Yerel Haberler
Yalova
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:10 Yalova’da 12 yaşındaki Kerem’in ölümüne ilişkin davada yargılama devam ediyor Yalova’da 2018 yılında 12 yaşındaki Kerem Karakaya’nın sınıf arkadaşı F.B. tarafından kazayla vurularak öldürüldüğü iddiasıyla açılan davada ortaya çıkan cinayet şüphesi üzerine, F.B.’nin annesi S.B.’nin ’kasten öldürme’ suçundan yargılanmasına devam edildi. Yalova’nın Termal ilçesine bağlı Akköy’de 3 Haziran 2018 tarihinde meydana gelen olayda Kerem Karakaya, sabah saat 08.30’da okul arkadaşı F.B.’nin evine gitmiş, burada iddiaya göre evin odunluk kısmında bulunan kırma av tüfeği ile oynayan F.B., arkadaşı Kerem Karakaya’yı başından vurmuştu. F.B.’nin cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle annesi S.B., Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanıyordu. Mahkeme, tüfeğin ağırlığı, 2 kez ateş edilmesi, kartuşun değiştirilmesi ve silahın ateş mekanizmasının suça sürüklenen çocuk tarafından bilinemeyeceği, delillerin tam toplanmamış olması ve kasten adam öldürme şüphesinin varlığı nedeniyle Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, S.B. hakkında hazırladığı iddianamede sanığın kasten öldürme suçundan hapsini talep etmişti. Yalova 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Trabzon ilinden SEGBİS ile katılan F.B. (18), olay gününü şöyle anlattı: "Olay günü sabahında annem, ben, kardeşim uyuyorduk. Kapı çalmış. Kapı sesini ilk annem duyuyor. Sonra bana seslenince ben kalkıp kapıyı açtım. Kerem’i görünce kapıda bizim badminton kursumuz sonra da yüzme kursumuz vardı. Ben gitmeyecektim. Kerem gelince gitmeye karar verdim. Biz aynı okulda öğrenciydik. Kapıyı açtığımda Kerem bana ’gidelim’ dedi. Ben de tamam dedim. İçeriden para alıp geleceğim dedim. Para alıp dışarı çıktım. Kerem kapının önünde bulunan taburenin üzerinde oturuyordu. Ben kapıyı kapattım sonra oyun oynamaya başladık. Kerem’in elinde sopa vardı. Oyun oynamak için sopayı silah gibi yaptı. Sokak kedileri vardı kapıda onlara doğru doğrulttu. Ben tüfeği bir önceki gün odunlukta görmüştüm. Tüfeği odunluğun oradan aldım. Odunluğun üzerindeydi. Daha önce ben bu tüfeği kullanmadım özelliklerini de bilmem. Annem genelde kuşlara ateş ederdi bu tüfekle. Ben sadece tetiğe nasıl basıldığını ve bir tetiğin bozuk olduğunu biliyorum. Bunu da annem kovanları çıkartırken söylemişti oradan biliyorum. Hangi tetik bozuk onu hatırlamıyorum. Bu tüfek normalde evin içinde göremeyeceğimiz bir yerde duruyordu. Tüfeği aldım Kerem’le aramızda 2-3 adım mesafe vardı. Tüfeği aldığımda kemer hizasına kadar kaldırabildim. Ben tetiğe bastım. Ateş aldı. Sonra ben bağırıp ağladım. Kerem’le o an aramızda konuşma olmadı. Çok korkmuştum kapıya vurdum. İlk annem geldi. O da bağırıp ağladı. Annem sesi duyarak geldi. En son dayım çıktı dışarı. Hemen ambulansı aradı. Kapıyı çalmadan önce tüfeği bırakmıştım. Kerem’le aramızda bir husumet yoktu. Ailelerimiz arasında da yoktu" Karakaya ailesinin avukatı Şermin Tankut ise F.B.’nin olay yerini görmediğini bu nedenle çelişkili ifadeler verdiğini iddia ederek, "Olay yerini görmediğini ve bilmediğini düşünüyoruz. Bu olayda jandarma gelene kadar hiç kimse tüfeği görmüyor" dedi. Mahkeme heyeti S.B. hakkındaki tutuklanma talebini ret etti. Heyet İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan dosyaya konu tüfeğin, o dönemde 11 yaşında olan F.B.’nin tüfeği kaldırma, atışa hazırlama, kartuş boşaltma işlemlerini yapabilecek yeterliliğinin bulunup bulunmayacağı hususunda düzenlenecek raporun ile adli emanette bulunan tüfek kartuşunun olaya konu tüfek ile birlikte Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderilerek kartuşun anılı