Yerel Haberler
Kocaeli
21 Aralık 2025 Pazar - 19:33 7 kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu, bugün sporu bıraktı Artistik Buz Pateni’nde üst üste elde ettiği başarılarla piste imzasını atan ve uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporcu Burak Demirboğa kariyerini noktaladı. Alkışlar arasında son kez piste çıkan başarılı sporcu, "25 yılın ardından sporculuğumu sonlandırdığım için mutlu, huzurlu ve hüzünlüyüm. Geriye bakınca pişman olmayacağım. Başardıklarım için mutluyum" dedi. 18-21 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Türkiye Şampiyonası son günkü büyükler kategorisi performanslarıyla tamamlandı. Kocaeli Olimpik Buz Sporları Salonu’ndaki şampiyonanın son gününde Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Aksoy, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer de takip etti. Şampiyonanın son gününe, 7 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan ve 235 puanlık rekoru elinde tutan milli sporcu Burak Demirboğa’nın son kez piste çıkarak veda etti. Son şampiyonada sporculuk kariyerini 186.77 puanla ikinci olarak noktalayan başarılı milli sporcuya gösterilen yoğun ilgi, sevgi ve saygı zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. "25 yılın ardından sonlandırdığım için mutlu ve hüzünlüyüm" Kariyerine antrenör olarak devam etmeyi planlayan başarılı sporcu Burak Demirboğa, duygularını İHA mikrofonuna paylaştı. Demirboğa, "Ağabeyimin başlamasının ardından onu takip ederek buz sporculuğuna başladım. Burada başladık. 25 yılın ardından bu buzda sporculuğumu sonlandırdığım için hem mutluyum, huzurluyum, biraz da hüzünlüyüm. Ama başardıklarım ve yaptıklarım için mutluyum. Geçmişe baktığımda pişman da olmayacağım. Emekleri ve destekleri için aileme, hocalarıma, federasyonumuza, herkese teşekkür ederim" dedi. "Olimpiyat kotası için beklemiştim. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi" Burak Demirboğa, sporu bırakma kararını ve kariyerinin devamıyla ilgili şunları söyledi: "Uzun yıllardır bu seneye göre kendimi planlamıştım. Olimpiyat kotası almak için beklemiştim. Onu da kaçırdık, alamadık. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi. Bundan sonra antrenörlük kısmında devam edeceğim. Kendi antrenörümün yanında yeni sporcular yetiştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra buzdan kopamam. Doğduğumdan, gözümü açtığımdan beri buzun içindeyim. Yine buz pistinde bu sefer pistin dışında devam edeceğim." "Benden iyi sporcular yetiştirmeyi hedefliyorum" Başarılı sporcular yetiştirmeyi hedeflediğini sözlerine ekleyen Demirboğa, "7 kere Türkiye şampiyonu oldum. 6 kere Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ettim. Avrupa Şampiyonası’na finallere kalmayı 4 kere başardım. Bir de challenger seride tek madalya sahibiyim. Bu şekilde kariyerimi sonlandırmış oldum. Benim yaptığımın daha iyisini yapacak sporcular yetiştirmek hedefindeyim. İnşallah gelecek sporcular çok daha üstünü başarabilir" temennisinde bulundu. "Antrenörüm şansımdı. İlk Avrupa şampiyonamda finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum" 25 yıllık süreçte unutamayacağı olay ve kişileri de paylaşan Demirboğa, "Kişi kesinlikle antrenörüm. Çok şanslıyım o konuda. Allah bana böyle bir antrenör nasip etti. Onun sayesinde, buz içinde ve buz dışında, her yerde yanımdaydı. Sürekli beni motive etti. Bu konuda çok şanslıydım. Unutmadığım olaylar ise; ilk Avrupa şampiyonasında finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum. Benim için de, Türkiye için de çok mutluluk vericiydi. Bir de challenger seride tek madalya olduğum ilk yarışmada da çok farklı duygular hissetmiştim. Bu iki anım mutluluk ve gurur vericiydi" diye konuştu. "Aileler çocuklarını güvenle buz pistine gönderebilir. Korkuları olmasın" Son olarak çocuklarını buz sporlarına göndermek