Yerel Haberler
Ankara
ASO’dan ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’ 05 Aralık 2025 Cuma - 10:21:45 Ankara Sanayi Odası (ASO), Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunun anahtarı olacak önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 11 Aralık’ta ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’ düzenlenecek. Sanayinin dijital dönüşümüne yönelik çalışmalarını sürdüren ASO, yazılım sektörünün tüm paydaşlarını ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’nde bir araya getiriyor. 11 Aralık’ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek zirvede kamu ve özel sektör temsilcileri, sanayiciler, akademisyenler ve öğrenciler bir araya gelecek. Etkinlikte yazılımın sanayiye entegrasyonu ve sektörün geleceği tüm yönleriyle ele alınacak. ASO 35’inci Bilgisayar Yazılımları Sanayi Meslek Komitesi’nin koordinasyonunda düzenlenecek zirvenin açılış konuşmalarını TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, ASO Başkanı Seyit Ardıç ile ASO Bilgisayar Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Nuray Başar yapacak. Yazılım firmalarının bir nevi ‘orta ömür tuzağına’ düşmemeleri ve büyümelerinin devam edebilmesinin önündeki ana konular olarak görülen ürün yönetimi, markalaşma ve şirketlerin sürdürülebilirliğini etkileyen diğer konular masaya uzmanlarınca yatırılacak. "Yazılım sektörü, sanayinin merkezi haline geldi" ASO Başkanı Seyit Ardıç, sanayileşmenin yalnızca fiziksel üretimden ibaret olmadığını, dijital bir platforma taşındığını belirterek, "Yazılım, sanayiyi sadece destekleyen bir unsur değil, sanayinin merkezi haline gelmiştir" dedi. Türkiye’nin rekabet gücünün yalnızca fiziksel üretim kapasitesiyle değil, dijital üretim kapasitesiyle de şekillendiğini ifade eden Ardıç, sözlerine şöyle devam etti: "Sanayi 4.0, yapay zeka, büyük veri ve otomasyon gibi kavramlar sanayimiz ile bütünleşmek zorundadır. Sanayimizin yazılımla bütünleşmesi ve entegre olması teknoloji bağımlılığımızı azaltacak; katma değeri yükseltecek bir katkı da verecektir. Türkiye bu ekosistemi güçlendirdiği ölçüde uluslararası arenada önemli bir oyuncu ve rekabet gücü yüksek bir ülke olarak öne çıkacaktır. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak bu vizyonla önemli bir etkinliğe imza atıyoruz. Bu etkinlik, sanayimizin yazılımla entegrasyonunu ve yazılımın önümüzdeki dönemde üretime katkısını tartışacağımız önemli bir platform olacaktır. Ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunun anahtarı olacağına inandığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’nin önemli bir beyin fırtınası ortamı oluşturacağına inanıyor, katılımlarınızı bekliyorum." Etkinliğe kayıtlar ‘https://yazilimzirvesi.aso.org.tr/kayit’ adresinden yapılabilecek.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:09 Beypazarı’nda hummalı havuç mesaisi başladı: Dönüme 10 ton ürün bekleniyor Ankara’nın Beypazarı ilçesinde kışlık havuç hasadı başladı. Çiftçi Sezai Aydoğan, dönüm başına yaklaşık 10 ton ürün beklediklerini söyledi. Ankara’nın Beypazarı ilçesinde kışlık havuç hasadı başladı. Günün ilk ışıklarıyla çalışmaya başlayan işçiler, topraktan sökülen havuçları torbalara dolduruyor. Toplanan havuçlar daha sonra yıkama tesislerine götürülüyor. İlk olarak büyük havuzlarda kaba temizliği yapılan havuçlar, yıkama makinelerinden geçirilerek paketleme bölümüne aktarılıyor. İri, ince, kıtır ve kırık olmak üzere ayrılan ürünler, kullanım amacına göre farklı kasalarda sınıflandırılıyor. Üreticiler, hasat edilen havuçları talebe göre piyasaya sunmak üzere soğuk hava depolarında muhafaza ederken, Beypazarı havucu yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanındaki sofralara ulaştırılıyor. "Şu an tahmini verim dönüme 10 ton" Çalıştıkları arazinin 180 dönüm olduğunu belirten çiftçi Sezai Aydoğan, "Şu anda kazım zamanına geldik, işleme yapıyoruz. Haziranda ekiyoruz. Tabii işlerken toprak işlemesine çok dikkat ediyoruz. Sulama, gübreleme, ilaçlama, ot ayıklama, bunları yapa yapa 120 gün falan sürüyor. Şu an tahmini verim dönüme 10 ton. Geçen sene bir tık bundan düşüktü, 8 ton falandı. Bu seneki daha kaliteli. Susuzluk var bizde. Sondajlardan topluyoruz. Sular parmak kadar akıyor. Sıkıntımız o bizim. Su olmadığı için bu kadar ekebiliyoruz. Sondajlar var, köyün her tarafından toparlayıp buraya getiriyoruz. 10 tane göl var, 10 tane göle topluyoruz. Aktara aktara buraya geliyor. Susuzluk sene geçtikçe artıyor. Daha önce mesela başlayalı 10 sene olduysa 10 sene öncesi iki gölle iş görüyorduk, şimdi 10 göle çıkarttık ama o suyu yine bulamıyoruz. İlkbahar biraz birikim oluyor, 1 ay sonrası çok azalıyor" diye konuştu. "Kalitesi, albenisi, tadı bunlar çok farklı" Beypazarı havucunu diğer havuçlardan ayıran özelliklerine değinen Aydoğan, "Kalitesi, albenisi, tadı bunlar çok farklı. Bunun hazırlamasında, gübresinde, ilacında, su oranına yeterli derecede olacak şekilde ekilmesi gerekiyor. Su yetersiz geldiği zaman sen bunu zaten 10 alamazsın, 3 alırsın, 5 alırsın. O zaman da zarar edersin, kazanamazsın. Dikkat edilmesi gerekenler bunlar" şeklinde konuştu. Aydoğan, "Araç olarak 5-6 tane traktör var, tır var, iki tane kamyon var. İşçi olarak en az 10 kişi sabit burada var. Buranın yerli adamı. Artı 70-80 kişilik işçi geliyor ama 10 kişi buranın sabit, devamlı elemanı. Traktörü kullanıyor, kamyonu kullanıyor, sulamasına bakıyor" ifadelerini kullandı. "Burada günlük 60-70 ton havuç üretimi olur" Taşkıran Tarım firmasında havuçların yıkandığı tesiste çalışan Yahya Göktaş ise "Burada günlük 60-70 ton havuç üretimi olur. Tarladan gelir, burada yıkarız, İstanbul’a yollarız. Her tarafa yollarız. Burada 12 ay devamlı havuç var. Marul olur yazın, soğan, ıspanak. Şimdi kış mevsimi, havuç olur. Bu makine kalibre. İriyi, inceyi ayırır. Yukarıdaki havuza dökülüyor, havuzdan kazanlara geliyor ve oradan temiz suyla yıkanıyor, çamuru akıyor. Temizi bu yana geliyor. Sonra paketleniyor ve ihraç oluyor. Bunlar 25’er kilo, iri ve ince olarak ayrılıyor" dedi. Hasadın devam ettiği Beypazarı’nda üreticiler, hem iç piyasaya hem de dış pazara yıl boyunca kaliteli havuç tedarik etmeyi hedefliyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:07 180 dönümlük tarlada hummalı havuç mesaisi: Dönüme 10 ton verim Ankara’nın Beypazarı ilçesinde 180 dönümlük arazide başlayan havuç hasadında dönüm başına yaklaşık 10 ton verim elde ediliyor. Ankara’nın Beypazarı ilçesinde kışlık havuç hasadı, yüzlerce mevsimlik işçinin tarlalara inmesiyle başladı. Günün ilk ışıklarıyla çalışmaya başlayan işçiler, topraktan sökülen havuçları torbalara dolduruyor. Toplanan havuçlar daha sonra yıkama tesislerine götürülüyor. İlk olarak büyük havuzlarda kaba temizliği yapılan havuçlar, yıkama makinelerinden geçirilerek paketleme bölümüne aktarılıyor. İri, ince, kıtır ve kırık olmak üzere ayrılan ürünler, kullanım amacına göre farklı kasalarda sınıflandırılıyor. Üreticiler, hasat edilen havuçları talebe göre piyasaya sunmak üzere soğuk hava depolarında muhafaza ederken, Beypazarı havucu yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanındaki sofralara ulaştırılıyor. "Şu an tahmini verim dönüme 10 ton" Çalıştıkları arazinin 180 dönüm olduğunu belirten çiftçi Sezai Aydoğan, "Şu anda kazım zamanına geldik, işleme yapıyoruz. Haziran’da ekiyoruz. Tabii işlerken toprak işlemesine çok dikkat ediyoruz. Sulama, gübreleme, ilaçlama, ot ayıklama bunları yapa yapa 120 gün falan sürüyor. Şu an tahmini verim dönüme 10 ton. Geçen sene bir tık bundan düşüktü. 8 ton falandı. Bu seneki daha kaliteli. Susuzluk var bizde. Su gıdayla. Sondajlardan topluyoruz. Sular parmak kadar akıyor. Sıkıntımız o bizim. Su olmadığı için bu kadar ekebiliyoruz. Sondajlar var. Köyün her tarafında toparlayıp buraya getiriyoruz. 10 tane göl var, 10 tane göle topluyoruz. Aktara aktara buraya geliyor. Susuzluk sene geçtikçe artıyor. Daha önce mesela başlayalı 10 sene olduysa 10 sene öncesi 2 gölle iş görüyorduk. Şimdi 10 göle çıkarttık ama o suyu yine bulamıyoruz bak. İlkbahar biraz birikim oluyor. 1 ay sonrası çok azalıyor" diye konuştu. "Kalitesi, albenisi, tadı bunlar çok farklı" Beypazarı havucunu diğer havuçlardan ayıran özelliklerine değinen Aydoğan, "Kalitesi, albenisi, tadı bunlar çok farklı. Bunun hazırlamasında, gübresinde, ilacında, su oranına yeterli derecede olacak şekilde ekilmesi gerekiyor. Su yetersiz geldiği zaman sen bunu zaten 10 alamazsın. 3 alırsın, 5 alırsın. O zaman da zarar edersin, kazanamazsın. Dikkat edilmesi gerekenler bununlar. Maliyetler çok yüksek maalesef. Yıl geçtikçe artıyor. Bu hepimizin sıkıntısı ama bu da tüketiciye yansıyor. Mazotundan tut, tarla kirasından tut, ilacı, elektriği hepsi gün geçtikçe artıyor. Sonu tüketiciye varıyor bunun. Alırken ben her zaman yüksek alıyorum. Geçen sene aldığım 1 liralık şeyi bu sene 2 liraya alıyorum" şeklinde konuştu. "70-80 kişilik işçi geliyor ama 10 kişi buranın sabit devamlı elemanı" Tarlada çalışan işçileri ve mevcut araçları anlatan Aydoğan, "Araç olarak 5-6 tane traktör var, tır var. 2 tane kamyon var. İşçi olarak en az 10 kişi sabit burada var. Buranın yerli adamı. Artı 70-80 kişilik işçi geliyor ama 10 kişi buranın sabit devamlı elemanı. Traktörü kullanıyor, kamyonu kullanıyor. Sulamasına bakıyor" ifadelerini kullandı. "Burada günlük 60-70 ton havuç üretimi olur" Taşkıran Tarım firmasında, havuçların yıkandığı tesiste çalışan Yahya Göktaş, "Burada günlük 60-70 ton havuç üretimi olur. Tarladan gelir, burada yıkarız, İstanbul’a yollarız. Her tarafa yollarız. Burada 12 ay devamlı havuç var. Marul olur yazın, soğan, ıspanak. Şimdi kış mevsimi, havuç olur. Bu makine kalibre. İriyi, inceyi ayırır. Yukarıdaki havuza dökülüyor, havuzdan kazanlara geliyor ve oradan temiz suyla yıkanıyor, çamuru akıyor. Temizi bu yana geliyor. Sonra paketleniyor ve ihraç oluyor. Bunlar 25’er kilo, iri ve ince olarak ayrılıyor" dedi. Hasadın devam ettiği Beypazarı’nda üreticiler, hem iç piyasaya hem de dış pazara yıl boyunca kaliteli havuç tedarik etmeyi hedefliyor.
Bakan Ersoy: "Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını görünür kılmaya devam edecek"
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:01 Bakan Ersoy: "Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını görünür kılmaya devam edecek" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla görünür kılmaya devam edecek" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından Taş Tepeler bulgularına ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Taş Tepeler Projesi’nde bu sezon ortaya çıkarılan yeni bulgular, Neolitik Dönem’e dair bilimsel çerçeveyi daha da genişletiyor. Sayburç’taki ağzı dikili yüz tasviri, Sefertepe’de farklı üsluplarla işlenmiş kabartmalar ve Göbeklitepe’deki adak heykeli, bölgedeki yaşamın ritüellerine ve sembolik dünyasına dair önemli ipuçları sunuyor. Bölgenin Neolitik mirasına ışık tutan buluntular, yürüttüğümüz çalışmaların her sezon nasıl yeni bir kapı araladığını bir kez daha gösteriyor. Taş Tepeler’in bilimsel yolculuğu kazı ekiplerimizin özverili çalışmaları, akademik paydaşlarımızın katkıları ve bölgedeki tüm kurumlarımızın güçlü desteğiyle kararlılıkla ilerliyor. Neolitik Çağ’ın kapılarını aralayan Şanlıurfa’daki süreçlere sağladığı destek ve yakın iş birliğiyle çalışmalarımıza ivme kazandıran Valimiz Sayın Hasan Şıldak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kasım Gülpınar’a hassaten teşekkür ediyorum. Şanlıurfa’mızın turizm ve kültür alanındaki gelişimine sağladıkları katkılar bu sürecin önemli bir tamamlayıcısıdır. Küresel tanıtım çalışmalarımız ile Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın bu değerli katkılarıyla Şanlıurfa’mızı önce ülkemiz turizminde ardından da dünya turizminde hak ettiği yere ulaştıracağız. Taş Tepeler, Anadolu’nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla görünür kılmaya devam edecek".
Sincan Belediyesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlandı
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:00 Sincan Belediyesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlandı Sincan Belediyesi ‘Umudun Kanatları’ özel eğitim grubu ile gerçekleştirilen tiyatro oyunuyla 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutladı. Sincan Belediyesi ‘Umudun Kanatları’ özel eğitim grubu 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bir tiyatro oyunuyla izleyici karşısına çıktı. Lale Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Tepetaklak Bir Dünya’ isimli oyun ve sema gösterisiyle büyük alkış alan ‘Umudun Kanatları’ hem duygu dolu anlar yaşattı, hem de azim ve emekle tüm zorlukların aşılabileceğini bir kez daha gösterdi. Etkinliğe Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, ve ilgili kurum ve kuruluştan yetkililer katıldı. Salon tıklım tıklım doldu İyiliğin hakim olduğu, kötülüğün bulunmadığı bir dünya temasını işleyen tiyatro oyunuyla ‘Umudun Kanatları’, azim ve emekle neleri başarabileceklerini bir kez daha gösterdi. Filistin’de yaşanan zulme de dikkat çekilen tiyatro oyununun ardından ‘Umudun Kanatları’ sema gösterisi gerçekleştirdi, izleyicinin büyük beğenisini toplayan özel bireyler ayakta alkışlandı. "Onların dünyasında şiddet yok" Tiyatro oyunu ve sema gösterisini izleyen Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, "Kardeşlerimiz tiyatro oyunuyla çok güzel bir mesaj verdiler. Kalpleri sevgi ve mutluluk dolu. Onların dünyasında şiddet yok, sömürü yok, güçlünün zayıfı ezdiği bir düzen yok. Onlar böyle güzel bir dünyanın insanları. Bu oyundan çıkan mesaj her şeyi çok güzel bir şekilde gösteriyor. Ben her birine çok teşekkür ediyorum sağ olsunlar, var olsunlar" ifadelerini kullandı.
Memurlar bakanlığın önündeki ağacı ’dilek ağacı’na çevirdi
03 Aralık 2025 Çarşamba - 21:27 Memurlar bakanlığın önündeki ağacı ’dilek ağacı’na çevirdi Devlet Memurları Konfederasyonu’nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde düzenlediği eylemde memurlar, taleplerini yazdıkları notları astıkları ağacı "dilek ağacı"na çevirdi. Devlet Memurları Konfederasyonu tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem düzenlendi. Eylemde bakanlık önündeki bir ağaca taleplerini dile getirdikleri notlar asan memurlar, ağacı adeta "dilek ağacı"na çevirdi. Eylemde konuşan Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN) Genel Başkanı Ümit Demirel, memurun ve emeklinin alacağı ücretlerin yoksulluk sınırı üzerinde olması gerektiğini söyledi. "Ağacımızı ‘memurun ve emeklinin dilek ağacı’ olarak belirledik" Haklarından, umutlarından ve çocukların geleceğinden vazgeçmediklerini ifade eden Demirel, "Emeğimizin karşılığını almak, insanca yaşamak, çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bir geleceğe sahip olması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Haklı taleplerimizin karşılanması için kararlılıkla, dayanışma içinde, el ele yürümeye devam edeceğiz. Devlet Memurları Konfederasyonu olarak milletimizin çok eski bir geleneğini devam ettiriyoruz. Çalışma Bakanlığı önünde bulunan ağacımızı ‘memurun ve emeklinin dilek ağacı’ olarak belirledik. Dün dumanla bildirdiğimiz dilek ve taleplerimizi, bugün sesimizin duyulması amacıyla dilek ağacına asıyoruz" diye konuştu.
Gölbaşı Belediyesinden "Benim Farkım Var" etkinliği
03 Aralık 2025 Çarşamba - 21:23 Gölbaşı Belediyesinden "Benim Farkım Var" etkinliği Gölbaşı Belediyesi tarafından, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle, "Benim Farkıma Var" etkinliği düzenlendi. Gölbaşı Belediyesi Umutlu Yaşam Uygulama Merkezi (UYUM) tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü programı düzenlendi. "Benim Farkıma Var" başlığı ile düzenlenen programa Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ve vatandaşlar katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başladı. Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı, yaptığı konuşmada, "Günlük yaşamın, iş dünyasının, eğitim ortamlarının ve sosyal ilişkilerinin tümünde özel bireylerimizin değerini, gücünü, hayallerini, yeteneklerini görmemiz gerekiyor. Toplumsal yaşamın ancak hep birlikte olduğumuzda güzelleştiğini ve anlam kazandığını bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bizler de bu bilişle özel bireylerimizin hayatını kolaylaştıracak, somut adımlar atmaya devam ediyoruz. 2025 yılı içerisinde 45 adet tekerlekli sandalye, 34 adet hasta yatağı, 49 adet medikal malzeme ekipmanı gibi ihtiyaç sahiplerimize destek olduk. Bunun yanı sıra bin 888 engelli vatandaşımızın ev hastane nakil işlemlerinde de yine destek olduk. Engel yok, biz varız ilkesiyle belediyemiz gerçekleştirmiş olduğu bu hizmetlerde her zaman bu vatandaşlarımızın bu gençlerimizin, çocuklarımızın yanında olduk" dedi. UYUM tarafından yapılan çalışmalardan bahseden Odabaşı, "Sevgili misafirler, Umutlu Yaşam Uygulama Merkezi yalnızca bir eğitim alanı değil özel bireylerimizin kendilerini ifade ettikleri sosyalleştikleri üretmenin ve başarmanın mutluluğunu yaşadıkları kocaman bir yuva. Bugün sahnede izleyeceğimiz farkındalık gösterisi de bu büyük ailenin içinde yeşeren emeklerin sevginin ve özlerinin en güzel ifadesi olacak. Kıymetli misafirler, sizlerin de bildiği gibi bu sene kaybettiğimiz sevgili öğrencimiz Feyza UYUM’da hepimizin kalbinde özel bir yer bıraktı. Onun bugün yüreğimizdeki güzel hatıralarıyla anıyorum. Ailesine bir kez daha başsağlığı diliyorum" diye konuştu. Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’nın konuşmasının ardından, Gölbaşı Belediyesi UYUM öğrencileri tarafından düzenlenen gösteriler gerçekleştirildi.