Yerel Haberler
Adana
İlk duruşma görüldü: Bisikletli gruplar Miraç için adalet istedi 23 Aralık 2025 Salı - 15:21:38 Adana’da 12 yaşındaki bisikletli çocuğun ölümüne neden olan, daha önce ehliyetine el konulduğu öğrenilen sürücüyle ilgili ilk duruşma yapıldı. Avukat duruşmada bilirkişi raporuna itiraz ederken, bisikletli gruplar da Miraç için adliye önünde toplanıp adalet istedi Kaza, 17 Kasım günü saat 09.00 sıralarında Merkez Seyhan ilçesi Gürselpaşa Mahallesi Ali Bozdoğan Bulvarı’nda meydana gelmişti. Ehliyetine daha önce el konulan E.K.’nin (26) kullandığı 34 KYM 021 plakalı Mercedes marka otomobilin yaya geçinden bisiklete çarpması sonucu 12 yaşındaki Miraç Çam okula giderken hayatını kaybetti. Kazadan sonra sürücü yakalanıp tutuklandı. Sürücü hakkında hazırlanan iddianame "Taksirle adam öldürmek" suçundan 20. Sulh Ceza Hakimliğinde dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün görüldü. "Bisikletli gruplar Miraç’ın ailesine destek verdi" Bisikletli gruplar bugün duruşma öncesi Adana Adliyesi önünde toplanarak Miraç’ın ailesine destek verdi. Adliye önünde pankart açan bisikletli grup sloganlar attı. Bisikletli grup adına konuşan Kemal Yücel, "Bugün burada, bir çocuğun yarım kalan hayatı için toplandık. Bugün burada, bir çocuk okula giderken ölmemeli demek için bir aradayız. Biz bugün yalnızca Miraç’ı anmıyoruz. Biz bugün, trafikte her gün görmezden gelinen bisikletliler için, okul yolunda yaşamını yitiren çocuklar için, ’kaza’ denilerek üzeri örtülen ihmaller için buradayız" dedi. Avukat Ahmet Özkaynak ise yaptığı açıklamada, "İlk duruşma görülecek ve itirazlarımızı sunacağız. Daha önce dosyaya sunulan bilirkişi raporuna karşı itirazları sunacağız. Hakkaniyetli bir bilirkişi raporu yazılmasını isteyeceğiz. Bilirkişi raporunda mahkemenin yapması gereken değerlendirmeyi kendisi yaparak yanlış bir yol izlemiş ve yanlış sonuca ulaşmıştır. Yeniden bilirkişi raporu alınmasına yönelik talebimiz olacaktır" diye konuştu. "Aracı hızlı kullanmıyordum" Adana 20. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık E.K. ile kazada yaşamını yitiren Muhammet Miraç, babası Ümit ve annesi Gülşah Çam ile taraf avukatları katıldı. Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık, olay günü aracını hızlı kullanmadığını öne sürdü. Kaza sonrası 112 Acil Çağrı Merkezini aradığını iddia eden sanık, "Araçla seyir halindeyken Muhammet Miraç Çam aniden önüme çıktı. Olay yerinden hemen kaçmadım. Hatta kaza sonrası 112’yi arayıp kazayı anlatarak kendimi ihbar ettim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim" ifadelerini kullandı. Yeni bilirkişi raporu istendi Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, dosyadaki mevcut delil durumu, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı dikkate alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde talepte bulundu. Mahkeme hakimi, kazaya karışan otomobilin hızı ve sanığın kusur durumunun tespit edilmesi için yeni bilirkişi raporu alınmasına, olay yerinde keşif yapılmasına, sanığın duruşmadaki beyanına ilişkin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne müzekkere yazılarak varsa olayla ilgili ses kayıtlarının istenilmesine, bu aşamada E.K.’nin tutukluluk halinin devamına karar verip eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 20 Ocak 2026 tarihine erteledi.
Eğitim-Bir-Sen Adana heyeti Antalya’dan ödülle döndü
04 Kasım 2025 Salı - 11:10 Eğitim-Bir-Sen Adana heyeti Antalya’dan ödülle döndü Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi, güçlü temsil ve üye kazanımdaki başarılarıyla ödüllendirildi. Ödül töreninin ardında açıklamalarda bulunan Başkan Mustafa Sarıgeçili, emeği geçen herkese teşekkür ederek sahada ve masada mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Antalya’da düzenlenen Eğitim-Bir-Sen 20. Türkiye Buluşması ve 65. Başkanlar Kurulu programlarına katılan Adana Şube Yönetimi, ilçe başkanları ve kadınlar komisyonu ile Adana’yı güçlü bir şekilde temsil etti. Toplantıda şubenin üye kazanımındaki başarısı Genel Başkan Ali Yalçın tarafından takdir edilerek Adana Şubesine plaket takdim edildi. Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi tarafından düzenlenen ve Türkiye’deki tüm şube yönetimleri, ilçe başkanları ve kadınlar komisyonlarının katıldığı programda; toplu sözleşme süreci, sendikal mevzuatta reform gereklilikleri, gelir adaleti ve eğitim çalışanlarının hakları ön plana çıktı. Genel Başkan Ali Yalçın’ın liderliğinde yapılan değerlendirmelerde, sendikal zeminin yeniden düzenlenmesi ve ücret rejiminde adaleti sağlayacak adımların ivedilikle ele alınması gerektiği vurgulandı. Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, 20. Türkiye Buluşması ve 65. Başkanlar Kurulunun ardından açıklamalarda bulundu. Tüm şubeler arasında Eğitim-Bir-Sen’e üye kazandırılması noktasında Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi’nin zirvede yer aldığını ve bu başarıdan dolayı Genel Başkan Ali Yalçın’ın elinden aldıkları plaketle taçlandırdıklarını hatırlatan Başkan Sarıgeçili, başarıyı tüm teşkilata mal ederek, "Bu başarı tek kişinin değil, Adana Şubemizin, ilçe başkanlarımızın ve kadınlar komisyonumuzun, il divanımızın, iş yeri temsilcilerimizin ve tüm üyelerimizin ortak eseridir. ‘Yaparsa Adana yapar’ sözünün hakkını sahada veren herkese teşekkür ediyorum. Her yeni üye mücadelemize atılan bir tuğladır. Omuz omuza, emekle ve kararlılıkla daha çok okula, daha çok yüze, daha fazla hakka ulaşacağız" ifadelerini kullandı. Eğitim-Bir-Sen’in 33 yıllık tarihinin bir kazanım ve başarı tarihi olduğunu belirten Mustafa Sarıgeçili, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı; "Şimdi yeni bir zamanın eşiğinde yeni seferlerin şafağındayız. Sahte kahramanlıkların, vitrin sendikacılarının, sorumsuz sorunluların, sosyal medya manipülatörlerinin gündemine takılmadan kendi gündemimize odaklanmanın, ‘yeni bir hervele’ yapmanın, yeniden besmele çekmenin zamanı. Bu zamanı da en iyi şekilde değerlendirmek adına eğitim çalışanlarımız için sendikal mücadelemizi sürdüreceğiz."
Adana sanayisi, uluslararası yatırımların merkezi olma yolunda ilerliyor
04 Kasım 2025 Salı - 10:10 Adana sanayisi, uluslararası yatırımların merkezi olma yolunda ilerliyor Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Büyüknacar, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin güçlü altyapısı, stratejik konumu ve üretim çeşitliliğiyle artık ulusal sınırları aşan bir üretim üssü haline geldiğini söyledi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi ve sanayicilerin küresel pazarlara açılımına katkı sağlamak amacıyla önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. AOSB ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, AOSB Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Büyüknacar, konuklara bölge hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulundu. Blacdot iş birliğiyle, Amsterdam merkezli bir firmanın kurucu ortakları Ferruh Tarık Tilgi ve Robert Citgez’in katılımıyla düzenlenen toplantıya, AOSB sanayicileri de yoğun ilgi gösterdi. Buluşmada, Adana sanayisinin üretim kapasitesi, uluslararası yatırım potansiyeli ve küresel pazarlarda rekabet gücünü artıracak stratejik iş birlikleri ele alındı. Özellikle Avrupa pazarında Türk sanayicilerinin konumunu güçlendirecek yeni fırsatlar değerlendirildi. Toplantının ev sahibi Nedim Büyüknacar, AOSB’nin sadece bölgesel değil, ulusal ölçekte de yatırımcıların gözdesi haline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, güçlü altyapısı, stratejik konumu ve üretim çeşitliliğiyle artık ulusal sınırları aşan bir üretim üssü haline geldi. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz toplantı, sanayicilerimizin küresel ölçekte rekabet edebilmesi için atılmış önemli bir adımdır. AOSB olarak, uluslararası yatırımcılarla iş birliği zeminini sürekli güçlendirmeye ve bölgemizi dünya sanayisine entegre etmeye devam edeceğiz." AOSB, bu tür buluşmalarla sanayicilerin global pazarlarda yerini sağlamlaştırmasına öncülük ederken, Adana’yı uluslararası yatırım ve üretim merkezi haline getirme vizyonunu kararlılıkla sürdürüyor.
‘Az hasarlı’ evler emsallerine oranla yüzde 30 daha az fiyata satılıyor
04 Kasım 2025 Salı - 10:02 ‘Az hasarlı’ evler emsallerine oranla yüzde 30 daha az fiyata satılıyor Adana’da 6 Şubat depremleri sonrası binlerce binanın ‘Az hasarlı’ olması fiyatlarını yüzde 30 düşürdü. DAİMFED Emlak ve Gayrimenkul İşleri Komisyon Başkanı Atilla Özelköse, "Hasar ibaresi insanları çok etkiliyor ancak vatandaşlar hiçbir şekilde korkmamalı. Hasarsız bina ile ‘Az hasarlı’ bina aslında aynı. Az hasarlı damgası yemiş olması sadece rakamı düşüren bir ayrıntı" dedi. Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ili etkilerken Adana’da ise 11 bina deprem sırasında yıkıldı. Kent genelinde 3 bin 279 bina ise ağır hasar alırken 4 bin 949 bina ise orta hasarlı oldu. Kent geneli 40 bine yakın binaya ise ‘Az hasarlı’ denildi. Hal böyle olunca ‘Hasarlı’ ibaresi alan veya ‘Hasarsız’ ibaresi verilen binalar arasında yüzde 30 fiyat farkı oluştu. "Az hasarlı binalar tercih edilmiyor" Konuyla ilgili Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Emlak ve Gayrimenkul İşleri Komisyon Başkanı Atilla Özelköse, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Özelköse, ‘Az hasarlı’ binaların rayiç bedellerinden daha düşük fiyatlara satıldığını belirterek, "6 Şubat depremlerinden sonra halk arasında ‘Hasar’ ibaresi tedirginlik oluşturuyor. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, hasarlı binaları zaten yıkıyor. Şuanda ‘az hasarlı’ ibaresi bulunan binalarda oturmanın herhangi bir sakıncası yok. ‘Az hasarlı’ binalar şuanda çok fazla tercih edilmiyor. Normal rayiç bedellerine oranla daha düşük bir fiyata satılıyor" ifadelerini kullandı. "Yıkım kararı olmayan bütün binalarda oturulabilir" ‘Az hasarlı’ binalarda oturmanın hiçbir olumsuzluğu olmadığına vurgu yapan Özelköse, "Deprem sonrası ‘Az hasarlı’ binalarda hiçbir kolon, kiriş hasarı yok. Bu daha çok sıva, boya çatlağıyla oluşuyor. ‘Az hasarlı’ binalarda vatandaşlar gönül rahatlığıyla oturabilirler. Yıkım kararı olmayan bütün binalarda vatandaşlar gönül rahatlığıyla oturabilir" diye konuştu. "Hasar ibaresi insanları çok etkiliyor" Hasar ibaresinin fiyatları yüzde 30 oranında etkilediğini belirten DAİMFED Emlak ve Gayrimenkul İşleri Komisyon Başkanı Atilla Özelköse, daha sonra şunları söyledi: "Binalarda hasar durumu fiyatları 3’te 1 etkiledi. 3 yaşında yeni bina ‘Az hasarlı’ dahi olsa emsallerine oranla yüzde 30 daha az fiyata satılıyor. Hasar ibaresi insanları çok etkiliyor ancak vatandaşlar hiçbir şekilde korkmamalı. Hasarsız bina ile ‘Az hasarlı’ bina aslında aynı. Hasarlı damgası yemiş olması sadece rakamı düşüren bir ayrıntı. Eğer bina gerçekten oturulmayacak durumda olsa ‘Hasarlı’ denilerek yıkım işlemi yapılırdı."
Vegan, vejetaryen diyetlere karşı uzmanı uyardı: "En sürdürülebilir, Akdeniz diyetidir"
04 Kasım 2025 Salı - 09:55 Vegan, vejetaryen diyetlere karşı uzmanı uyardı: "En sürdürülebilir, Akdeniz diyetidir" Günümüzde vegan, vejetaryen beslenme tiplerinin kanser riskini düşürdüğü ile ilgili yapılan çalışmalar artarken, Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, "Kanser riskini düşürmede vegan beslenme modeli ile ‘Akdeniz Diyeti’ arasında anlamlı bir fark yok. ‘Akdeniz Diyeti’ sağlık açısından çok daha sürdürülebilir diyettir" dedi. Dünya genelinde artan sağlıklı yaşam trendleriyle birlikte, vegan beslenme biçimi tıp dünyasında da dikkat çekiyor. Yapılan yeni bir araştırma, bitkisel temelli beslenmenin bazı kanser türlerinin görülme riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu. Uzmanlar, özellikle kırmızı et ve işlenmiş gıdaların yerine sebze, meyve, tahıl ve bakliyat ağırlıklı beslenmenin, hücre yenilenmesini destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dikkat çekti. "Vejetaryen olup sadece karbonhidrat ile beslenenler var" Konuyla ilgili Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Gündüz, vegan ve vejetaryenlerin kendi aralarında sınıflandırıldığını belirterek, "Vegan ve vejetaryen bireyler kendi arasında sınıflandırılır. Hiçbir şekilde et, balık, tavuk ve süt ile süt ürünleri tüketmeyenlere biz vegan bireyler diyoruz. Vejetaryen bireylerin de kendi aralarında sınıflandırmaları var. Lakto-vejetaryen (sadece süt, yoğurt, peynir gibi süt ve süt ürünleri tüketenler ), ovo-vejetaryen (sadece yumurta tüketenler), lakto-ovo vejetaryenler (süt ve süt ürünleri ve yumurta tüketenler), pesketaryenler (balık ve deniz ürünleri tüketenler) gibi. Eğer kişiler, bu beslenme doğrultusunda salam, sosis, sucuk, pastırma gibi zararlı besinlerden kaçınıp, karbohidratı da ölçülü tüketirlerse kilo kontrolünü daha rahat uygulayabildiğini ve kansere karşıda kendini daha çok koruduğunu söyleyebiliriz. Ancak vejetaryen diyette tamamen karbonhidrat ağırlıklı beslenen bir kesim de var. Ne yazık ki o bireyler için aynı avantajlar söz konusu olmuyor" ifadelerini kullandı. "Mikro besin ögeleri yönünden eksik kalmamanız gerekiyor" Vegan veya vejetaryen diyetlerinin uzmanlara danışarak yapılması gerektiğini ifade eden Diyetisyen Gündüz, "Vegan diyeti yapmaya karar verdiniz, bu yola çıktınız diyelim ancak önemli bir sorun var. Demir, bakır, iyot, selenyum ve çinko gibi mikro besin ögeleri yönünden eksik kalmamanız gerekiyor. Bunun içinde bir sağlık profesyoneline danışmanız ve bu yolculuğa diyetisyeniniz ile beraber ilerlemenizi öneriyoruz" diye konuştu. Vegan veya vejetaryen diyetlerin sağlık yönünden olumlu etkileri olduğunu ancak mikro besin ögeleri yönünden eksik kalınmaması gerektiğine dikkat çeken Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, daha sonra şunları söyledi: "Vejetaryen diyetin sağlık üzerine etkilerini inceleyen birçok güncel yayın mevcuttur. Bu yayınların bazılarında vejetaryen diyetle beraber hayvansal yağ alımını azaltıp, bitkisel ağırlıklı beslenmeye ve bununla beraber sağlıklı seçimler yapmak ve egzersizi hayatımıza eklemekle bütünsel bir sağlık oluşturmuş oluyoruz. Bu tarz beslenen kişilerin kilo kontrolünü daha rahat uygulayabildiği ve kansere karşıda kendini daha iyi koruduğunu söyleyebiliriz. Ancak vejetaryen diyette tamamen karbonhidrat ağırlıklı beslenen de bir kesim var. Ne yazık ki o bireyler için aynı avantajların söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Vegan diyeti yapmaya karar verdiniz, bu yola çıktınız diyelim ancak önemli bir sorun var. Mikro besin ögeleri yönünden eksik kalmamanız gerekiyor." "Sağlık açısından ‘Akdeniz Diyeti’ daha sürdürülebilir" En sağlıklı beslenmenin ‘Akdeniz Diyeti’ olduğuna dikkat çeken Gündüz, "Vegan beslenme modeli ile ‘Akdeniz Diyeti’ modeli karşılaştırılmış. 2 diyet arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmüş. Bu da demek oluyor ki aslında her zaman söylediğimiz Akdeniz diyetini benimsemeliyiz. Sağlık açısından çok daha sürdürülebilir bir diyettir. Vegan beslenme modelinde et ve et ürünleri hayatınızdan çıkıyor. Et ve ürünleriyle beraber salam, sucuk ve pastırmaya da veda ediyorsunuz. Bu tarz besinlerin kolon kanserine zemin hazırladığını biliyoruz. Bu besinleri tüketmediğimiz zaman kendimizi kolon kanseri riskini düşürmüş oluyoruz. Ancak Akdeniz diyetinde de bu besinlere yer verilmiyor" dedi.