isteyen ailelere mesaj veren milli sporcu Burak Demirboğa, "İnsanlar buzu duyunca tedirgin olabiliyor. Ayaklarını kırarım ya da kafamı vururum korkusu falan oluyor. Ama diğer sporlara göre çok daha az riskli bir spor. Çünkü sakatlık oranına baktığınızda hiç korkulacak düzeyde değil. Tabii ki sakatlık da oluyor. En bilindik spor olan futbolda çok daha fazla sakatlık yaşayabiliyorlar. Buz pistine çok rahat bir şekilde, güvenle gönderebilirler. Akıllarında soru işaretleri olmasın" ifadelerini kaydetti. Antrenör Rana Belkıs Göçmen: "Birlikte bir devri kapattık" 25 yıl boyunca Burak Demirboğa’yı çalıştıran, önemli müsabakalarda kürsüye taşıyan antrenör Rana Belkıs Göçmen, "Burak ile beraber bir çeyrek asrı, bir devri kapattık. 6 yaşında teknik olarak çalışmaya başladık ama ben onu 4 yaşından beri tanıyorum. Çalıştırmak için çok peşinden koştum. ‘Asla bir kadın hoca ile çalışmam’ diyerek ağladığı günlerden bugünlere diyebilirim. 25 senedir hiç ayrılmadan; iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla büyük bir savaşın içinden geçerek 25 seneyi tamamladık. Hala çok formda. Çok formda ama zamanı gelmişti, tatlı bitirmek istedik. Bundan sonra Burak ile beraber çok daha iyi sporcular yetiştirip olimpiyatlara hazırlanmaya çalışacağız. Çok büyük ihtimalle beraber çalışacağız. Kocaeli’de çok yetenekli sporcular var. Bugünün junior şampiyonu keza yine Kocaeli’den. Bundan sonra yola beraber devam edeceğiz" şeklinde duygularını paylaştı. Gökhan Yavaşer: "Türk sporuna verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ederim" Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer, ise başarılı kariyere sahip sporcu hakkında şöyle konuştu: "Burak Demirboğa güzel bir kariyerin ardından sporu bıraktı. Türk sporuna ve özellikle Kocaeli’mize ve milli takıma verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Kocaeli birçok branşta şampiyon sporcular yetiştiriyor. Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu sporculardan biri de Burak. İnşallah Burak teknik adam olarak ülkemize hizmet edeceğini düşünüyorum. Daha birçok şampiyon sporcular yetiştirecek. Emeği geçen anne ve babasına, ailesine, antrenörüne, tüm ekibe, gençlik ve spor ekibine, bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ve ülkemizin sporcu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yeni Türkiye şampiyonu en güçlü rakibine duygusal veda etti Son olarak bu yıl kürsünün en tepesine çıkan ve ikinci kez Türkiye şampiyonluğunu elde eden Alp Eren Özkan, buza veda eden güçlü rakibiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Alp Eren Özkan, "Burak abiyi çok uzun zamandır tanıyorum. 10-12 yaşındayken onun ilk Türkiye şampiyonluğunda bende minikler kategorisindeydim ve ailesiyle birlikte onun şampiyonluğunu kutlamıştım. Kendisiyle çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok iyi rol model oldu. Onunla mükemmel zamanlar geçirdik. Buz patenini bana çok iyi anlattı, tanıttı. Onunla buzu paylaşmak benim için gurur verici. Sporu inanılmaz derecede ilerleten, bir önceki nesil için imkansız görünen şeyleri norm haline çeviren ve çocuklar için çok güzel yol açan bir sporcumuz. Burak ağabey onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Onunla son kez buzu paylaşmak benim için de gurur vericiydi. Onu çok seviyorum" ifadelerini kaydetti. "Umarım benim yaptığımın çok üstünde başarılar elde edecektir" Türkiye şampiyonluğunda birincilik kürsüsünü devrettiği Alp Eren Özkan’ın kendisiyle ilgili değerlendirmesi üzerine Burak Demirboğa, "Geçen sene de Türkiye şampiyonu o olmuştu. Ben ondan önceki 7 yılın şampiyonu oldum. Onun için çok gururlu ve mutluyum. Umarım benim yaptığımın çok daha üstünde başarılar elde edecektir. Yolu açık olsun. Hep destekçisiyiz ve bundan sonra takipçiyiz. Elimizden ne geliyorsa ona yardımcı olacağız" diye karşılık verdi.