tüfekten ateşlenmeye uygun bir kartuş olup olmadığı, eğer anılı tüfekten ateşlenmeye uygunsa tüfekten ateşlenip ateşlenmediği, oluşturabileceği yaranın şevrotin yarası olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, eğer ateşlendiyse ölüm sonucunu doğurabilecek nitelikte olup olmadığı hususunda uzmanlık raporunun gelmesinin beklenmesine karar verdi. Heyet duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Dava sonrasında Avukat Şermin Tankut, yaptığı açıklamada, "Sekiz yıl geçti hala tutuklama olmadı. Duruşma gayet iyi geçti. F.B. çok rahat bir şekilde olay yerinde olmadığını çelişkili ifadeler ile bize gösterdi. Mahkeme heyeti tekrar S.B.’yi dinlemek istiyor. O zaman karar verecekler diye düşünüyorum. Adli tıptan F.B.’nin bu tüfeği kaldırıp kaldıramayacağına ilişkin gelecek raporu bekleniyor. Olay yerinde bulunan Tüfeğin kartuşu ve maktul Kerem Karakaya’nın kafasında olan yaradaki saçmanın kullanılan tüfekten mi çıkıp çıkmadığı ile ilgili inceleme yapılacak onu bekliyoruz" dedi. Kerem Karakaya’nın annesi Rahime Karakaya, babası Halil Karakaya, 7 yıldır verdikleri hukuk mücadelesinin sonuca varmasını istedi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 09:43 Afetlerde dron desteği Türkiye’de ilk kez Yalova’da resmileşti Yalova Valiliği’nde düzenlenen programda, AFAD’ın kuruluşunun 16. yılı kutlanırken, Türkiye’de ilk kez İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. Protokol ile afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlarla havadan destek sağlanacak. Afet ve acil durumlara ilişkin bütünleşik afet yönetimini sağlamak, risk azaltma, müdahale, iyileştirme ile sivil savunma ve insani yardım çalışmalarını koordine etmek ve yürütmek amacıyla kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) kuruluşunun 16. yılı, Yalova Valiliği’nde düzenlenen programla kutlandı. Programda Türkiye’de bir ilk olarak İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. İmzalanan protokol ile İHAKUT, afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlar aracılığıyla havadan destek verecek. Programa sivil ve resmi arama kurtarma ekiplerinin temsilcileri de katıldı. Vali Hülya Kaya, burada yaptığı konuşmada, "Katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bugün AFAD’ın 16. yılını kutluyoruz. Tabii sadece AFAD değil aslında hem sahadaki gücümüz hem kamu hem sivil, hep beraber sahadayız her zaman. Bu açıdan da bizim için bu birliktelik çok önemli" dedi. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Cem Erdoğan ise yapılan çalışmalarla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, "Türkiye’de son bir buçuk senede hem akreditasyon olarak en ileri giden illerden biriyiz. Tatbikat ve eğitim kapsamında şu an Türkiye’de bir numarayız. Bir yıl içerisinde saha tatbikatı olarak en az üç tane yaptık. Bu, hiçbir ilde gerçekleştirilmeyen bir durum" ifadelerini kullandı. Yalova Valiliği’nde düzenlenen programda, AFAD’ın kuruluşunun 16. yılı kutlanırken Türkiye’de ilk kez İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. Protokol ile afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlarla havadan destek sağlanacak. İHAKUT Havacılık Spor Kulübü Başkanı Zafer Yılmaz ise sözlerine şöyle devam etti: "İHAKUT Havacılık Spor Kulübü artık resmi olarak AFAD’ın yapacağı arama kurtarma çalışmalarına entegre olacak ve dronlarla havadan destek verecek. Türkiye’de de Yalova’da da ilk kez yapılıyor. 81 ilin tamamında olacak. Biz Yalova’yı bekliyorduk. İlk imzamız Vali Hanım’la Cem Müdürü’mle olacak diye söz vermiştik, ilk imzamızı Cem Müdür’ümle attık. Pazartesi günü Bursa, hemen akabinde İzmir, Çanakkale, Bilecik il il devam edeceğiz. İnşallah 81 ilin tamamında olacak."
