Yerel Haberler
Ankara
Ankara’da 64 yaşındaki kadını polis taklidi yaparak dolandıran şüpheli Aksaray’da yakalandı 05 Aralık 2025 Cuma - 01:02:28 Ankara’da kendisini polis olarak tanıtarak 64 yaşındaki kadını dolandıran şüpheli ticari taksi ile Şanlıurfa’ya kaçmaya çalışırken Aksaray’da yakalandı. Edinilen bilgilere göre Ankara’da yaşayan 64 yaşındaki A.G yi arayarak kendilerini polis olarak tanıtan şüpheli adınız terör örgütüne karıştı, kimlik bilgilerinizi kullanarak FETÖ terör örgütü para topluyor, biz bu şahıslara ve bunlara yardım eden banka çalışanlarına operasyon yapacağız, bu sebeple evinizdeki ziynet eşyalarını kapıya gelen görevliye verin, sonrasında size geri vereceğiz, paralarınız devlet garantisinde olacak diyerek vatandaşı dolandırdılar. Telefon irtibatını hiç kesmeyen şüpheli; mağdurun evindeki tüm birikimlerini istedi. Şüpheli yaşlı kadının ikametinin olduğu sokağa gelip toplam 6 milyon Türk lirası değerinde ziynet eşyasını aldı. Şüpheli şahıs Şanlıurfa’ya ticari taksiyle kaçmaya çalışırken ziynet eşyalarıyla birlikte Aksaray ilinde kıskıvrak yakalandı. Şanlıurfa’dan Ankara’ya otobüsle gelen şüphelinin Ankara içinde ticari taksi kullandığı tespit edildi. Şüpheli yakalandıktan sonra mağduru tespit etmek isteyen polis ekipleri, şüphelinin bindiği taksinin kameralarından indiği yeri tespit edip, dakika dakika takip etti. Şüphelinin indiği yerden detaylı kamera çalışması sonunda yaşlı kadınla şüphelinin bir araya geldiği görüntülerine ulaştılar. Kamera görüntülerinden yaşlı kadını tespit eden Ankara Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri yaşlı kadına ulaşarak dolandırıldığından bahsettiler ancak yaşlı kadını ikna etmek o kadar kolay olmadı. Emniyet müdürlüğüne getirildikten sonra ikna olan kadın şaşkınlığını gizleyemedi. Şüphelinin üzerinden çıkan 100 adet altın ve 18 adet bilezik müştekiye iade edildi. Şüpheli V.E.M., adliyedeki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:25 TBMM Genel Kurulu’nda vergi düzenlemelerini içeren kanun teklifi kabul edildi TBMM Genel Kurulu’nda Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. TBMM Genel Kurulu’nda Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri düzenlendi. Görüşmelerin ardından yapılan oylamada teklif. kabul edildi ve yasalaştı. Teklifle, konutlar hariç olmak üzere, kiraya verilen mal ve hakların iktisabı için kullanılan borçların faizlerinin kira gelirinin tespitinde gider olarak indirilmesi uygulaması sona erecek. Teklifle Mükelleflerin kazançlarının artık 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemlerle tespit edilmesi ve yılın son çeyreğine ait geçici vergi beyannamesi alınması düzenleniyor. Tapuda düşük beyana bir kat vergi cezası getirilecek. Araç satış ve devirlerinde binde 2 oranında noter harcı alınacak. Kuyumculuk, ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz ticareti yetki belgeleri; ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları (muayenehane, poliklinik, tıp/ağız ve diş sağlığı merkezleri); veteriner hekim muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanesi ruhsatları; kıymetli madenler ve havacılık işletme ruhsatları yıllık harca tabi olacak. UEFA organizasyonlarında KDV istisnası getirilecek. Ayrıca yapılan değişiklikle UEFA organizasyonlarında gelir elde eden tüzel kişiler Gelir ve Kurumlar Vergisinden muaf tutulacak. Çekler ile ilgili düzenleme yapılarak, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ibrazının geçersiz olduğuna ilişkin süreli düzenlemenin geçerlilik süresi 31/12/2025’ten 31/12/2028’e uzatılacak. 2026 yılı için hesaplanan bina ve arazi vergi değerleri, 2025 yılına ait vergi değerlerinin iki kat fazlasını geçemez. Mükellefiyet tesisi gereken hallerde bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2026 yılında uygulanmak üzere 2025 yılında takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınacak. Ancak esas alınan bu değerler, ilk yıl 2025 yılına ilişkin uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin iki kat fazlasını geçemez. 1/1/2026 tarihi itibariyle damga süresi geçmiş su sayaçları için 31/12/2028 tarihine kadar muayenesinin yaptırılması veya geçerli muayenesi olan sayaçla değiştirilmesi şartıyla bu sayaçlara el konarak kamuya geçilmesine karar verilemeyecek ve idari para cezası verilemeyecek.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:08 Bakan Bolat: "Kasımda ihracatımız, olumsuz takvim etkisine rağmen yüzde 2,2 artışla 22,7 milyar dolar olarak gerçekleşti" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Kasım ayında takvim etkisinin olumsuz etkisine rağmen ihracatımız yüzde 2,2 artışla 22,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yaklaşık 483 milyon dolar net artış sağladık" dedi. Bakan Bolat, kasım ayı dış ticaret istatistiklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisinin üretim kapasitesi, istihdam artışı ve ihracat gücüyle pozitif ayrışmayı başardığını belirten Bolat, ülke ekonomisinin 2025 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 oranında büyüme gösterdiğini hatırlattı. Büyümenin en önemli etkenlerinden birinin ihracat olduğuna vurgu yapan Bakan Bolat, ihracatın olmadığı yerde yatırımda, üretimde, istihdam ile döviz gelirinde olumsuz etkilerin yaşanacağının altını çizdi. Bolat, Türkiye’nin tam 21 çeyrek üst üste büyüme başarısı gösterdiğini belirterek, "5 yıldan fazla bir süredir ülkemiz ekonomisi kesintisiz büyümekte ve milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşarak 1 trilyon 538 milyar dolara yükseldi. Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini aştık ve kişi başına milli gelirimiz de yine yıl sonu OVP hedefini aşarak 17 bin 886 dolara çıktı. Burada bizi ayrıca sevindiren faktör üçüncü çeyrekte ihracatımız ikinci çeyreğe göre yüzde 2,9 artarken, ithalatımız ikinci çeyreğe kıyasla yüzde 4,4 azaldı. Bu önümüzdeki sürece ilişkin ve dördüncü çeyreğe ilişkin ümit verici bir veridir" açıklamasında bulundu. Yılın ilk 9 ayında cari işlemler açığının Gayri Saf Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payının yüzde 1,3 olarak gerçekleştiğini dile getiren Bolat, bunun 2002-2024 arasındaki 22 yıllık ortalama olan yüzde 3,5’in çok çok altında bir rakam olduğunu söyledi. Bolat, bunun en önemli yansımasının ise Türkiye’nin ülke risk biriminin düşmesi olduğunun altını çizdi. "Enflasyonu 2026 sonunda 20’li oranların en alt seviyesinde gerçekleştirmeyi hedefleyeceğiz" Bakan Bolat, 3 Aralık’ta kasım ayı enflasyon verilerinin de açıklandığını ifade ederek, "Burada da son 30 ayın en düşük aylık verisi olan yüzde 0,87 olarak kasım enflasyonu TÜFE’de gerçekleşti. Yıllıkta da yüzde 31,07 gerileme ile son 48 ayın en düşük TÜFE yıllık oranı gerçekleşmiş oldu. Böylece 2023 yılı sonunda yüzde 65 olan, 2024 Mayıs ayında yüzde 76 tepe noktayı gören TÜFE enflasyonunda tam 44,5 puanlık bir gerileme ile yüzde 31,07’ye geriledi. Ağustos, eylül ve ekim ayında özellikle kira, eğitim ve gıda ürünlerindeki beklenmeyen bir artış eylemi olmamış olsaydı biz bu yıl sonunu yüzde 28’le kapatabilecektik. Ancak 20’li rakamları inşallah önümüzdeki ocak ayında görmek mümkün olmaya başlayacak ve 2026 sonunda da 20’li oranların en alt seviyesini en azından gerçekleştirmeyi hedefleyeceğiz" ifadelerine yer verdi. Kasım ayında tüketici güven endeksinin yüzde 1,6 artarak 85 değerine yükseldiğini sözlerine ekleyen Bakan Bolat, bunun son 5 ayın en yüksek değeri olduğunu kaydetti. Reel kesim güven endeksinin ise yine kasım ayında yüzde 1,2 arttığını ve 103,2 değerine yükseldiğini ifade eden Bolat, eşit değer olan 100’ün üstünde olmasının önemli olduğunu söyledi. Bolat, Türkiye’ye 1984-2001 yılları arasında toplam 17 yılda 13,5 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi olduğunu dile getirerek, bu rakamın 2002-2025 yılları arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tam 286 milyar dolara yükseldiğini aktardı. "Kasım ayında takvim etkisinin olumsuz etkisine rağmen ihracatımız yüzde 2,2 artışla 22,7milyar dolar olarak gerçekleşti" Kasım ayı yıllıklandırılmış mal ihracatında rekor kırıldığını sözlerine ekleyen Bolat, "2025 Kasım ayında takvim etkisinin olumsuz etkisine rağmen ihracatımız yüzde 2,2 artışla 22,7milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yaklaşık 483 milyon dolar net artış sağladık. Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracat rekorunu kırdık. Kasım ayı itibarıyla toplam mal ihracatımız 270,6 milyar dolara yükseldi. Böylece 2025 yılının ilk 11 ayının 9 ayında mal ihracatında aylık net artışlar sağladı. Yani Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ailesi bütün sanayicilerimiz, tarımcılarımız, ihracatçılarımız, hizmet ihracatçılarımız ve biz hükümet ve ticaret bakanlığı olarak adeta kumbarada gıdım gıdım para biriktirir, tasarruf yapar gibi ihracatımızı her ay arttırmaya ve ülkemizi döviz kazandırmaya ve dış ticaret dengelerimizi iyileştirmeye gayret ediyoruz" diye konuştu. "2025 yılının ilk 11 ayında hizmetler ihracatımızda da yüzde 4,7 artış sağlanarak net 5,1 milyar dolar artış sağladık" Bolat, son 31 ayın 17’sinde aylık ihracat verilerinde çeşitli rekorlar kırıldığını dile getirerek, "2025 yılının ilk 11 ayında hizmetler ihracatımızda da yüzde 4,7 artış sağlanarak, net 5,1 milyar dolar artış sağladık. Bunların sonucunda 2025 Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış hizmet ihracatımız 122,5 milyar dolara ulaşmış oldu. Ve böylece yani bu yılın başında Cumhurbaşkanımızın TİM’le beraber düzenlediğimiz yıl başlangıcı toplantısında bizlere vaaz ettiği 390 milyar dolarlık toplam mal hizmetler ihracat rakamını kasım itibarıyla yıllıklandırılmışta 393,1 milyar dolar seviyesine yükseltmiş oldu. Bu geçen yılki toplam 379 milyar doların tam 14 milyar dolar fazlasıdır" ifadelerini kullandı. "Takvim etkisi olmasaydı 24 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamı açıklayabilirdik" Kasım ayı ihracatında takvim etkisine de değinen Bakan Bolat, "Bu ay bir takvim etkisi, şanssızlığı yaşadık. Geçen yılın kasım ayına göre bir cuma eksiğimiz, bir pazar fazlamız oldu. Pazar günü ihracat zaten yok denecek kadar az, 50 milyon dolar civarı olur. Ama cuma günleri bizim en bereketli günümüzdür. Yaklaşık 1,4 milyar dolar, 1,5 milyar dolar yaptığımız bir gün olduğu için bu bir cuma eksikliğinden biz yaklaşık 1,3 milyar dolar kasım ayında daha az ihracat yapmak durumunda kaldık. Aynı kasım olsaydı biz aşağı yukarı 24 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamı açıklayabilirdik" değerlendirmesinde bulundu. Dünyadaki petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle rafine edilmiş petrol ürünleri ihracatında bir azalma olduğuna dikkati çeken Bolat, aynı şekilde işlenmiş altın ihracatında da azalma yaşandığını belirtti. Geçen yılın kasımına göre parite etkisinin avantajlı olduğunu söyleyen Bolat, ihracattaki artış faktörünün 853 milyon dolar olduğunu fakat parite etkisinden dolayı ithalattaki artışın 690 milyon dolar olduğunu ve böylece 163 milyon dolar bir olumlu parite etkisi gerçekleştiğini kaydetti. "Yıllıklandırılmış mal ihracatımızda da yüzde 3,6 ile 270,6 milyar dolar ihracatımız var" Bolat, ocak-kasım dönemindeki ihracat verilerine de değinerek, "11 ayda ihracatımızda yüzde 3,7’lik bir artışımız var. 247,2 milyar dolara yükseldik. Bunun anlamı geçen yılın 11 ayına göre net 8,8 dolar artışımız var. Yıllıklandırılmış mal ihracatımızda da yüzde 3,6 ile 270,6 milyar dolar yıllıklandırılmış ihracatımız var. Yıllıklandırılmışta da net 9,3 milyar dolar net artış sağlamış durumdayız" dedi. Kasım ayı ithalat verilerine ilişkin ise Bakan Bolat, ithalatın yüzde 2,6 ile toplamda 30,5 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bolat, "2025’in üçüncü çeyreğinde ithalattaki değişim ikinci çeyreğe kıyasla 4,4 azalmaydı. Bunu aylık ithalat rakamlarında da görüyoruz. Kasım ayındaki ithalat artışı sadece yüzde 2,6 oldu. Bu azalışlarda özellikle baktığımızda Türkiye ekonomisinde bu üçüncü çeyrekte enerjide azalma görüyoruz ve diğer makine ürünleri gibi kazanç ürünlerde böyle görüyoruz. Ocak-Kasım dönemine baktığımızda ithalattaki artış oranı yüzde 5,7 ile toplam ithalat 11 ayda 329,7 milyar dolar olmuş. Burada da 11 ayda net olarak 18 milyar dolar bir ithalat artışı söz konusu. İhracat artışı yaklaşık 9 milyar dolar. Demek ki bir 8 milyar dolar dış ticaret açında ilave artış olmuş oluyor" şeklinde konuştu. İthalatta 5,7’lik 11 aylık artışta en çok artan ürünlerin birinci sırasında 6 milyar dolarla altın ithalatının yer aldığını söyleyen Bolat, bu artışa dünya politikalarındaki ons fiyatlarındaki artışın neden olduğunu dile getirdi. İthalatta altındaki 6 milyar dolarlık artışı 4 milyar dolarla binek otomobillerin takip ettiğini aktaran Bolat, "Petrolde fiyatların düşüp enerji faturamız azalırken, doğalgaz faturamız 3 milyar dolar arttı doğalgaz ithalatında. Bakır ve alüminyum ithalatı da 1,5 milyar dolar ekstra arttı" bilgisini paylaştı. "Kasımda dış ticaret açığımız 7,8 milyar dolar olarak gerçekleşti" Bolat, kasım ayı dış ticaret verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Kasımda dış ticaret açığımız 7,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sadece yüzde 4’lük bir artış var burada. Geçen yılda 7,5 milyar dolardı. Yani dış ticaret açığımız kasımda sadece 300 milyon dolar arttı. Ocak-kasım ayları arasında dış ticaret açığımız 11 ayda 82,5 buçuk milyar dolar oldu. Geçen yılki rakama göre 9 milyar dolar ilave artışımız var. Yıllıklandırılmış dış ticaret açığımızda 91,3 milyar dolar oldu, geçen yıl ise 82,2’ydi. Demek ki 9,1 milyar dolar bir ilave dış ticaret açığımız var. Bunu olağan kabul ediyoruz" şeklinde konuştu. Dünya ekonomisinde dalgalanmalar yaşandığını ifade eden Bolat, buna rağmen ihracatın ithalatı karşılama oranının kasım ayında yüzde 74,43 olduğunu söyledi. Bolat, ocak-kasım döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 75 olduğunu, 2025 yılında yıllıklandırılmış ihracatın toplam 270,6 milyar dolar olduğunu sözlerine ekledi. İhracatta en çok artış ve azalış gösteren 5 fasılı açıklayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İhracatımızda en çok artış gösteren ilk beş fasılda yaklaşık 4 milyar dolarla motorlu kara taşıtları, 1,5 milyar dolarla savunma sanayi ürünleri, 1 milyar dolarla elektrikli makine cihazlar, 930 milyon dolarla inorganik kimyasallar, 758 milyon dolarla bakır ve bakırdan eşyalar yer alıyor. İhracatımızda en çok azalış gösteren ilk beş fasıl da 1 milyar dolar azalan rafine petrol ürünleri, 591 milyon dolar azalan örülmemiş giyim eşyası, 496 milyon dolarla örme giyim eşyası, 283 milyon dolarla un ve meyveler. Biliyorsunuz kuraklıktan dolayı özellikle zirai dondan dolayı yaz meyvelerinde üretim azalışı söz konusu oldu. Bu da ihracatta 128 milyon dolar azaltmış oldu." "Ekonomideki dengelenme ve istikrar güçlenerek sürüyor" Bolat, diğer ülke bakanlarıyla gerçekleştirdikleri toplantılar ve ticaret diplomasisi kapsamında katıldıkları etkinliklere ilişkin de bilgi vererek, yılın başından bu yana 110 yurt dışı temas gerçekleştirdiklerini söyledi. Türk Devletler Teşkilatı üyesi ülkelerin ticaret bakanlarıyla bu ay Kazakistan’da bir araya geleceğini belirten Bolat, Körfez İşbirliği Konseyi ile Serbest Ticaret Anlaşması, İngiltere ile de Serbest Ticaret Anlaşması’nı hizmetler sektörüne genişletme müzakerelerinin devam ettiğini aktardı. Bolat, hükümet olarak ihracatı destekleme noktasında oldukça önemli adımlar attıklarına dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti: "Merkez Bankamız ihracat reeskont kredi limitlerini günlük 4 milyar liradan 4,5 milyar liraya çıkardı ve bunun 1,5 milyar lirası emek yoğun sektörler olan tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya sektörlerine tahsis edildi. Yabancı para cinsinden ihracat reeskont kredisi limiti 150 milyon dolardan 1 milyar dolara çıkarıldı. Firma başına limit 1,5 milyon dolardan 5 milyon dolara yükseltildi. İhracat döviz gelirinin dönüşüm prim desteği ise yüzde 2’den yüzde 3’e yükseltildi ve bu destek 1 Mayıs’a kadar devam edecek. Bazı emek yoğun sektörlerimize işçi başına istihdamı koruma şartıyla verilen 2 bin 500 liralık destek önümüzdeki yıl başında Cumhurbaşkanı’mızın açıkladığı müjdeyle 3 bin 500 liraya çıkarıldı. KOSGEB kapsamında olan işletmelerin dışında büyük işletmelerin de yararlanabileceği bir şekilde genişletilmiş oldu. 6’ncı Bölge’de de yatırım yapanlar için işçi başına SGK primini 14 yıl, işveren SGK primini de 10 yıl boyunca devletimiz ödüyor. Eldeki imkanlar ölçüsünde dünyadaki zor şartlar da dikkate alındığında Türkiye ekonomisindeki dengelenme ve istikrar güçlenerek sürüyor. Tedbiri elden bırakmadan çalışmalara devam edeceğiz." Program, konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Ankara’da iki kız kardeşin ölümüne neden olan sürücü: "Bir şeyin üzerinden geçtiğimi fark ettim, araçtan inip bakınca ölenleri gördüm"
04 Aralık 2025 Perşembe - 19:00 Ankara’da iki kız kardeşin ölümüne neden olan sürücü: "Bir şeyin üzerinden geçtiğimi fark ettim, araçtan inip bakınca ölenleri gördüm" Ankara’da kamyonun çarptığı iki kız kardeşin ölümüne ilişkin görülen davada sanık şoför, "Bir şeyin üzerinden geçtiğimi fark ettim, araçtan inip bakınca ölenleri gördüm. Sonrasında şoka girdim" dedi. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık şoför Murat Üneş, hayatını kaybedenlerden Anıl Gülçür’ün çocukları ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı savunma yapması için sanık Üneş’e söz verdi. "Bir şeyin üzerinden geçtiğimi fark ettim, araçtan inip bakınca ölenleri gördüm" Yaşanan olaydan dolayı büyük üzüntü duyduğunu ifade eden sanık, "Olay günü hafriyat almak için alana geldim. Yolun kenarı olan, okulun yanında bulunan yere yanaştım. Araç çalışır vaziyette bekliyordum. Arkama bir araç daha gelince yol tek yön olduğundan trafik kapandı. Ben de trafiği aksatmamak için arabayı ileri almak zorunda kaldım. Yayalar kör noktada kaldılar. Aynalarımı kontrol ettim ancak göremedim. Bir şeyin üzerinden geçtiğimi fark ettim, araçtan inip bakınca ölenleri gördüm. Sonrasında şoka girdim. Bir kusurum yoktur. Maktuller kör noktamda kaldıkları için görmedim. Sağ aynamdan baktığımda kimsenin olmadığını görerek hareket ettim. Ancak kamyon olduğu için yaklaşık 5-10 kilometre hız civarıyla yavaş bir şekilde çıktım" diye konuştu. "Annemi saçından ve ayakkabısından tanıdım" Yaşanan olayda hayatını kaybeden Gülçür’ün kızı Beste Kaplan, yaşanan olayı görmediğini ifade ederek, "Annem, sabah teyzemle markete gideceklerini söylemişti. Sonra kardeşim telefon açtı bana, ’Galiba annemiz ölmüş’ dedi. Olay yerine gittiğimde annem tanınacak halde değildi. Annemi saçından ve ayakkabısından tanıdım. Teyzem, vefat etmeden önce hastanede ’Bilerek çarptı bize’ dedi. Dört teker üzerinden geçti üzerlerinden. Ben bunun bir cinayet olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "’Yaşıyor mu?’ diye sordum, cevap gelmedi" Maktul Gülçür’ün oğlu Uğur Arman da şunları anlattı: "Babamla konuşurken annemin trafik kazası geçirdiğini söylediler. ’Yaşıyor mu?’ diye sordum, cevap gelmedi. Onun üzerine olay yerine gittik. Annemin yüzü tanınmayacak haldeydi. Teyzemi sorduk, hastaneye kaldırıldığını söylediler. Akşam acil serviste bilerek çarptığını söyledi. Teyzem ablama söylemedi ama teyzem bana söyledi. Olayın olduğu yerden geçmelerinin sebebinin, şantiye alanının geçmekte oldukları yeri kapattığını ve o yüzden oradan geçmek zorunda kaldıklarını söyledi. Annemi sordu; ben de annemin ölmüş olduğunu söyleyemedim." "Dört teker ölenlerin üzerinden geçti" Mahkeme huzurunda dinlenen tanık B.Ş., "Olay anında ben de oradaydım. Ölenler aracın kör noktasındaydı. Sanık çok yavaş hareket ettirmişti, şahıslara çarptığını gördüm. Yaklaşık 6-7 metre hareket ettikten sonra durdu. İndikten sonra çarptığını gördü. Sanığın kullandığı aracın sağ arkasında arka arkaya ve yan yana dört teker vardı. Dört teker ölenlerin üzerinden geçti. Kaza olduktan sonra sanık şoka girdi. Ambulansı ben aradım" ifadelerinde bulundu. Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık şoför Murat Üneş’in tutukluluk halinin devamına, olay yeri keşfi yapılmasına ve duruşmanın 17 Şubat’a ertelenmesine karar verdi. Olayın geçmişi Çankaya ilçesi Emek Mahallesi Kırım Caddesi’nde 4 Ağustos’ta meydana gelen kazada; özel bir şirkete ait şantiye alanının önünde park halindeyken hareket eden Murat Üneş yönetimindeki 06 COV 136 plakalı hafriyat kamyonu, yol kenarında yürüyen Semra Çevik ve Anıl Gülçür’e çarptı. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada Çevik ve Gülçür, kamyonun altında kalarak hayatını kaybetti. Sürücü Murat Üneş, gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi. Sanık Üneş hakkında ’Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:14 Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 19. toplantısını gerçekleştirdi. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasından sonra CHP Grup Başkanvekili Murat Emir söz aldı. Komisyon raporunun geniş bir rapor olması gerektiğini söyleyer Emir, CHP’nin önerilerini şöyle sıraladı: "AYM ve AİHM kararlarının uygulanması amacıyla idari ve siyasi engellerin kaldırılması, hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması, Kürt sorununun çözümü için demokratik siyaset ortamının oluşturulması, kayyım uygulamalarına son verilmesi, siyasetin yargıya müdahalesine son verilmesi, 19 Mart’ta tutuklanan tüm siyasetçilerin serbest bırakılması, kadına ve çocuklara karşı şiddetle etkin mücadele edilmesi, yargı ve infaz sistemindeki antidemokratik uygulamalara son verilmesi, devletin inançlara karşı tarafsız olduğu bir düzenin hayata geçirilmesi ve güvenlik bürokrasisinde çalışan sivil memurların özlük haklarının iyileştirilmesi." TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, İmralı ziyaretinin tutanakları hakkında bilgi sahibi olmadan rapora dair önerilerde bulunmanın doğru olmadığına işaret etti. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, İmralı görüşmesi hakkında komisyona bilgilendirme yapılmadığını belirterek, komisyona bilgilendirme yapılmasını istedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, örgütün kendi varlığına son verdiğine devletin ilgili birimlerinin somut delillerle kanaat getirmesiyle, devletin ilgili otoritesinin ‘bundan sonra terör yoktur’ demesiyle Meclis’in süreç kapsamındaki kanunu çıkarılabileceğini kaydetti. Şen, "Örgüt üyeliği bir suç. Örgüt kendini feshettiyse suç ortadan kalkar. Aynı şekilde ’yardım ve yataklık’ suçu da düşer. Yargılama devam ediyorsa da mahkeme düşer. Bu suçlar kapsamında tahliye olanlara ya da hayata katılanlara 5 yıllık adli takip öneriyoruz. Örgüte üyelik dışındaki ‘terör’ faaliyetlerine bulaşmış kişilere dair de Türkiye’de bulunmaları halinde TCK geçerli olacak. Ancak örgütün kendini feshetmesi sebebiyle kamu vicdanını incitmeyecek cezai indirimler öneriyoruz" dedi. Şen ayrıca, "Terör örgütü kendi faaliyetine son vermiştir. Dolayısıyla o sebeple bir belediyeye kayyım atanmışsa, artık o uygulamanın düşmesi gerektiği kanaatimizi paylaşıyoruz." MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ise, silahların teslim edilerek imha edilmesinin kolluk güçleri tarafından tespit edilmesinden sonraki süreçte bütün sorunların el birliği ile çözüleceğine işaret etti.
Keçiören’de özel bireyler Engelliler Günü etkinliğinde buluştu
04 Aralık 2025 Perşembe - 16:28 Keçiören’de özel bireyler Engelliler Günü etkinliğinde buluştu Keçiören Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla özel gereksinimli bireyler ve ailelerinin katıldığı bir etkinlik düzenledi. Keçiören Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Mevlana Kültür Merkezi’nde özel gereksinimli bireyler ve ailelerine yönelik anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdi. Programa Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, özel gereksinimli bireyler, aileleri ile çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Başkan Özarslan’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, hem eğlenceli hem de duygu dolu anlara sahne oldu. "Engelli vatandaşlarımız bizim başımızın tacıdır" Engelli bireylerin toplumdaki yerinin ve değerinin öneminden bahseden Başkan Özarslan, "Göreve geldiğimizde muhtarlarımız şahittir; hiçbir engelli vatandaşımızın çaresiz bırakılmayacağını söyledik. Bugün de aynı sorumluluğu taşıyoruz. Çünkü sizler bu toplumun en kıymetli bireylerisiniz. Sizler özel insanlarsınız. Hele ki aileleriniz, cennetlik insanlarsınız. Sizlerin hakkı ödenmez. Bizler inancımızdan feyz alırız, insanlık davasını yürütürüz. Siz engelli vatandaşlarımız bizim başımızın tacısınız. Kimse kimseden üstün değildir; önemli olan kalbin, vicdanın engelsiz olmasıdır. Sizler her şeyin en iyisini hak ediyorsunuz. Belediyemizin tüm çalışanlarına talimatımız nettir; engelli vatandaşımız talepte bulunduğunda pozitif ayrımcılık başlayacak. Ne istiyorsa hemen yapılacak. Hatalar olabilir, eksikler olabilir ama bilin ki asla bilerek yapılmaz. Önemli olan sizsiniz. Sizleri çok seviyorum. Sevgiyle, saygıyla, hürmetle başımın üzerinde taşıyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene" dedi. Etkinlikte özel gereksinimli bireylerin hazırladığı dans ve gösteriler büyük beğeni topladı. Horon ve seymen gösterisi gibi sahne performansları izleyicilerden büyük alkış aldı. Üç özel çocuk tarafından seslendirilen ’Ben de Varım’ şiiri salondakilere duygu dolu anlar yaşattı. Programın finalinde sahne alan Türk halk müziği sanatçısı Yıldırım Budak, performansıyla hem özel bireylere hem de ailelerine keyifli anlar yaşattı. Tüm davetlilerin yemekte ağırlandığı programda, çocuklara ise çeşitli hediyeler dağıtıldı.
Bakan Bolat: "Libya ile ilişkilerimizi güçlendirmek, firmalarımızın sahadaki varlığını artırmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz"
04 Aralık 2025 Perşembe - 16:23 Bakan Bolat: "Libya ile ilişkilerimizi güçlendirmek, firmalarımızın sahadaki varlığını artırmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Libya ile ilişkilerimizi daha da güçlendirmek, firmalarımızın sahadaki varlığını artırmak ve ülkemizin dış ekonomik vizyonuna katkı sunmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Libya Devleti Milli Birlik Hükümeti Ulaştırma Bakanı Muhammed Şahubi ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu. Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde müteahhitlikten lojistiğe, ihracattan yatırım iş birliklerine kadar geniş bir alanda Libya ile ilişkileri daha da güçlendirmek, firmaların sahadaki varlığını artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini açıkladı. Bakan Bolat, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Libya Devleti Milli Birlik Hükümeti Ulaştırma Bakanı Sayın Muhammed Şahubi ile bugün verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Ekim ayında yaptığımız toplantıda, Türk müteahhitlerinin Libya’daki faaliyetlerine ilişkin karşılıklı mutabakatımız çerçevesinde kaydedilen gelişmeleri ele aldık ve kısa vadede birlikt atacağımız somut adımları kararlaştırdık. Türkiye’nin bölgesel kalkınmaya katkı sunan güçlü müteahhitlik birikimi, dost ve kardeş Libya’da da her zaman olduğu gibi karşılıklı kazanç anlayışıyla firmalarımızca sürdürülmeye devam edecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde müteahhitlikten lojistiğe, ihracattan yatırım iş birliklerine kadar geniş bir alanda Libya ile ilişkilerimizi daha da güçlendirmek, firmalarımızın sahadaki varlığını artırmak ve ülkemizin dış ekonomik vizyonuna katkı sunmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz."
Ankara’da zorbalık gören öğretmenin okulunun veli ve öğrenciler olayı kınadılar
04 Aralık 2025 Perşembe - 16:18 Ankara’da zorbalık gören öğretmenin okulunun veli ve öğrenciler olayı kınadılar Ankara’da Kocatepe Mimar Kemal Anadolu Lisesi’nde bir öğretmenin zorbalığa uğramasının ardından okuldaki öğrenci ve velilerden tepki gösterildi. Ankara Kocatepe Mimar Kemal Anadolu Lisesi’nde bir öğretmen, öğrencileri tarafından zorbalığa uğramıştı. Öğrencilerin kayıt altına aldığı videoda, öğretmenin öğrencilere ‘oğlum otur yerine’ diyerek uyarmasına rağmen oturmadığı görüldü. Öğretmeniyle yakın temasta bulunan, yanağından makas alan ve ‘dedem’ diyerek sarılan bir öğrenci ise öğretmeninin sözünü dinlemeyerek sınıfta koşturmaya başladığı anlar da videoda yer aldı. "Öğretmenlerin gereği gibi saygı görmediğini düşünüyorum" Olayın ardından okulun önünde konuşan bir veli, öğretmenlerin çok değerli olduğuna değinerek, "Öğretmenlerin gereği gibi saygı görmediğini düşünüyorum. Akran zorbalığı diye bir şey çıktı mesela. Bizim bilmediğimiz bir şey. Akran zorbalığını ben de çocuğumda yaşadım. Cidden çok zorlandım. Bu tip konuların ne kadar ciddiye alındığı konusunda çok emin değilim. Henüz tam bilinmiyor. Okullarda yeterince destek var mı, çok emin değilim. Rehberlik servisinin daha fazla güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öğretmene saygısızlık yapılmaması gerekir" diye konuştu. "Çok saygısızca bir hareketti" Öğrenci kalitesinin yükseltilmesi gerektiğini aktaran bir öğrenci ise öğrencilerin yetkililer tarafından yetkilenmesi gerektiğini söyleyerek, "En azından rehberlik öğretmenlerince denetlenmeli. Liseye giderken zorbalığa uğrayan insanlar tanıyorum. Derslere katılmak istemiyorlar, derslerdeki başarıları düşüyor. Giderek okuldan uzaklaşmaya başlıyorlar. Videoyu görünce çok üzüldüm. Çok saygısızca bir hareketti" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2010’da yaptığımız anayasa değişikliği ile engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık"
04 Aralık 2025 Perşembe - 16:01 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2010’da yaptığımız anayasa değişikliği ile engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak, devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması Programında konuştu.Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle düzenlenen bu anlamlı programda sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. 81 ilimizdeki engelli kardeşlerimizi temsilen bugün aramızda bulunan misafirlerimize ve programımızı teşrif eden tüm konuklarımıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin, dostlarımızın, büyüklerimizin Dünya Engelliler Günü’nü canı gönülden tebrik ediyorum. Bu önemli günün, engelli kardeşlerimizle birlikte onların kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla hayat yolculuğunda ümitsizliğe asla alan açmayan, geleceğe hep güvenle bakan, azim ve sebatlarıyla hepimize örnek olan tüm engellilerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum" dedi.AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığına ve programda emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Ödüllerini takdim edeceğimiz kurumlarımızı ve yöneticilerini aynı şekilde kutluyor, her birine çalışmalarında başarılar diliyor, engellilerimizin sorunlarına gösterdikleri hassasiyet için ayrıca teşekkür ediyorum. Şunun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum: Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak, devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojiler de dahil yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak yine bizim temel mesuliyetimizdir" dedi.Tüm bu çalışmaların doğasının iş birliği ve koordinasyonu zorunlu kılmakta olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkezi idaresiyle, yerel yönetimiyle, akademi, sivil toplum ve iş dünyasıyla toplumumuzda bu konuda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum. Engelli vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, sosyal çevreye ve iş hayatına katılımlarını sağlayan bu kardeşlerimizle yakından ilgilenen herkese buradan şükranlarımı sunuyorum. Hem hükümet hem AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz" açıklamasını yaptı.Cumhurbaşkanı Erdoğan sahadaki tespit ve çalışmaları, yaptıkları hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ettiklerini kaydetti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, engelli vatandaşların haklarını yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunduklarını belirterek," Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz. Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım. Şüphesiz biz, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız." buyuran bir peygamberin ümmetiyiz. Milletimize sunduğumuz eser ve hizmetleri de işte bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadroyuz. Ne yapıyorsak samimiyetle yapıyoruz, aşkla yapıyoruz, doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Tüm bunlara rağmen fark etmeden de hatalarımız, eksiklerimiz, kusurlarımız elbette olabilir. Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum: Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.Yaşlıların, ihtiyaç sahiplerinin, şehit yakınları ve gazilerin 7 gün, 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.Tarihte ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır. Bu gerçekleri muhalif veya muvafık hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur: Bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran, milli seciyemizin alametifarikası olan en temel vasfımız, insan, adalet ve merhamet merkezli bir medeniyet mefkuresine sahip olmamızdır. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkureyle seferlere çıktık. Selçuklu’dan bugüne tam bin yıldır, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin o ünlü metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı buraya, Anadolu’ya sabitlerken diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştık. Coğrafyamızın neredeyse her karışında yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık, aynı zamanda kalpleri de ihya ettik. Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor: Asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturu vardır. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir" değerlendirmesini yaptı."İşte bu yüzden Ahi teşkilatımızla, bimarhanelerimizle, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın, bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı’nın gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan, kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin halen özünü teşkil ediyor. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik. Bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz. Asırlar önce yaşamış önemli bir divan şairimiz, milletimizin bu konudaki dikkatini bakınız hangi sözlerle ifade ediyor, "Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna sinesi Allah okuna." bizim meseleye baktığımız yer tam olarak da burasıdır" diye konuştu.Bugünkü sosyal devlet geleneğinin asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışının devamı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışta hasta ve engellilerin topluma katılımı teşvik edildiğini, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü Has Oda da dahil, kendilerine hem askeri hem idari bürokraside önemli vazifeler verildiğini bildirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, engelli bireylerin sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıfların hem de bu alanda eğitim veren kurumların, çok titiz bir eğitim programı uyguladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müderrislik, müsahiblik, hafızlık gibi görevler icra eden çok sayıda engelli, gerek topluma gerekse devlete çok mühim katkılar yapmıştır. Bilhassa Sultan II. Abdülhamid, birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah, 1899’dan itibaren engellilerin çok daha nitelikli bir eğitim alması için yeni okullar açtırmıştır. Sadrazam Kamil Paşa ve Maarif Nazırı Münif Paşa da Sultan Abdülhamid Han döneminde bu eğitim yuvalarının hayata geçirilmesinde çok önemli inisiyatifler üstlenmiştir. Hepsine de rahmet olsun, Rabbim onlardan razı olsun diyorum" dedi.Bu okulların müfredatında müzik ve resmin yanı sıra matematik, coğrafya, kozmografya ve mimari gibi derslerin de yer aldığı kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, buralarda öğrenim gören engelli gençlerin hem bilgi birikimiyle öne çıktığını hem de kimseye muhtaç olmadan memleketlerine hizmet etme imkanı bulduklarını dile getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ahvadı olmakla iftihar ettiğimiz şanlı ecdat, asırlar öncesinden bu kritik adımları atmayı, bu değerleri milletimize kazandırmayı bilmiştir." diyerek, "Biz böylesine kamil bir devletin, böylesine güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız. Dolayısıyla diğer tüm alanlarda olduğu gibi sosyal hizmet sahasındaki çalışmalarımızı da bu birikimin hakkını verecek şekilde geliştirmek ve uygulamak zorundayız. Hamdolsun bugüne kadar sosyal hizmet ve politikalarda üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapıyoruz. Verdiğimiz samimi mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz" açıklamasında bulundu.2002’de milletin emanetini devraldıklarında engelli vatandaşların sosyal hayata katılımının oldukça sınırlı olduğunu, eğitimde, istihdamda, erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler olduğunu hatırlatan Erdoğan," Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı. Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik ve hiçbir surette kabul etmedik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek engelsiz bir Türkiye mahsulü olmaktan çıkarıp devlet politikası haline getirdik. Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık. Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık, çok önemli atılımlar yaptık. 2005 yılında Engelliler Hakkında Kanunu yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009’da ilk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi onaylayarak uluslararası alanda güçlü bir irade ortaya koyduk" değerlendirmesini yaptı.2010’da yapılan anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlara yönelik ayrımcılığın açıkça yasaklandığını ve engelli haklarının anayasal güvenceye bağlandığını belirten Erdoğan," 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulaması ile şehir içi kara, deniz ve demiryolu ulaşımını yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hale getirdik. Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız, yüksek hızlı tren ve ana hat trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti. Ayrıca, erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik. Kamuya mahsus binalara, toplu taşıma araçlarına ve açık alanlara tam 3 bin 992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene Engelliler Haftası’nın son günü olan 16 Mayıs’ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik. Şunu özellikle bir kez daha burada dile getirmek istiyorum: Engelli vatandaşlarımızın eğitim ve istihdamı bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil ediyor. Bu amaçla özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık, rehabilitasyon hizmetlerimizi sağlam bir altyapıya kavuşturduk" diye konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üniversitelerde engelli öğrenci birimleri kurarak yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdıklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan," Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz: Engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkanlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002’de kamuda sadece 5 bin engelli memur istihdam ediliyordu, bugün bu sayı 15 kattan fazla artışla 83 bine ulaştı. İşverenlere sağladığımız teşviklerle özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamını destekledik .Sosyal destekler alanında ise tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik" açıklamasında bulundu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakıma ihtiyaç duyan engelli vatandaşların aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesinin bir başka öncelikleri olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002’de yalnızca 5 bin kişi evde bakım yardımından faydalanırken, aylık 11 bin 702 lira ödeme yapılan bu destekten bugün yaklaşık 520 bin vatandaşın yararlandığını dile getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanında sayısı 143’e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerinde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri icra edildiğini aktardı. Erdoğan," 106’sı Aile Bakanlığımıza bağlı, 331’i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken özel merkezlerde kalan vatandaşlarımızın yüzde 94,4’ünün ödemelerini devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz. Üzerinde önemle durduğumuz bir başka husus, aile temelli erken müdahale sistemidir. Sizlerin de bildiği üzere, gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin’de devreye aldığımız Erken Çocukluk Gelişimi Merkezleri’nde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleriyle birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani, anne ve babalarımız, ailelerimiz bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan, her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan engellilerle ilgili bir müjdeyi paylaşarak," Biliyorsunuz, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi ile engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik. Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımız, engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Buradan hem sizlere hem de farklı platformlar üzerinden bizleri takip eden tüm engelli kardeşlerimize şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Sizler bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşlarısınız. Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira devlet bunun için vardır, biz bunun için bu makamlarda bulunuyoruz. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz, zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız. Tüm engelli kardeşlerimin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum. Erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumlarımı tekrar kutluyor, programa teşrif eden her bir misafirimize kalpten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.Görme engelli Zeren Türkyılmaz, Erdoğan’a, yazarı olduğu "Karanlıkta Parlayan Işık Hazreti Muhammed’in Hayatı" kitabını takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a engelliler için yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür eden Türkyılmaz, Erdoğan’a çiçek takdim etti.
Türkiye savunma ve havacılık ihracatında tarihi rekor
04 Aralık 2025 Perşembe - 15:59 Türkiye savunma ve havacılık ihracatında tarihi rekor Türk savunma ve havacılık ihracatı, ocak-kasım döneminde yüzde 30’luk rekor artışla 5 milyar 733 milyon dolardan 7 milyar 445 milyon dolara ulaştı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, savunma ve havacılık ihracatında tarihi bir rekor kırıldığını duyurdu. Ocak-kasım dönemi toplam ihracatının geçen yılın aynı dönemindeki ihracat seviyesinden yüzde 30 daha fazla olduğunu açıklayan Görgün, savunma ve havacılık ihracatında yükselişin kararlılıkla sürdüğünü belirtti. Görgün, "Her ay yeni bir başarı hikâyesi yazıyoruz. Ocak-kasım dönemi toplam ihracatımız, geçen yılın aynı dönemindeki 5,733 milyar dolar seviyesinden yüzde 30 artışla 7 milyar 445 milyon dolara ulaşmıştır. Kasım ayı ihracatımız, geçen yılın aynı döneminde 613,7 milyon dolar seviyesindeyken, yüzde 22 artışla 747 milyon dolara yükselmiştir. Bu ivmeyle birlikte sektörümüz, yalnızca kasım ayındaki artışla değil; yılın geneline ilişkin performansıyla da tarihi bir eşiği aşarak yeni bir rekora imza atmıştır. Yalnızca 11 ayda gerçekleşen ihracat rakamlarımız tüm zamanların yıllık istatistiklerini geride bırakmıştır. Bu performansla sektörümüz yüksek katma değerli ürünlerde istikrarlı büyümesini güçlendirmiş, ihracat hacmini genişletmiş, küresel pazarlardaki rekabet gücünü daha da pekiştirmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın liderliğinde yürüttüğümüz uluslararası iş birliği faaliyetleri; firmalarımızın yalnızca belirli bir coğrafyaya değil, dünyanın hemen her bölgesine ihracat yapabilmesinin önünü açmıştır" dedi. SSB olarak hedeflerinden bahseden Görgün, "İhracat yapan firma sayısını artırmak, KOBİ’lerimizi küresel tedarik zincirlerine entegre etmek, sürdürülebilir ve yüksek katma değerli bir ihracat modeli oluşturmaktır. Bu başarıya katkı sunan tüm şirketlerimizi ve ekosistemimizin tüm paydaşlarını gönülden tebrik ediyorum. Türkiye, savunma sanayiinde üreten, geliştiren ve ihraç eden güçlü bir ekosistemle yoluna kararlılıkla devam etmektedir" ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak, talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak devlet olarak birincil önceliğimizdir"
04 Aralık 2025 Perşembe - 15:57 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak, talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak devlet olarak birincil önceliğimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak, devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması Programında konuştu.Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle düzenlenen bu anlamlı programda sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. 81 ilimizdeki engelli kardeşlerimizi temsilen bugün aramızda bulunan misafirlerimize ve programımızı teşrif eden tüm konuklarımıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin, dostlarımızın, büyüklerimizin Dünya Engelliler Günü’nü canı gönülden tebrik ediyorum. Bu önemli günün, engelli kardeşlerimizle birlikte onların kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla hayat yolculuğunda ümitsizliğe asla alan açmayan, geleceğe hep güvenle bakan, azim ve sebatlarıyla hepimize örnek olan tüm engellilerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum" dedi.AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığına ve programda emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Ödüllerini takdim edeceğimiz kurumlarımızı ve yöneticilerini aynı şekilde kutluyor, her birine çalışmalarında başarılar diliyor, engellilerimizin sorunlarına gösterdikleri hassasiyet için ayrıca teşekkür ediyorum. Şunun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum: Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak, devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojiler de dahil yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak yine bizim temel mesuliyetimizdir" dedi.Tüm bu çalışmaların doğasının iş birliği ve koordinasyonu zorunlu kılmakta olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkezi idaresiyle, yerel yönetimiyle, akademi, sivil toplum ve iş dünyasıyla toplumumuzda bu konuda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum. Engelli vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, sosyal çevreye ve iş hayatına katılımlarını sağlayan bu kardeşlerimizle yakından ilgilenen herkese buradan şükranlarımı sunuyorum. Hem hükümet hem AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz" açıklamasını yaptı.Cumhurbaşkanı Erdoğan sahadaki tespit ve çalışmaları, yaptıkları hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ettiklerini kaydetti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, engelli vatandaşların haklarını yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunduklarını belirterek," Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz. Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım. Şüphesiz biz, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız." buyuran bir peygamberin ümmetiyiz. Milletimize sunduğumuz eser ve hizmetleri de işte bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadroyuz. Ne yapıyorsak samimiyetle yapıyoruz, aşkla yapıyoruz, doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Tüm bunlara rağmen fark etmeden de hatalarımız, eksiklerimiz, kusurlarımız elbette olabilir. Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum: Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.Yaşlıların, ihtiyaç sahiplerinin, şehit yakınları ve gazilerin 7 gün, 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.Tarihte ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır. Bu gerçekleri muhalif veya muvafık hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur: Bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran, milli seciyemizin alametifarikası olan en temel vasfımız, insan, adalet ve merhamet merkezli bir medeniyet mefkuresine sahip olmamızdır. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkureyle seferlere çıktık. Selçuklu’dan bugüne tam bin yıldır, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin o ünlü metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı buraya, Anadolu’ya sabitlerken diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştık. Coğrafyamızın neredeyse her karışında yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık, aynı zamanda kalpleri de ihya ettik. Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor: Asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturu vardır. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir" değerlendirmesini yaptı."İşte bu yüzden Ahi teşkilatımızla, bimarhanelerimizle, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın, bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı’nın gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan, kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin halen özünü teşkil ediyor. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik. Bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz. Asırlar önce yaşamış önemli bir divan şairimiz, milletimizin bu konudaki dikkatini bakınız hangi sözlerle ifade ediyor, "Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna sinesi Allah okuna." bizim meseleye baktığımız yer tam olarak da burasıdır" diye konuştu.Bugünkü sosyal devlet geleneğinin asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışının devamı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışta hasta ve engellilerin topluma katılımı teşvik edildiğini, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü Has Oda da dahil, kendilerine hem askeri hem idari bürokraside önemli vazifeler verildiğini bildirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, engelli bireylerin sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıfların hem de bu alanda eğitim veren kurumların, çok titiz bir eğitim programı uyguladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müderrislik, müsahiblik, hafızlık gibi görevler icra eden çok sayıda engelli, gerek topluma gerekse devlete çok mühim katkılar yapmıştır. Bilhassa Sultan II. Abdülhamid, birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah, 1899’dan itibaren engellilerin çok daha nitelikli bir eğitim alması için yeni okullar açtırmıştır. Sadrazam Kamil Paşa ve Maarif Nazırı Münif Paşa da Sultan Abdülhamid Han döneminde bu eğitim yuvalarının hayata geçirilmesinde çok önemli inisiyatifler üstlenmiştir. Hepsine de rahmet olsun, Rabbim onlardan razı olsun diyorum" dedi.Bu okulların müfredatında müzik ve resmin yanı sıra matematik, coğrafya, kozmografya ve mimari gibi derslerin de yer aldığı kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, buralarda öğrenim gören engelli gençlerin hem bilgi birikimiyle öne çıktığını hem de kimseye muhtaç olmadan memleketlerine hizmet etme imkanı bulduklarını dile getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ahvadı olmakla iftihar ettiğimiz şanlı ecdat, asırlar öncesinden bu kritik adımları atmayı, bu değerleri milletimize kazandırmayı bilmiştir." diyerek, "Biz böylesine kamil bir devletin, böylesine güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız. Dolayısıyla diğer tüm alanlarda olduğu gibi sosyal hizmet sahasındaki çalışmalarımızı da bu birikimin hakkını verecek şekilde geliştirmek ve uygulamak zorundayız. Hamdolsun bugüne kadar sosyal hizmet ve politikalarda üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapıyoruz. Verdiğimiz samimi mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz" açıklamasında bulundu.2002’de milletin emanetini devraldıklarında engelli vatandaşların sosyal hayata katılımının oldukça sınırlı olduğunu, eğitimde, istihdamda, erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler olduğunu hatırlatan Erdoğan," Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı. Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik ve hiçbir surette kabul etmedik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek engelsiz bir Türkiye mahsulü olmaktan çıkarıp devlet politikası haline getirdik. Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık. Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık, çok önemli atılımlar yaptık. 2005 yılında Engelliler Hakkında Kanunu yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009’da ilk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi onaylayarak uluslararası alanda güçlü bir irade ortaya koyduk" değerlendirmesini yaptı.2010’da yapılan anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlara yönelik ayrımcılığın açıkça yasaklandığını ve engelli haklarının anayasal güvenceye bağlandığını belirten Erdoğan," 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulaması ile şehir içi kara, deniz ve demiryolu ulaşımını yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hale getirdik. Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız, yüksek hızlı tren ve ana hat trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti. Ayrıca, erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik. Kamuya mahsus binalara, toplu taşıma araçlarına ve açık alanlara tam 3 bin 992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene Engelliler Haftası’nın son günü olan 16 Mayıs’ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik. Şunu özellikle bir kez daha burada dile getirmek istiyorum: Engelli vatandaşlarımızın eğitim ve istihdamı bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil ediyor. Bu amaçla özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık, rehabilitasyon hizmetlerimizi sağlam bir altyapıya kavuşturduk" diye konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üniversitelerde engelli öğrenci birimleri kurarak yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdıklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan," Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz: Engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkanlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002’de kamuda sadece 5 bin engelli memur istihdam ediliyordu, bugün bu sayı 15 kattan fazla artışla 83 bine ulaştı. İşverenlere sağladığımız teşviklerle özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamını destekledik .Sosyal destekler alanında ise tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik" açıklamasında bulundu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakıma ihtiyaç duyan engelli vatandaşların aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesinin bir başka öncelikleri olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002’de yalnızca 5 bin kişi evde bakım yardımından faydalanırken, aylık 11 bin 702 lira ödeme yapılan bu destekten bugün yaklaşık 520 bin vatandaşın yararlandığını dile getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanında sayısı 143’e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerinde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri icra edildiğini aktardı. Erdoğan," 106’sı Aile Bakanlığımıza bağlı, 331’i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken özel merkezlerde kalan vatandaşlarımızın yüzde 94,4’ünün ödemelerini devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz. Üzerinde önemle durduğumuz bir başka husus, aile temelli erken müdahale sistemidir. Sizlerin de bildiği üzere, gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin’de devreye aldığımız Erken Çocukluk Gelişimi Merkezleri’nde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleriyle birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani, anne ve babalarımız, ailelerimiz bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan, her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan engellilerle ilgili bir müjdeyi paylaşarak," Biliyorsunuz, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi ile engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik. Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımız, engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Buradan hem sizlere hem de farklı platformlar üzerinden bizleri takip eden tüm engelli kardeşlerimize şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Sizler bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşlarısınız. Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira devlet bunun için vardır, biz bunun için bu makamlarda bulunuyoruz. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz, zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız. Tüm engelli kardeşlerimin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum. Erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumlarımı tekrar kutluyor, programa teşrif eden her bir misafirimize kalpten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.Görme engelli Zeren Türkyılmaz, Erdoğan’a, yazarı olduğu "Karanlıkta Parlayan Işık Hazreti Muhammed’in Hayatı" kitabını takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a engelliler için yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür eden Türkyılmaz, Erdoğan’a çiçek takdim etti.