Yerel Haberler
Van
Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği 22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:30:21 Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 08:55 Radyo yayıncılığına adanan ömür Van’ın Erciş ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki İzzet Batmaz, ömrünü radyo yayıncılığına adadı. 1990’lı yıllarda tüm Türkiye’de özel radyo ve TV’lerin kurulmaya başlamasıyla birlikte mesleğe ilk adımını atan İzzet Batmaz, memleketi olan Van’ın Erciş ilçesinde 95.5 frekansından yayın yapan Erciş Star FM’i kurdu. İlçeye ilk defa radyo heyecanını getiren ve 35 yıllık meslek hayatında birçok başarıya imza atan Batmaz, ömrünü adadığı mesleğini ilk günkü heyecan ve şevkle devam ettiriyor. Yönetim kurulu başkanlığı ve sunuculuğunu yürüttüğü radyoda yapmış olduğu kültürel ve sanatsal programlar, ilçede büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Radyo yayıncılığı yapmaktan oldukça mutlu olan Batmaz, sağlığı el verdikçe mesleğini devam ettirmek istiyor. Batmaz, "1955 doğumluyum. 35 yıldır radyonun yönetim kurulu başkanı olarak görevimi devam ettiriyorum. Görevimi büyük bir zevkle ve şevkle yapıyorum. Dinleyici kapasitemiz çok geniş olduğu için farklı programlar yapmayı seviyorum. Onlar da beğeni ile dinliyorlar. Programlarımıza katılıyorlar. Gücümüz yettiği müddetçe radyoculuğu devam ettirmeye çalışacağız. İlçenin tek radyosuyuz. Radyoculuk çok farklı bir meslek. Halkın kulağı, sesi. İstediğiniz alana istediğiniz yerden ulaşabiliyorsunuz. Bizler gençlere örnek olsun diye, gençlere radyoyu sevdirmek amacıyla daha farklı yayınlar yapıyoruz. İnşallah farklı programlar yapmaya devam edeceğiz" dedi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 19:25 Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) tarafından düzenlenen "Türkiye’de Barış Nasıl Tesis Edilir?" konulu söyleşi programı gerçekleştirildi. Van TSO ev sahipliğinde düzenlenen programda, çözüm sürecinin hukuk, demokrasi ve iş dünyasına yansımaları ele alındı. Programın moderatörlüğünü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin yaptı. Söyleşide, Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları farklı perspektiflerden değerlendirildi. Söyleyişide bir konuşma yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, amacının süreci ekonomik bir perspektiften ele almak olduğunu belirtti. Başkan Takva, "Özellikle ‘Milli Birlik ve Dayanışma’, ‘Terörsüz Türkiye’ ya da ‘Barış süreci’ gibi farklı adlarla ifade edilen; bölgemizi yakından hatta doğrudan ilgilendiren bu meseleye, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar yaşananlar ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerinden ekonomik değerlendirmeler yapmaktır. Burada bulunma sebebim de budur. Bölgemiz, neredeyse tüm reel verilerde sürekli olarak son sıralarda yer almıştır. Ekonomi, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda bölgelerimiz, Türkiye’nin en geri kalmış bölgeleri olarak öne çıkmakta; mevcut parametreler ise gerçekten son derece olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır. 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan araştırma çerçevesinde, Türkiye genelinde geri kalmış olarak tanımlanan 121 ilçenin 90’ının bölgemizde yer aldığı tespit edilmiştir. Van ilinde ise Edremit, Tuşba ve İpekyolu ilçeleri hariç olmak üzere 8 ilçe bu 90 ilçe arasında bulunmaktadır. Yani Türkiye genelindeki 121 geri kalmış ilçenin 90’ı bölgemizde yer almakta, Van’daki 8 ilçe ise bu listenin en alt sıralarında bulunmaktadır. 