18 Aralık 2025 Perşembe - 09:34 Afetlerde dron desteği Türkiye’de ilk kez Yalova’da resmileşti Yalova Valiliğinde düzenlenen programda, AFAD’ın kuruluşunun 16. yılı kutlanırken Türkiye’de ilk kez İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. Protokol ile afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlarla havadan destek sağlanacak. Afet ve acil durumlara ilişkin bütünleşik afet yönetimini sağlamak, risk azaltma, müdahale, iyileştirme ile sivil savunma ve insani yardım çalışmalarını koordine etmek ve yürütmek amacıyla kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) kuruluşunun 16. yılı, Yalova Valiliği’nde düzenlenen programla kutlandı. Programda Türkiye’de bir ilk olarak İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. İmzalanan protokol ile İHAKUT, afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlar aracılığıyla havadan destek verecek. Programa sivil ve resmi arama kurtarma ekiplerinin temsilcileri de katıldı. Vali Hülya Kaya, burada yaptığı konuşmada "Katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bugün AFAD’ın 16. yılını kutluyoruz. Tabii sadece AFAD değil aslında hem sahadaki gücümüz hem kamu hem sivil, hep beraber sahadayız her zaman. Bu açıdan da bu çok önemli bir birliktelik bizim için" dedi. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Cem Erdoğan ise yapılan çalışmalarla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, "Türkiye’de son bir buçuk senede hem akreditasyon olarak en ileri giden illerden biriyiz. Tatbikat ve eğitim kapsamında şu an Türkiye’de bir numarayız. Bir yıl içerisinde saha tatbikatı olarak en az üç tane yaptık. Bu, hiçbir ilde gerçekleştirilmeyen bir durum" ifadelerini kullandı. Yalova Valiliğinde düzenlenen programda, AFAD’ın kuruluşunun 16. yılı kutlanırken Türkiye’de ilk kez İHAKUT Havacılık Spor Kulübü ile AFAD arasında protokol imzalandı. Protokol ile afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına dronlarla havadan destek sağlanacak. İHAKUT Havacılık Spor Kulübü Başkanı Zafer Yılmaz ise sözlerine şöyle devam etti: "İHAKUT Havacılık Spor Kulübü artık resmi olarak AFAD’ın yapacağı arama kurtarma çalışmalarına entegre olacak ve dronlarla havadan destek verecek inşallah. Yalova’da ilk kez yapılıyor. Türkiye’de de ilk Yalova’da yapılıyor. 81 ilin tamamında olacak. Biz Yalova’yı bekliyorduk. İlk imzamız Vali Hanım’la Cem Müdürü’mle olacak diye söz vermiştik. İlk imzamızı Cem Müdür’ümle attık. Pazartesi günü Bursa, hemen akabinde İzmir, Çanakkale, Bilecik il il devam edeceğiz. 81 ilin tamamında olacak inşallah."
Arda Kuzey Keskin: "Avukat olamadan da ilk davamı kazanmış oldum"
14 Ağustos 2025 Perşembe - 10:32 Arda Kuzey Keskin: "Avukat olamadan da ilk davamı kazanmış oldum" Yalova’da yaşayan 20 yaşındaki Arda Kuzey Keskin, hukuk fakültesine giriş için başarı sıralamasının 125 binden 100 bine yükseltilmesine karşı Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) dava açtı. Başarı sıralaması 112 bin 836 olan öğrenci, Danıştay’da açtığı davayı kazandı. YÖK de başarı sıralamasını yeniden 125 bine getirdi. Arda Kuzey Keskin, baba mesleği olan ve hayalini kurduğu avukatlık için üniversite sınavına hazırlanmaya başladı. Sınava çalıştığı dönemde YÖK, hukuk fakültelerine giriş için başarı sıralamasını değiştirdi. Sınava giren öğrencinin başarı sırası ise 112 bin 836 oldu. Keskin, bunun üzerine, bir yıldan fazla sürede sınava hazırlandığını, davalı idarelerin sınavın yapılmasına dört ay gibi kısa bir süre kala hukuk fakültelerine yerleştirme işlemlerinde uygulanacak olan başarı sıralama şartını yükselttiğini, önceki yıllarda hukuk fakültelerini tercih edebilmek için uygulanan 125 bin başarı sırası şartına güvenerek sınava hazırlandığını, tercih edeceği bölümü etkileyecek derecede önemli bir kararın sınavın yapılmasına kısa bir süre kala alınamayacağını, sınava hazırlanan üniversite öğrenci adayı olan öğrenciler için çok önemli olan bir hususta ani ve beklenmedik bir şekilde karar alınarak hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırı hareket edildiğini, eğitim hakkının ölçüsüz bir şekilde getirilen 100 bin başarı sırası şartı ile engellendiğini, getirilen yeni başarı sıralama şartının