21 Aralık 2025 Pazar - 16:27 Darko Churlinov: "Son 2-3 maçta kendimi buldum" Kocaelisporlu futbolcu Churlinov, Türkiye’de futbol kalitesinin oynadığı diğer ülkelerden çok da farklı olmadığını, asıl farkın yaşam tarzında olduğunu söyledi. Adaptasyon sürecinin zaman aldığını vurgulayan Churlinov, "Son 2-3 maçta kendimi buldum" dedi. Trendyol Süper Lig’de ilk 17 haftalık bölümü 6 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 mağlubiyet alarak 23 puanla tamamlayan Kocaelispor’da Ziraat Türkiye Kupası müsabakanın hazırlıkları başladı. Antalyaspor maçının ardından bir gün dinlenen takım bugün kupa mesaisine rejenerasyon (yenileme) antrenmanıyla başladı. Milli maçları nedeniyle ülkesinde olan Cafumana Show, dinlendirilen Serdar Dursun ve izinli olan Tarkan Serbest antrenmana katılmadı. Tayfur Bingöl ise takımdan ayrı çalıştı. Kocaelispor’da antrenmandan önce Darko Churlinov basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Son 2-3 maçta kendimi buldum ve performansım arttı" Kanat oyuncusu Churlinov, "Sezonla alakalı yani genel şunu söyleyebilirim; ilk 7 8 maç aslında birbirimizi tanımak için biraz zamana ihtiyacımız vardı. Birbirimize alıştıktan, birbirimizi tanıdıktan sonra da futbolumuzun geliştiğini, oyunumuzun geliştiğini söyleyebilirim. 2. yarıda bunun daha da iyiye gideceğini düşünüyorum. Kişisel olarak da; geldiğim zaman adapte olmak için süreye ihtiyacım vardı. Burası benim için farklı bir ligdi. Ben İngiltere ve Almanya’da oynadım. Adaptasyon süreci geçirmem gerekti. Orada farklı futbol anlayışı var. Son 2-3 maçta kendimi buldum. Performansım da arttı. Sezonun ilk yarısı iyi bir performans sergilemediğimin ben de farkındayım. Tabii ki hedefim ikinci yarı daha iyi bir performans sergilemek. Çünkü buraya gelirken benim hedefim Kocaelispor için her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaktı" dedi. "Futbol ve kalitede çok büyük farklılık yok. Farklılık yaşamda" Türkiye’ye geldikten sonra kendisini en çok zorlayan konulara dair de Churlinov yaşamın farklılığına dikkat çekti. Churlinov, "Oynadığım ülkelerle karşılaştırırsak; aslında kalite ve futbol anlamında çok büyük farklılık olmadığını söyleyebilirim. Ancak burada yaşam farklı. Tabii ki bunlara alışmak için biraz süreye ihtiyacım vardı ama ben ama ben bu zamanı iyi kullanıp alıştığımı düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Maç maçtır. Herkes her maçta yüzde 100’ünü vermek zorunda" Kupa maçlarının önemiyle ilgili ise Darko Churlinov, "Aslına baktığımızda söyleyecek çok farklı bir şey yok. Çünkü maç maçtır ve yakın bir maç, hemen oynayacağız. Bugün iyi bir yenileme yapıp hocamızın direktifleri doğrultusunda maçı hazırlanacağız. Bu sezonun ilk maçı ya da son maç olsun ya da kupa maçı olsun fark etmez, herkes her zaman yüzde 100’ünü verip elinden geleni iyisini yapmak zorunda" değerlendirmesinde bulundu. "İstatistikler maalesef bazı şeyleri göstermiyor" Antalyaspor maçına, camialar arası dostluğa ve ön bölgedeki bitiricilik sorununa dair soruları da yanıtlayan Darko Churlinov, "Oynadığım takımlardan aslında Schalke ve Nürnberg arasında bu tarz bir dostluğa şahit olmuştum. Bu çok hoş bir olay. Yani iki takımın taraftarlarının böyle bu şekilde bir dostluk kurup bu şekilde maçı izlemesi bence çok önemli bir önemli ve keyifli bir olay. Maçla alakalı; en iyi maçımız olduğunu söyleyemem. Özellikle önde bitiricilikle alakalı bazı sorunlar yaşadık. Bizim için aslında katkıyı kimin yaptığı önemli değil. Belki de taraftarımız için önemli ama bizim için katkının kimden geldiği önemli değil. Çünkü futbolun da bizler alan açarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ve bu alanı kimlerin açtığı aslında çok da önemli değil. Mesela maçta Tayfur’a asist yaptığım yani yardımcı olduğum için ve puanı 3 puan aldığımız için çok mutluyum. Ama istatistikler maalesef bazı şeyleri göstermiyor" sözlerini kaydetti.
Park kavgasında komşusunu falçatayla yaralamıştı, tahliye edildi
28 Kasım 2025 Cuma - 09:40 Park kavgasında komşusunu falçatayla yaralamıştı, tahliye edildi Kocaeli’de park yeri meselesi nedeniyle çıkan kavgada komşusunu falçatayla yaralayan ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan yargılanan tutuklu sanık tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, 14 Mayıs’ta meydana gelen olayda Hüseyin A. ve oğlu Aygün A. ile komşuları Mecnun İ.U. arasında park yeri meselesi nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Hüseyin A, falçatayla komşusu Mecnun İ.U’yu boyun, yüz ve göğüs bölgesinden yaraladı. Yaralı hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınan şüphelilerden baba Hüseyin A. tutuklandı, oğlu ise serbest bırakıldı "Mecnun, ’İkinizi de geberteceğim, mermi manyağı yapacağım’ diyerek tehdit etti" Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Hüseyin A, "yaralama ve tehdit" suçundan tutuksuz yargılanan oğlu Aygün A. ile müşteki Mecnun İ.U, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Sanık Hüseyin A, savunmasında, müşteki ile aralarında park meselesi yüzünden 7 yıldır husumet bulunduğunu ve kendisini tehdit ettiğini söyledi. Olay günü müştekinin kendisine hakaret ederek saldırdığını iddia eden Hüseyin A., savunmasına şöyle devam etti: "Olay günü saat 20.00 sıralarında her zaman olduğu yere binamın önüne motosikletimi park ettim. Mecnun bana seslenerek, ’Bir daha motoru buraya çekme demedim mi?’ dedi ve ölmüş anneme küfür etti. Üstüme yürüdü, yumruk attı. Yere düştüm bayıldım. Ne kadar yattığımı hatırlamıyorum. KOAH hastasıyım. Benim ona bir eylemim olmadı. Gözümü açtığımda elinde parlak bir cisim gördüm. Bileğini burktum, beraber düştük. Boğuşmamız yerde devam etti. Sonrasında ondan kurtuldum ve koştum. Oğlum Aygün’ün sesini duydum. Arkamı döndüğümde Mecnun’un oğlumu dövdüğünü gördüm. Komşusu da oğlumu tutuyordu. Ben bağırınca Mecnun’un komşusu oğlumu bıraktı. Aygün yanıma geldi. Mecnun, ’İkinizi de geberteceğim, mermi manyağı yapacağım’ diyerek tehdit etmeye devam ediyordu." "Bıçak yarası nasıl olduğunu bilmiyorum" Olayın ardından oğlunun 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradığını söyleyen Hüseyin A., "Oğlumun Mecnun’a vurduğunu görmedim, ben de bıçakla vurmadım. Bıçak yarası nasıl olduğunu bilmiyorum, boğuşma sırasında olmuş olabilir. O malzemenin falçata olduğunu öğrendim. 37 yıldır balıkçılık yaparım. Motosikletimde bıçak vardı mesleğim dolayısıyla ancak ben onu hiç çıkarmadım. Öyle bir niyetim olsaydı motosikletimden bıçağı çıkarabilirdim. Olay sebebiyle çok üzgünüm ve şikayetçiyim" dedi. "Biri beni tuttu, Mecnun’da yumruk attı" Tutuksuz sanık Aygün A. ise babasının darbedildiğini görünce yanına gittiğini, kimseye vurmadığını savundu. Aygün A., "Biri beni tuttu, Mecnun’da yumruk attı, yere düştüm. Ben Mecnun’a hiç vurmadım. Babam iyi mi diyerek yanına koştum sonrasında polise haber verdim, şikayetçiyim" diye konuştu. "Hüseyin falçatayla boynuma, yüzüme, enseme, göğsümde defaatle vurmaya başladı" Olay günü anlatan müşteki Mecnun İ.U. ise şunları söyledi: "Park meselesi sebebiyle aramızda sorun yoktu ancak komşum ile müştekiler arasında sorun vardı. Hüseyin, park ederken benim motosikletime 3 gün önce zarar vermişti. Olay günü ise benim motosikletimi park yerinden çıkarıp kendi motosikletini koydu. Görüntüsünü çektiğimi, şikayet ettiğimi söyledim. ’İstediğin yere şikayet et, istediğim yere motosikletimi koyarım. Emekli adamım seni vurur içerde yatarım’ dedi. Oğlu da balkondan bana seslenerek, ’Belanı benden bulma, beni aşağıya getirme’ dedi. Hüseyin bana yumruk attı, Aygün de üzerime atladı. Ben Aygün ile