2024 yılında yapılan bir başka araştırmada ise Türkiye’nin en gelişmemiş 50 ilçesinin 49’unun bölge illerinde olduğu ortaya konmuştur" dedi. Bölgede işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurgulayan Takva, "1963 yılından bugüne kadar 18 defa teşvik uygulaması gündeme gelmiş ve bu konuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak ne istihdamda ne de eğitimde yer alan gençlerin oranına bakıldığında, hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye ortalamasının iki katının üzerine çıkıldığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı Van’da yüzde 16,7; Ağrı’da yüzde 13,1; Hakkari’de yüzde 18,3; Muş’ta ise yüzde 13,1 seviyesindedir. Odamız tarafından yapılan bir araştırmada ise Van’da genç işsizlik oranının yaklaşık yüzde 36 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu. Bölgemizde yapılan güvenlik harcamalarının Batı illerine yapılan güvenlik harcamalarının üç katından fazla olduğunun altını çizen Takva, "Uzmanlar tarafından TRT’de yapılan bir hesaplamaya göre, bu süreçte harcanan yaklaşık 2 trilyon dolarlık kaynakla 196 adet İstanbul Yeni Havalimanı ya da bin 176 adet Marmaray projesi yapılabilecek imkân bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Van’ın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’sinin mera alanı olmasına rağmen yayla yasakları nedeniyle hayvancılığın ciddi sorunlar yaşadığını söyleyen Takva, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım ve hayvancılık açısından bakıldığında, Van ilinin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’si mera alanıdır. Türkiye’deki toplam mera varlığının yaklaşık yüzde 10’u bu il sınırları içerisindedir. Yaklaşık 21 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip olan bir kentte yaşıyoruz ve bu alanın neredeyse yüzde 65’i mera niteliği taşımaktadır. Ancak yayla yasakları ve çeşitli kısıtlamalar nedeniyle hayvancılık bu anlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Mesele, tüm bu süreçleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde ele alan, samimi ve gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmek ve buna uygun çözümler üretmektir." Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, konuşmaların ardından yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
Van’da nadir rastlanan benekli semender görüldü
17 Kasım 2025 Pazartesi - 13:49 Van’da nadir rastlanan benekli semender görüldü Van’ın Bahçesaray ilçesinde doğa yürüyüşüne çıkan bir grup doğasever, nadir görülen benekli semender (Salamandra infraimmaculata) ile karşılaştı. Bahçesaray ilçesindeki Feqîyê Teyran Türbesi civarında, ender rastlanan bu türü gören doğaseverler, semenderi bir süre inceledi. Canlının zarar görmemesi için titizlikle davranan grup, kısa bir gözlemin ardından semenderi doğal yaşam alanına bıraktı. "Semenderler, üzerlerindeki beneklere göre isimlendirilir" Konuya ilişkin konuşan YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, benekli semenderlerin çeşitli türlerinin bulunduğunu belirtti. Bahçesaray gibi doğal zenginliği yüksek bölgelerde endemik semender türleriyle karşılaşmanın mümkün olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Aslan, "Türkiye’nin farklı bölgelerinde, yalnızca o bölgeye özgü olan endemik semender türleri bulunmaktadır. Bizim bölgemizde de sarı benekli semender görülmekle birlikte, bu tür endemik değildir ancak nadir karşılaşılan türler arasındadır. Bahçesaray ilçesinde yapılacak detaylı bilimsel çalışmalarla, bölgede endemik semender türlerine rastlanması da mümkündür. Semenderler, üzerlerindeki beneklere göre isimlendirilir. Bu benekler, türün zehirli olup olmadığını ya da cinsiyetini belirlemede de bir ölçüt olarak kullanılabilir. Bir bölgede semenderlerin yoğun şekilde bulunması, o bölgedeki ekolojik dengenin sağlıklı, düzenli ve temiz bir şekilde sürdüğünü gösterir" dedi. Semenderlerlerin ekolojik bir ayıraç olarak da değerlendirildiğini dile getiren Aslan, popülasyonlarının fazla olması, bölgedeki ekosistem ve habitatın doğal işleyişinin sorunsuz bir şekilde devam ettiğinin göstergesi olduğunu kaydetti.