gerekçesinin açıkça ortaya konulmadığını ileri sürerek dava açtı. "Avukat olamadan da ilk davamı kazanmış oldum" Danıştay’da görülen davada mahkeme, 2025-YKS Kılavuzu’nda yer alan hukuk fakültelerine yerleştirme işlemlerinde esas alınan başarı sıralamasının 100 bin olarak belirlenmesi işlemi yönünden yürütmenin durdurulması hakkında talebin kabulüne oy çokluğu ile karar verdi. Keskin, sene başında 125 bine göre bir çalışma yaptığını ve emek harcadığını belirterek, "Sınav sonucunda 112 bin sıralama yaptım. Sene ortasında da baraj 100 bine indirildi. O yüzden bu kararı Danıştay’a taşıdık. Avukat olamadan da ilk davamı kazanmış oldum. 100 bin ve 125 bin arasında kalan arkadaşlara da hayırlısı olsun" dedi. Keskin, hukuk düşündüğünü ve öncelikle Koç Üniversitesi’ni yazdığını belirtti. Keskin, babasının avukat olduğunu belirterek, "Ben de o yoldan devam etmek istiyorum" dedi. Avukat baba Kaan Keskin ise çocuğunun avukat olmasını çok istediğini belirterek şöyle konuştu: "YÖK’ün hukuk fakültelerinin 125 bin olan barajını sene ortasında 100 bine yükseltmesi bütün öğrenciler arasında mağduriyete neden olmuştu. Biz bu mağduriyetin giderilmesi için dava açtık. Sağ olsun Danıştay yargımız. Bu konuda yürütmenin durdurulması kararı verdi. Tekrar 125 bin barajını getirdi. Bütün öğrencilere hayırlı, uğurlu olsun. Biz dava açtığımız esnada YÖK kontenjanı düşürdü. Bu da ayrı bir mağduriyete neden olmuştur. Normalde 125 bine düşürülen baraj ile birlikte kontenjanın da tekrar yükseltilmesi gerekmektedir. Bu konuda da YÖK yetkililerinden öğrenciler adına yardım bekliyoruz. Oğlumun da avukat olmasını istiyorum. Çok çalıştı, gayret harcadı ama YÖK’ün bu kararıyla mağdur olmuştu. Yargı mağduriyetimizi giderdi. Yetkililere teşekkür ediyoruz. YÖK de yargı kararına uydu. Hukuk fakültelerine 125 bin barajını yeniden getirdi. Bütün öğrencilere hayırlı olsun".
Çiftlikköy’de içkili yer bölgesinin genişletilmesi teklifine tepki
13 Ağustos 2025 Çarşamba - 11:56 Çiftlikköy’de içkili yer bölgesinin genişletilmesi teklifine tepki AK Parti Çiftlikköy İlçe Başkanı Ahmet Milhan Altınok, belediye meclisinde gündeme sahilde içkili yer bölgesinin genişletilmesine yönelik teklife tepki gösterdi. Başkan Altınok, Çiftlikköy sahilindeki içkili alan genişletme teklifini kabul edilemez bir talihsizlik olarak değerlendirdi. Altınok, yaptığı yazılı açıklamada, "Belediye meclisine sunulan ’sahil bandında alkollü alanların genişletilmesi’ teklifi, ilçemizin aile odaklı yapısına, toplumsal hassasiyetlere ve kentsel planlama ilkelerine aykırıdır. AK Parti Çiftlikköy İlçe Teşkilatı olarak bu teklifin geri çekilmesi için tüm demokratik yolları kullanacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz" dedi. Altınok, teklife karşı olmalarının nedenlerini ise şöyle sıraladı: "Sahil boyunca yer alan 3 çocuk parkımız ve yürüyüş yolu, her gün yüzlerce aile tarafından kullanılmaktadır. Bu alanların yakınına içkili işletmeler açılması, çocuklarımızın güvenliği ve huzuru açısından risk oluşturacaktır. Kıyı Kanunu’nun 4. maddesi, sahil şeridinin ’kamu yararı’ dışında kullanımına izin vermez. Teklif, halkın ortak kullanım alanını özel işletmelere açma riskini taşımaktadır. Çiftlikköy’ün geleceği söz konusu. Bu karar, ilçe halkına danışılmadan gündeme getirilmiştir. Çiftlikköy’ün geleceğini ilgilendiren bu tür adımlar, toplumun tüm kesimlerinin görüşü alınarak atılmalıdır. Gece geç saatlerde artabilecek gürültü, çevre kirliliği ve olası güvenlik sorunları, ailelerin sahilden uzaklaşmasına neden olabilir. Oysa spor alanları, kültürel etkinlikler, yerel ürün pazarları ve sanatsal faaliyetler turizmi geliştirmek için çok daha sağlıklı seçeneklerdir. Çağrımız ve taahhüdümüzdür. Belediye Meclisi üyelerinin, ilçemizin huzuru ve aile değerleri için bu teklife ret oyu vermelerini bekliyoruz. Halkın görüşünü almak için bağımsız anket çalışması başlatacağız. STK’lar, muhtarlarımız ve tüm teşkilatımızla birlikte imza kampanyası düzenleyeceğiz. Çiftlikköy sahili, çocuk cıvıltılarının yankılandığı, ailelerin huzurla vakit geçirdiği bir alan olarak kalmalıdır. Bu anlayışla, sürecin her aşamasının yakın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz."