boğuşurken, Hüseyin motosikletin bıraktığı alana gitti. Devamında geldi ve elinde kırmızı renkli falçatayla beni bıçakladı. Boynuma, yüzüme, enseme, göğsümde defaatle vurmaya başladı. Plastik kısmıyla bıçak kısmı birbirinden ayrıldı. Bıçak kısmı tekrar eline aldı ve bana tekrar saldırdı. O sebeple eli kesildi. Eşim gelip bana sarıldı ayırdı. Sonra boğuşma bitti, şikayetçiyim." "Hüseyin, Mecnun’un kafasına hamle yaptı ve kan fışkırdı" Tanık olarak dinlenen komşu Seyit A. de, "Taraflar arasında husumet var mı bilmiyorum. Olay günü bağrışma sesleri duydum. Hüseyin ve Mecnun tartışıyorlardı. Sonrasında Hüseyin motosikletine gidip elinde bir şey alıp geldi, durduramadım. Oğlu ile Mecnun kavga ediyorlardı. Hüseyin, Mecnun’un kafasına hamle yaptı ve kan fışkırdı. Bu olaylar bir dakika sürdü, sonrasında komşular araya girdi" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, Hüseyin A’nın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Motosikletli iki kişinin ölümüne sebep olan sanık tahliye edildi
27 Kasım 2025 Perşembe - 15:48 Motosikletli iki kişinin ölümüne sebep olan sanık tahliye edildi Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde kamyonetle çarpışan motosikletteki 2 kişinin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin yargılanan sürücünün tahliyesine karar verildi. Kaza, 15 Mart günü Akdurak Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ercan Altuntaş (32) yönetimindeki 41 AIG 773 plakalı motosiklet, karşı yönden gelen Ümitcan A.’nın kullandığı 34 GJB 919 plakalı kamyonetle çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Altuntaş hayatını kaybetti, ağır yaralanan yolcu Fatih Bulgurcu ise kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Kamyon sürücüsü Ümitcan A. ise tutuklandı. 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemi Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2’nci duruşmaya, tutuklu sanık Ümitcan A., hayatını kaybedenlerin aileleri ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, kaza raporlarına göre sanık Ümitcan A.’nın ’asli ve tek kusurlu’ olduğunu kaydetti. Savcı geçen celse verdiği mütalaasını tekrarlayarak sanığın ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı ayrıca, sanığın adli kontrolün yetersiz olacağını ve kaçma şüphesinin bulunduğunu vurgulayarak, tutukluluk halinin devamını talep etti. "ATK raporunda sanığın yüzde yüz kusurlu olduğu açıktır" Müşteki avukatı mütalaaya karşı, "Şikayetçiyiz, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Olay basit taksir değildir, sanığın sollayarak ve son sürat gittiğine ilişkin beyanlar vardır. Neticeyi ön gören biri ile neticeyi ön göremeyen birinin aynı şekilde cezalandırılması mümkün değildir. Sanık neticeyi bilmektedir. Sanık maktulün şeridinden seyretmektedir. ATK raporunda sanığın yüzde yüz kusurlu olduğu açıktır. En üst hadden cezalandırılmalarını talep ediyoruz" dedi. Maktulün aileleri de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. "Çok pişmanım" Esas hakkındaki mütalaaya karşı tutuklu sanık Ümitcan A., "Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüm, bir kastim olmadı. Çok pişmanım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum, aksi kanaatte lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum" diye konuştu. Tahliye edildi Mahkeme heyeti, sanık Ümitcan A.’ya, Ercan Altuntaş ve Fatih Bulgurcu’ya yönelik, ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 6 yıl hapis cezası verildi. Heyet, suçun niteliği ve miktarı ile sanığın tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak, Ümitcan A.’nın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Ayrıca sanığın 2 yıl süre ile sürücü belgesine el konulmasına hükmedildi.
