezarına götüreceğini belirten Peker, "Babamın mezarına geldim. Babam 1965 yılında burada şehit olmuştur. Abdurrahim Bey’in sayesinde yıllar geçse de bizi kavuşturdu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonra da elimizden geldiğince her yıl ilk fırsatta gelmeye çalışacağız. Babam şehit olduğunda biz 5 yaşında 3 kardeş, 2 kız bir erkek olarak yetim kaldık. Rahmetli annem büyük bedeller ödeyerek bizi bu hale getirdi. Bizim görevimiz de Artvin’den Kilis’e gelip dua etmektir" dedi. Babasının mezarını uzun yıllar bulamadıklarını belirten Peker, "Babamın Kilis hududunda şehit olduğunu biliyorduk ama yerini kaybettik. Acaba belediye mezarlığında mı, köyde mi diye araştırırken, Abdurrahim Bey’in sayesinde bulduk. Artvinli olduğumuz için bize kolay ulaştılar. Ömrümüz el verdikçe gelmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "Vatan savunmasında toprağa düşen her şehit bizim için kutsaldır" Kilis Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Gazi J. Alb. Murat Cumhur, "Aile adına mutluyum. Abdurrahim Kiremitçi beyefendi büyük emek verdi. 1960’lı yıllarda burası şehitlik olarak tanzim edilmiş. Onun çalışmalarıyla ortaya çıktı. Kendisine şahsım adına teşekkür ediyorum. Vatan savunmasında toprağa düşen her kınalı kuzu için Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun" ifadelerini kullandı. "Şehit mezarlarına bakmayı kendime görev bildim" Abdurrahim Kiremitçi, "Burası 5 yıl önce bakımsız, mezar taşları bile olmayan bir yerdi. Aile kabristanımızın bitişiğindeydi, iki mezarın üzerinde ‘Şehit’ yazıyordu. Sosyal medyada paylaştık, dönemin Valisi Recep Soytürk talimat vererek mezarların yapılmasını sağladı. Ben de ömrüm el verdikçe bu mezarlara bakacağıma söz verdim. Servet Bey’in ve Abdulkadir Yaman’ın aileleriyle sürekli görüşüyorum, her bayram görüntülü arayıp mezarlarını gösteriyorum. Devlet yetkililerinden tek ricam, diğer şehitlerin ailelerine de ulaşılmasıdır" diye konuştu.
Filistinli çocuklar için resim çizdiler
04 Ekim 2025 Cumartesi - 18:03 Filistinli çocuklar için resim çizdiler Kilis’te çocuklar, Gazze’deki yaşıtlarının sesini duyurmak için resimler çizerek, "Gazze’yi çok seviyoruz" mesajı verdi. Gazze’de hayalleri yok edilen çocukların sesini duyurmak amacıyla düzenlenen "Filistinli Çocuklar İçin Çiz" etkinliğine onlarca çocuk katıldı. Muhammet Cihat Serin isimli çocuk, çizdiği resimlerle Gazze’ye destek verdiğini belirterek, "Onların iyi olmasını ve düzgün bir hayat yaşamalarını istiyorum" dedi. Etkinlik kapsamında konuşan Muhammed Keyyal Kutluca, 7 Ekim itibarıyla Gazze’ye yönelik soykırımın ikinci yılının geride bırakıldığını hatırlatarak, "Gazze halkının en az yüzde 3’ü bugün yaşamıyor ve bunun yüzde 70’inden fazlasını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. 180 bini aşkın kişi, soykırıma varan saldırılar nedeniyle uzuv kayıpları ve çeşitli yaralarla yaşamını sürdürüyor. Ahlaksız bombardımanlarla yerle bir edilen Gazze, Mayıs 2024’te Refah sınırının, Mart 2025’te de tüm kapıların insani yardım girişlerine kapatılmasıyla açlıktan ölümlerle de karşı karşıya kaldı. Üçte biri çocuklar olmak üzere 500’e yakın kişi açlıktan hayatını kaybetti" dedi. Gazze’nin tüm dünya halkları için büyük bir okul olduğunu belirten Kutluca, "Temennimiz yalnızca Filistinli çocukların değil; Doğu Türkistan, Afganistan, Keşmir, Arakan, Ukrayna, Sudan ve Yemen’deki bütün çocukların özgürce oynayacakları, kendilerini güven içinde hissedecekleri günlere kavuşmasıdır" diye konuştu.
Kilis’te aileler sağlıklı yaşam için el ele yürüdü
02 Ekim 2025 Perşembe - 21:32 Kilis’te aileler sağlıklı yaşam için el ele yürüdü Kilis’te Dünya Yürüyüş Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte vatandaşlar, aileleriyle birlikte sloganlar eşliğinde sağlıklı yaşam için yürüdü. Fıstıklı Park önünden başlayarak Mehmet Abdi Bulut Parkı önünde son bulan yürüyüşe Kilis Vali Yardımcısı Okan Dağlı, İl Sağlık Müdürü Kadir Söylemez, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Emre Çalğan ile vatandaşlar katıldı. Yürüyüş sırasında şiirler okunarak sağlıklı yaşamın önemine dikkat çekildi. Etkinlikte konuşan İl Sağlık Müdürü Kadir Söylemez, her yıl 3 Ekim’de kutlanan Dünya Yürüyüş Günü’nün, bireyleri harekete geçmeye ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeye davet ettiğini söyledi. Söylemez, "Bu yılki yürüyüşümüzü, 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesi vesilesiyle ‘Aileler ile El Ele Yürüyüş’ temasıyla organize ettik. Çünkü güçlü toplumların temeli, sağlıklı ve sağlam aile yapısından geçmektedir" dedi. Hareketsiz yaşam tarzının birçok kronik hastalığa yol açtığını belirten Söylemez, "Yapılan araştırmalar, 15 yaş üstü her 10 kişiden 4’ünün yetersiz düzeyde fiziksel aktivite yaptığını gösteriyor. Yürüyüş ise her yaş grubuna uygun, kolay ve etkili bir egzersizdir. Günlük hareketliliğe ek olarak haftada en az 5 gün, günde 30 dakika orta şiddette yürüyüş öneriyoruz" diye konuştu.