Van Ferit Melen Havalimanında uçuşlar yeniden başladı
17 Kasım 2025 Pazartesi - 10:19 Van Ferit Melen Havalimanında uçuşlar yeniden başladı Pist modernizasyonu planlanandan erken tamamlanan Van Ferit Melen Havalimanı, yaklaşık üç aylık aranın ardından bugün itibariyle yeniden uçuşlara açıldı. Van Ferit Melen Havalimanı’nda bir süredir devam eden pist modernizasyon ve ışıklandırma çalışmaları tamamlandı. 1 Mayıs 2024 tarihinde sınırlı tarifeyle sürdürülen Van uçuşları, 5 Eylül’den itibaren tamamen iptal edilmişti. Kapalı süreçte yolcuların mağduriyet yaşamaması için Yüksekova, Muş ve Ağrı havalimanlarına ek seferler planlandı. Pist modernizasyon çalışmalarının 5 Aralık’ta tamamlanması öngörülüyordu ancak ekiplerin geceli gündüzlü sürdürdüğü çalışma takvimi sayesinde süreç planlanandan önce, 14 Kasım’da tamamlandı. Çalışmaların bitmesiyle birlikte bugün, 17 Kasım itibariyle ilk uçaklar yeniden piste iniş yaptı. Havalimanının açılmasıyla birlikte Van’da hava ulaşımı normal seyrine döndü. "Pistlerimiz güzel olmuş, ikinci pistimiz de hazır" Konuya ilişkin konuşan yüklenici firma yetkilisi Zahir Kandaşoğlu, yürütülen modernizasyon kapsamında pist güçlendirme, yenileme ve gelişmiş ışıklandırma sistemleri kurularak havalimanının daha güvenli ve konforlu bir yapıya kavuştuğunu belirtti. Kandaşoğlu, "Bugüne de şükürler olsun. Gerçekte biliyorsunuz, havaalanımız yaklaşık 70 gün kapalıydı. Kış gelmeden, memleketimizin ağır kış şartları başlamadan çok şükür işimizi namuslu bir şekilde bitirdik. Pistlerimiz güzel olmuş, ikinci pistimiz de hazır. Bugün geldik, gerçekten çok rahat bir şekilde iniş yaptık. Bu çalışmanın içinde halkımız için ne kadar iyi niyetimiz varsa hepsini ortaya koyduk. Kış ayları bölgemizde zor geçiyor, şartlar ağır oluyor. Van’dan Ağrı’ya, Muş’a, Yüksekova’ya gitmek oldukça sıkıntılıydı. Biz tüm samimiyetimizi ve iyi niyetimizi Van halkı, bölgemiz ve turizm sektörü için kullandık" dedi. "İhalenin asıl bitiş tarihi 15 Haziran 2026’dır" Gece gündüz demeden çalıştıklarını, bazı günler üç vardiya şeklinde bu çalışmalara devam ettiklerini dile getiren Kandaşoğlu, "Enerji ekibimiz, çalışan arkadaşlarımız son günlerde sabaha kadar, 24 saat kesintisiz çalıştı. Bu ihalenin asıl bitiş tarihi 15 Haziran 2026’dır. İnanmayan varsa Devlet Hava Meydanları’ndan sorabilirler. Bizim işin resmi bitiş süresi o tarihtir. İsteseydik işi o tarihe kadar uzatırdık ve yılbaşından sonra en az 20-30 milyon lira da fiyat farkı alırdık. Ama biz buna rağmen, ‘Ne olursa olsun bütün gayretimiz halkımız için olsun’ dedik. Bu insanlar için çalıştık. Bugün gelen herkes dua ediyor, mutlu bir şekilde evine, çocuğuna, ailesine kavuştuğunu söylüyor. Biz de bunun mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu. Pist çalışmaları nedeniyle uçuşlarını ertelemek zorunda kaldıklarını ya da çevre illerdeki havalimanlarına otobüsle gidip oradan batı illerine uçuş yapabildiklerini belirten yolcular ise çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte ilk uçaklarla kente dönmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler.