Yerel Haberler
Zonguldak
BEUN Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bahadır’a ulusal düzeyde önemli görev 19 Aralık 2025 Cuma - 13:14:12 Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Hastanesi Başhekimi ve Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı akademisyenlerinden Prof. Dr. Burak Bahadır, Türkiye genelinde meme sağlığı alanında faaliyet gösteren dernekleri bir çatı altında buluşturan Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Meme sağlığı biliminin gelişimine katkı sağlamak, ulusal ve uluslararası platformlarda bilimsel çalışmaları desteklemek, toplum sağlığına yönelik hizmetler yürütmek ve bu alandaki eğitim, idari ve hukuki düzenlemelerin çağdaş düzeye taşınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren federasyonun yönetiminde yer alan Prof. Dr. Burak Bahadır’ın bu görevi, BEUN’un sağlık alanındaki bilimsel yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Prof. Dr. Burak Bahadır’ın federasyon yönetimine seçilmesinin üniversite adına büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Özölçer açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Üniversite Hastanemizin Başhekimi ve değerli akademisyenimiz Prof. Dr. Burak Bahadır’ın, ülkemizin meme sağlığı alanındaki en önemli çatı kuruluşlarından biri olan Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilmesi, üniversitemizin sağlık alanındaki bilimsel birikiminin ve akademik gücünün önemli bir göstergesidir. Hocamızın bu görevde, hem bilim dünyasına hem de toplum sağlığına değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Kendilerini canıgönülden tebrik ediyor, başarılarının artarak devamını temenni ediyorum."
19 Aralık 2025 Cuma - 12:30 Hz. Mevlana’nın Vuslat Yıl Dönümünde BEUN’da Maneviyat dolu bir gece Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), "752. Yıl Dönümünde Hz. Mevlana’yı Anma ve Şebiarus Töreni" yoğun katılımla gerçekleştirildi. Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen program, katılımcılara maneviyat dolu anlar yaşattı. Programa; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve eşi Seran Özölçer Hanımefendi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mehmet Türkmen Köse ve eşi Merve Köse, İl Kültür ve Turizm Müdürü Taner Dursun, İl Millî Eğitim Müdürü Uygar Keskin, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Metin Vural, senato üyeleri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in açılış konuşmasıyla başladı. Rektör Prof. Dr. Özölçer konuşmasında, Hz. Mevlana’nın asırlardır insanlığa rehberlik eden aşk, sabır, hoşgörü ve umut anlayışına dikkat çekerek, Mevlana’nın sözlerinin gönülleri aydınlatan evrensel bir irfan mirası olduğunu vurguladı. Mevlana’nın vuslat anlayışının bir ayrılık değil, ilahi aşka kavuşma olduğunu ifade eden Rektör Özölçer, bu derin öğretilerin günümüzde de insanlığa yol göstermeye devam ettiğini belirtti. Hz. Mevlana’nın "Aşk derdinde olan kişi; baş derdinde değildir" sözünü hatırlatan Rektör Prof. Dr. Özölçer, Mevlana’nın hikmetini anlamanın ancak gönül vererek mümkün olacağını dile getirdi. "Yüreğini Hz. Pir’e açmayan, onun çağlar aşan sözlerinden nasiplenemez" diyen Rektör Özölçer, Mevlana’nın "Her şey vaktini bekler; ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden önce doğar" sözleriyle insanlığa sabrı ve teslimiyeti öğrettiğini ifade etti. Anma programı kapsamında Dildâde Türk Müziği Topluluğu tarafından Türk tasavvuf musikisinin seçkin eserlerinden oluşan musiki dinletisi icra edildi. Ardından Galata Mevlevihanesi Semazenleri tarafından gerçekleştirilen sema töreni, izleyicilerden büyük beğeni topladı. Manevi atmosferiyle gönüllere dokunan sema ayini, katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen "752. Yıl Dönümünde Hz. Mevlana’yı Anma ve Şebiarus Töreni", belge takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
19 Aralık 2025 Cuma - 11:10 Bıçaklı cinayetin zanlısı kendini böyle savundu; "3 kişi bana saldırdı, yoksa ben ölecektim" Zonguldak’ta aralarında çıkan küfürlü konuşma tartışmasının kavgaya dönüşmesi üzerine Serkan Akdal’ın hayatını kaybettiği bıçaklı olayın şüphelisi Murat Dereli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Dereli, adliye önünde gazetecilere, üç kişinin kendisine saldırdığını ve kendisini savunmak amacıyla bıçak kullandığını söyledi. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, taraflar arasında alacak verecek meselesi bulunduğu, olay öncesinde tartışma yaşandığı ve karşılıklı küfürleşme olduğu öne sürüldü. Şüpheli Murat Dereli’nin (44), Serkan Akdal (44) tarafından aşağılandığı öne sürüldü. Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği tarafından Dereli’nin emniyetteki sorgusu tamamlandı. Gazetecilere, "Yoksa ben ölecektim" dedi "Kasten Öldürme" suçlamasıyla sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında Zonguldak Adliyesi’ne getirilen Dereli, gazetecilerin sorusu üzerine "3 kişi saldırdılar, kendimi savunmak için vurdum. Yoksa ben ölecektim" dedi. Şüphelinin adliyedeki işlemleri sürüyor. Dereli’nin, 2004 yılında eniştesini öldürdüğü gerekçesiyle hapis cezası aldığı, 2012 yılında cezasını tamamlayarak serbest kaldığı öğrenildi. Anavatan Partisi’nin ilçe başkanlığını yapmış Ayrıca Murat Dereli’nin geçmişte Anavatan Partisi’nde Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı görevinde bulunduğu, yakın dönemde ise farklı bir siyasi parti adına il başkanlığı görevine getirildiğini duyurduğu sosyal medya paylaşımlarının bulunduğu belirlendi. Olay Olay, akşam saatlerinde Zonguldak Valiliği önünde meydana geldi. Serkan Akdal (44) ile Murat Dereli (44) arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Yaşanan olayda Murat Dereli’nin bıçak kullandığı, Serkan Akdal’ın vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralandığı tespit edildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralı olarak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Serkan Akdal, hastanede yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Olayın ardından kaçan Murat Dereli, Yayla Mahallesi’nde saklandığı ağaçlık alanda kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili adli soruşturma devam ediyor.
Anaokulu önünde kamyonetin ezdiği 4 yaşındaki Sarp toprağa verildi
02 Aralık 2025 Salı - 16:36 Anaokulu önünde kamyonetin ezdiği 4 yaşındaki Sarp toprağa verildi Zonguldak’ta anaokulundan çıktıktan sonra yokuşta kayan aracın altında kalarak hayatını kaybeden 4 yaşındaki Sarp Eymen Darıcı, son yolculuğuna uğurlandı. Adliyeye sevk edilen sürücü Ömer S. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zonguldak’ta dün öğlen saatlerinde Ahmet Erdoğan Anaokulu önünde yaşanan olayda 21 yaşındaki sürücü Ömer S., okul girişindeki yokuşa 67 DD 908 plakalı su dağıtım kamyonetini park etti. Sürücü su almak için aracın arkasına yöneldiği sırada eğimli zeminde kayan kamyonet yokuş aşağıya hareket etti. Bu sırada anaokulundan çıkan Sarp Eymen Darıcı (4) kamyonetin altında kaldı. Kamyonet çarpmanın etkisiyle dururken küçük çocuk yanındaki annesi ve çevredekilerce kurtarılarak başka bir araçla hastaneye getirildi. Ağır yaralı halde Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan çocuk, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili sürücü Ömer S. ile su dağıtım firmasının yetkilisi İ.K., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kamyonet ise muayene istasyonuna getirilerek muayeneden geçirildi. Yapılan ön muayenede araçta ağır kusura rastlanmadığı öğrenildi. Gözaltındaki sürücü Ömer S. ile İ.K. emniyetteki işlemlerinin ardından Zonguldak Adliyesi’ne getirildi. Sürücü Ömer S. tutuklanırken İ.K. ise serbest bırakıldı. Sürücü Ömer S. adliyeye getirildiği sırada yüzünü montuyla kapatarak "Görüntümü alamazsınız" dedi. Otopsisi tamamlanan Sarp Eymen Darıcı’nın Devrek ilçesine bağlı Oğuzhan köyü Tığlar Mahallesi Cami’sine getirildi. Burada öğlen namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Yorgancılıktan patronluğa, 10 metre karelik dükkanla başladı 1,5 dönümlük tesis kurdu
02 Aralık 2025 Salı - 14:08 Yorgancılıktan patronluğa, 10 metre karelik dükkanla başladı 1,5 dönümlük tesis kurdu Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde 10 metrekarelik küçük bir dükkânda yıllarca yorgancılık yapan Ercan Avcı, 1,5 dönümlük kapalı alanda iş kıyafeti üretimi gerçekleştiren bir tekstil tesisinin sahibi oldu. Avcı, işe ilk etapta 20 personelle başladıklarını belirterek üretim ağının kısa sürede ülke geneline yayıldığını söyledi. Alaplı ilçesinde yaşayan Ercan Avcı, babasından devraldığı yorgancılığı 45 yıl sürdürdüğünü, ancak mesleğin artık sürdürülebilir olmadığını görmesi üzerine tekstile yöneldiğini ifade etti. İlk dikimlerini özel sipariş üzerine yaptığını, beğenilmesiyle birlikte işi büyüttüğünü ve bugün 15–20 çalışanla üretim yaptıklarını aktardı. Tesisin bin beş yüz metrekare olduğunu belirten Avcı, ileride 100 kişinin çalışacağı daha büyük bir üretim alanı kurmayı hedeflediğini dile getirdi. Altı yedi ayda bu kadar hızlı büyüme beklemediklerini vurgulayan Avcı, yorgancılığı tamamen bırakmadığını, özel sipariş geldiğinde hâlâ kendi elleriyle yorgan diktiğini söyledi. Avcı, "Babamın mesleği yorgancılık. Ben 45 sene bu işi yaptım. Ancak belli bir yaştan sonra yorgancılığın sürdürülemediğini gördüm ve tekstile yönelmek istedim. İlk dikimlerimi özel sipariş olarak yaptım, beğenildi. Bunun üzerine işi büyüttüm. Şu an 15–20 çalışanımız var. Talepler güzel. Hedefim daha büyük bir fabrika kurmak." Türkiye’nin birçok iline üretim yaptıklarını belirten Avcı, özellikle Hatay’a yoğun şekilde iş kıyafeti gönderdiklerini, Gürcistan ile temasların sürdüğünü ve Balkan ülkelerine de ihracat yapıldığını ifade ederek şöyle dedi: "Burası bin beş yüz metrekare bir tesis. İleride 100 kişinin çalışacağı büyük bir alan oluşturmak istiyorum. Altı yedi ay oldu başlayalı, bu kadar hızlı büyümeyi beklemiyorduk." Yorgancılığı tamamen bırakmadığını da ifade eden Avcı, özel sipariş olduğunda hâlâ kendi elleriyle yorgan diktiğini söyledi. Türkiye’nin birçok iline üretim yaptıklarını belirten Avcı, özellikle Hatay başta olmak üzere pek çok ile iş kıyafeti gönderdiklerini, Gürcistan ile görüşmelerin sürdüğünü ve Balkan ülkelerine de ihracat yapıldığını ifade etti.