Kuzuyayla’nın GPS’li geyikleri
27 Kasım 2025 Perşembe - 12:13 Kuzuyayla’nın GPS’li geyikleri Kocaeli’de yaban hayatını canlandırmak amacıyla yürütülen projede 8 kızıl geyik daha doğaya salınarak Kuzuyayla’daki popülasyon güçlendirildi. GPS tasmalarla izlenen geyikler sayesinde bölgenin ekosistemine katkı sağlanması ve ekoturizmin geliştirilmesi hedefleniyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle yürüttüğü "Samanlı Dağları Kızıl Geyik Yerleştirme Projesi" kapsamında 8 kızıl geyiği daha Kuzuyayla Tabiat Parkı’nda doğaya saldı. Böylece bu yıl içinde doğaya salınan kızıl geyik sayısı 15’e ulaştı. Doğal yaşamı koruma ve geliştirme vizyonu doğrultusunda yürütülen projenin ikinci salım töreni, Kuzuyayla Tabiat Parkı’nda gerçekleştirildi. Törene, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Murat Yavuz ve ilgili kurum temsilcileri katıldı. "2025’te 15 geyiği doğayla buluşturduk" Törende konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, projenin yeşil şehir anlayışının bir parçası olduğunu vurguladı. Geçen sene 15 kızıl geyik salımı yaptıklarını hatırlatan Baraçlı, "Bu sene de 15 geyiği doğayla buluşturduk. İnşallah önümüzdeki yıl da 10 geyik salarak Kocaelili hemşerilerimize Kuzuyayla ve Kartepe’de doğayı farklı bir boyutta deneyimleme fırsatı sunmuş olacağız. Bu gerçekten çok değerli bir proje. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Tüm Türkiye’yi buraya bekliyoruz" dedi. Toplam hedef 40 kızıl geyik Proje kapsamında geçen yıl 15 kızıl geyik doğaya salınmıştı. Bu yıl gerçekleştirilen iki aşamalı salım ile 15 geyik daha Samanlı Dağları’ndaki ekosisteme kazandırılmış oldu. Önümüzdeki yıl yapılacak salımla birlikte toplamda 40 kızıl geyiğin bölgede yaşaması hedefleniyor. Doğaya salınmadan önce kapsamlı sağlık taramalarından geçirilen geyikler, GPS tasmalar ve fotokapanlarla izlenerek hareket alanları ve davranışları kayıt altına alınıyor. Projenin, bölgenin ekoturizm potansiyelini güçlendirerek yaban hayatı çeşitliliğini artırması bekleniyor.
Milli Mücadele’nin tanığı 150 yıllık taş köprü zamana meydan okuyor
27 Kasım 2025 Perşembe - 11:35 Milli Mücadele’nin tanığı 150 yıllık taş köprü zamana meydan okuyor Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde 19. yüzyılda iki köyü birbirine bağlamak amacıyla inşa edilen ve Milli Mücadele yıllarında işgal güçlerine karşı direnişin simgelerinden biri olan Servetiye Taş Köprüsü, tarihi dokusuyla dikkati çekiyor. Kiraz Deresi üzerinde bulunan ve yaklaşık 150 yıl önce Servetiye Cami ile Servetiye Karşı köylerini birbirine bağlamak için yapılan köprü, bölgenin tarihi mirasında önemli bir yer tutuyor. Milli Mücadele döneminde İzmit’in güney yakasındaki en büyük yerleşim yerlerinden Bahçecik nahiyesine bağlı Servetiye köyü, işgal güçlerine karşı ilk direnişin başladığı noktalardan biri olarak biliniyor. O dönemde vatan savunması için örgütlenen halk, çevre köylerle birleşerek milli kuvvetlere destek verdi. Servetiye Taş Köprüsü de bu süreçte Servetiye Karşı ve Servetiye Cami köyleri arasında ulaşımı sağlayarak direnişin lojistiğinde önemli bir rol oynadı. Günümüzde araç trafiğine kapalı olan ve sadece yayaların kullanımına sunulan tarihi yapı, Yuvacık Barajı havzasındaki doğal güzelliklerle bütünleşerek ziyaretçilerini ağırlıyor. "Köprü, tek kemere sahiptir" Araştırmacı yazar Emin Öztürk, köprünün 19. yüzyılda inşa edildiğini ve Yuvacık Barajı’na su sağlayan Kiraz Deresi üzerinde yer aldığını belirtti. Köprünün mimari özellikleri ve tarihçesi hakkında bilgi veren Öztürk, şunları kaydetti: "Servetiye Cami ve Servetiye Karşı köylerini birbirine bağlayan bu köprü, Doğu ve Batı örüntülü olarak inşa edilmiştir ve tek kemere sahiptir. Uzunluğu 15 metre, genişliği 2 metre, yüksekliği ise 6 metredir. Yapı, 2008 yılında Kültür Varlıkları ve Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir. 2012 yılında ise Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilmiş, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından da restorasyonu tamamlanmıştır." Öztürk, köprünün orijinal kitabesinin kaybolduğunu ifade ederek, "Günümüzde orijinal kitabe yerine, restorasyon sonrası Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından konulan kitabe bulunmaktadır" bilgisini paylaştı.