Kuru yük gemisindeki çarpma izi kaptanı tutuklattı
12 Ağustos 2025 Salı - 14:24 Kuru yük gemisindeki çarpma izi kaptanı tutuklattı Balıkesir’in Marmara Adası açıklarında, yata çarptığı düşünülen kuru yük gemisinin kaptanın tutuklanmasına neden olan izlerin fotoğrafları ortaya çıktı. Çanakkale’den yola çıkmadan önce çekilen fotoğraflarda iz yokken Kocaeli’ne geldiğinde gemide çarpma izinin bulunması kaptanın tutuklanmasında büyük rol oynadı. Marmara Adası açıklarında parçalanmış halde bulunan ’Graywof’ isimli yatın sahibi ünlü iş adamı Halit Yukay’ı arama çalışmaları devam ediyor. Olayla ilgili Yalova’da ’Arel 7’ isimli kuru yük gemisi kaptanı 61 yaşındaki C.T., ’taksirle ölüme sebep olmak’ şüphesiyle 7 Ağustos 2025 Perşembe günü gözaltına alınmış, tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemece ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazları üzerine 10 ağustos tarihide İstanbul’da yeniden gözaltına alınan zanlı bu kez tutuklanmıştı. Gemide çarpışma izleri tespit edildi Kaptanın tutuklanmasında gemideki çarpma izlerinin etkili olduğu öğrenildi. Çanakkale’den denize açılmadan önce gemi önünden çekilen fotoğrafta herhangi bir iz yokken Kocaeli’ne ulaştığında ise çekilen fotoğrafta ise çarpma izlerinin olduğu görülüyor. Gemideki izlerinde parçalanan ’Graywof’ adlı tekneye ait olup olmadığı teknik inceleme sonucu belirleneceği öğrenildi. Öte yandan dünya üzerindeki gemilerin ve yatların gerçek zamanlı konumunu gösteren Marine Traffic görüntülerinde Arel 7 yük gemisinin kazanın olduğu düşünülen bölgede geriye doğru manevra yapması ve sonra da yoluna devam etmesi geminin tekneye çarptığı ihtimallerini güçlendirdi. Kaptan ne demişti Tutuklan kaptan mahkemede yaptığı savunmada, "Olay zamanı kaza bölgesinden geçiş yaptığı tespit edilen çimento taşıyan Arel 7 isim geminin kaptanı C.T. mahkemedeki ifadesinde, "Normalde kaptanın yanında yardımcı olur. O sırada yemeğe inmişlerdi. Marmara Adası’nı geçmiştik. Saat 17.00 sıralarında yemeğe inmişti. 16.30’da vardiyam başlamıştı. Benimle beraber gözcü olarak M.S. vardı. Sonra yemeğe indiler. Saat 17.00’da indiler yemeğe. Şirketle görüşmüştüm. Sonra bir anda bir sarsıntı hissettim anlam veremedim baktım önüme, sağımda ve solumda iki parça vardı. Tahta parçası olarak gördüm. Ortasından geçtim ama biraz ilerledikten sonra gemiyle döndüm, içim rahat etmediği için. O sırada can simidi gördüm. Sağımda ve solumda gördüğüm tahta parçalarının ne olduğunu anlamadım. Benimle ilgili bir durum olmadığını anlayınca yoluma devam ettim. Biraz vakit geçtikten sonra şirket yetkilisini aradım. Durumu anlattım. Sonra bizle alakası olmadığını söyledim. Ben yoluma devam ediyorum dedim. Normalde böyle durumla karşılaşınca Sahil Güvenliğe bilgi verilir. Ama o anki psikolojimle düşünemedim. Benim önümde de 2-3 tane gemi vardı. Denizin ortasında başıboş diye, bizle alakası yok diye. Ben tekne olduğunu görmedim, tahmin etmedim. Herhangi bir çarpışma olmadı. İllaki anlardık, duyardık sesi" ifadesini vermişti.