Kritik mineraller uluslararası arenada denge değiştirici unsur oldu
01 Aralık 2025 Pazartesi - 18:30 Kritik mineraller uluslararası arenada denge değiştirici unsur oldu Zonguldak’ta düzenlenen Uluslararası Karadeniz Enerji Konferansı’nda konuşan TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, "Enerjinin yanına artık kritik mineralleri de ekleyebiliriz. Kritik mineraller ve nadir toprak elementleri. Gerçekten artık bölgede ve uluslararası arenada denge değiştirici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor" dedi. III. Uluslararası Karadeniz Enerji Konferansı, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ev sahipliğinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Doç. Dr. Ali Azar Konferans Salonu’nda BEUN Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) iş birliğiyle gerçekleştirilen konferans, bölgenin enerji vizyonuna ve Karadeniz’in geleceğine ışık tutmayı hedefliyor. BEUN Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Profesör Dr. Ahmet Özarslan, konuşmasında konferansın önemine dikkat çekerek, enerji alanındaki bilimsel üretim ve stratejik çalışmaların bölgesel gelişime katkısına vurgu yaptı. Ardından söz alan TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, Karadeniz’in jeopolitik ve enerji açısından taşıdığı kritik rolü şu ifadelerle anlattı: "Karadeniz önemli bir coğrafya ve birçok ülkeyi ihtiva ediyor bu bağlamda. Karadeniz Bölgesi’ndeki işbirliğini artırma ile alakalı birçok çalışma var. Biz de enerji perspektifli sürece yaklaşıyoruz. Barış görüşmeleri Karadeniz’de özellikle biliyorsunuz halen devam eden Rusya-Ukrayna savaşı var. Bu bağlamlı süreçler nereye evriliyor? Küresel ölçekteki dinamikler bölgeyi nasıl etkiliyor? Bunlardan da bahsedeceğiz. Tabii enerji birçok noktada, hatta enerjinin yanına artık kritik mineralleri de ekleyebiliriz. Kritik mineraller ve nadir toprak elementleri, gerçekten artık bölgede ve uluslararası arenada denge değiştirici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle bu kongremizde şuna da odaklanmak istedik; kömür. Zonguldak dediğimizde zaten ilk aklımıza gelen şey kömür. Çok şükür artık doğalgaz da aklımıza gelmeye başladı Türkiye Petrolleri’nin yaptığı keşif akabinde. İnşallah üretimimiz orada da artmaya devam ediyor. Karadeniz’in bu bağlamda önemi de artıyor. İnşallah yeni keşiflerde bunu taçlandıracak diye ümit ediyoruz. Gelecekle alakalı gerçekten çok sağlam kurgular üretmeye çalışıyoruz. Çok farklı senaryolardan bahsediyoruz. Burada da 2100 senaryolarımızdan bahsedeceğiz. Geleceği şekillendirmek için özellikle etkili bir Türkiye yüzyılı vizyonu oluşturabilmek için, bunun içini doldurabilmek için çalışıyoruz." BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ise Türkiye’nin enerji geleceğine dair şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün burada Türkiye yüzyılının enerji vizyonuna ışık tutacak ve Karadeniz’in geleceğini şekillendirecek fikirlerin buluşmasına vesile olmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Türkiye Enerji Stratejiler ve Politikaları Araştırma Merkezi işbirliği içinde düzenlediğimiz bu konferansın enerji alanında atılacak önemli adımlara zemin hazırlamasını temenni ediyorum. Bugün enerji güvenliğinde yenilenebilir kaynaklara, nükleer ve sürdürülebilir teknolojilerden jeopolitik gelişmelere kadar dünyanın geleceğini doğrudan ilgilendiren konuları ele alacağız. Nitekim milli enerji yolculuğunda gerçekleştireceğimiz kayda değer çalışmaların ancak ortak aklın, bilimsel üretimin ve emeğin birleşmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. İşte tam da bu noktada üniversitemiz enerji alanında emsal teşkil edecek araştırmalar yürütmeye ve öncü projeler geliştirmeye emin adımlarla devam etmektedir. Zonguldak’ın 170 kilometre açıklarında keşfedilen doğalgaz rezervi, Filyos’taki işleme tesisleri, bölgemizin taşkömürü potansiyeli, elektrik üretim santralleri, demir-çelik altyapısı ve Filyos Limanı. Tüm bunlar Zonguldak’ı yalnızca bir şehir olmaktan çıkarıp, Türkiye’nin enerji ve lojistik üssü haline getirmektedir. Buna binaen Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak enerji konusunu araştırmalarımızın merkezine almanın ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz." Konferans, iki gün boyunca ulusal ve uluslararası akademisyenlerin katılacağı oturumlarla devam edecek.