Yerel Haberler
Elazığ
Petek temizliği faturayı yüzde 30 azaltıyor: İki yılda bir yapılması şart
14 Kasım 2025 Cuma - 10:14 Petek temizliği faturayı yüzde 30 azaltıyor: İki yılda bir yapılması şart Elazığ’da tesisat ustası Metehan Yılmaz, petek temizliğinin kış öncesi dönemde hem yakıt tasarrufu hem de daha verimli ısınma için şart olduğunu kaydetti. Temizlik sırasında peteklerden petrol gibi koyu bir kir çıktığı görülürken tesisatçı Yılmaz da, bu işlemin iki yılda bir yapılmasıyla yüzde 30’a kadar tasarruf sağlanabileceğini ifade etti. Elazığ’da tesisat hizmeti veren Metehan Yılmaz, kış aylarının gelmesiyle birlikte petek temizliğinin önemine dikkat çekti. Düzenli yapılmayan petek temizliğinin hem ısınma performansını düşürdüğünü hem de doğalgaz tüketimini artırdığını belirten Yılmaz, " Petek temizliği yapıldığında yüzde 30’a kadar yakıt tasarrufu sağlanabiliyor. İki yılda bir yapılmasını öneriyoruz. Bu işlem peteklerin ömrünü uzattığı gibi kombinin de daha verimli çalışmasına katkı sağlıyor" dedi. Kimyasal madde kullanılmadan sadece suyla temizlik yaptıklarını belirten Yılmaz, asit içerikli temizleyicilerin petek ve kombi sistemlerine zarar verebileceğini ifade etti. Kış öncesi dönemde yoğunluk yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, işlemin yaklaşık 30-40 dakika sürdüğünü ve peteklerin sökülmeden tamamen temizlendiğini dile getirdi. "Pislik birikince ısınmaya engel oluyor" Petek temizliğinin önemine dikkat çeken Yılmaz, "Bildiğimiz üzere kış geldi, artık petekler yanacak. Petek temizliğini, yüzde 30 yakıt tasarrufu için ve peteklerin daha iyi ısınması için yapıyoruz. Bu peteklerin içerisine pislik birikiyor. Pislik birikince ısınmaya engel oluyor. O pislik tüm tesisattan temizlenince petekler daha rahat çalışıyor. Biz bu yüzden yapıyoruz. Yani yapılmadığı takdirde peteklerin altında, sağında, solunda ısınmayan yerler oluyor. Bu işlem yapıldıktan sonra petek tamamen daha iyi bir şekilde yanar hale geliyor. Daha iyi yanar hale geldiği için de hem yakıttan tasarruf etmiş oluyorsunuz hem de daha fazla ısınmış oluyorsunuz" şeklinde konuştu. "İşlem, 40 dakika sürüyor" Temizlik yapılmadığı takdirde yaşanan sorunlara değinen Yılmaz, "Gittiğimiz bazı yerlerde, petekler ısınmıyor, ısınmamaya başlıyor. Artık o peteklerin içerisinde bulunan pislik, peteklerin girişleri ve çıkışlarını tıkıyor. Petek tıkandığı için çalışmıyor. Tekrardan o peteği sökmek zorunda kalıyoruz. Biz şu anda petek temizliğini sadece duru suyla yapıyoruz. O ilaç dedikleri şey bir asitten ibaret. O asit hem peteklere hem de kombiye zarar verdiği için ilaçla önermiyoruz. Biz suyla yapıyoruz. Biz bu noktada şart olarak görüyoruz. İki senede bir yapılmasını öneriyoruz. Yapılırsa faydasını görürler. Yapmazlarsa da dediğimiz gibi bir tıkanma sorunu yaşanır. Daha hızlı ısınırlar, daha fazla fatura öderler. İşlem yaklaşık olarak 40 dakika sürüyor. Evlerde işlemi banyodan yapıyoruz. Banyodaki peteğe, basınçlı makinayı bağlıyoruz. Oradan tüm peteklere tek tek suyu veriyoruz. Tüm petekleri tek tek temizliyoruz. Ondan sonra aynı şekilde kombiyi, kombinin filtrelerini temizliyoruz. Yani herhangi bir el kirletme olayı, petek sökme olayı olmadan tüm petekleri tek tek, en verimli şekilde temizliyoruz. Kış sezonu olduğu için yoğunluk var" diye konuştu.
Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu
13 Kasım 2025 Perşembe - 10:25 Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu Elazığ’da filografi sanatı üzerine çalışmalarını sürdüren Ayhan Güneş, Kültür Bakanlığı tarafından sanatçı unvanı verilen Türkiye’deki 8 filografi ustasından biri olarak ulusal sergilerde şehri başarıyla temsil ediyor. Hobisini sanata dönüştüren Güneş, 500’ü aşkın eser üreterek bu sanatın Türkiye’deki sayılı ustaları arasına girmeyi başardı. Elazığ’da yaşayan infaz koruma memuru ve 2 çocuk babası Ayhan Güneş, 2013 yılında İstanbul’da bir sergide tanıştığı filografi sanatına ilgi duyarak bu alanda kendini geliştirmeye başladı. Zamanla bu ilgisini profesyonel bir düzeye taşıyan Güneş, bugün kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. 13 yıldır filografi sanatıyla uğraşan Güneş, bugüne kadar 500’den fazla tablo yaptı. Yurt dışında 1, yurt içinde 12 sergiye katıldı. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali ile Somut Olmayan Kültürel Miras Festivali gibi önemli etkinliklerde yer aldı. Başarılı sanatçı, Kültürel Miras Taşıyıcıları Kurulu tarafından "Kültür Bakanlığı Sanatçısı" unvanına layık görülerek Türkiye’de bu alanda sanatçı unvanını taşıyan 8 kişiden biri oldu. "Osmanlı’dan geldiği düşünülen bir sanat" Filografi sanatına ilişkin bilgi veren bulunan Güneş, "Elazığ adına bu sanatı yürütmekteyim. İstanbul’da başladığımı sanatımı Elazığ’da devam ettiriyorum. Yaklaşık 13 yılı geçti. Bunun içinde bir yurt dışı, 12 tane de yurt içi sergi ve Kültür Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu Kültür Yolu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Festivalleri var. Onlara da yaklaşık 10 kez katıldım. Kişisel sergilerimi açtım. Onun dışında bu atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum. Sanatımın adı, Filografi Sanatı. Osmanlı’dan geldiği düşünülen bir sanat. Net bilgiler bulmasak da onunla ilgili yapılmış çalışmalar var. Şu anda Avrupa’da, Rusya’da ‘string art’ diye geçiyor. Özellikle rehabilitasyon merkezlerinde sanat olarak, rehabilite amaçlı ders olarak veriliyor. Ben de çocuklara rehabilite amaçlı bu dersi veriyorum ve olumlu anlamda oldukça güzel dönüşler alıyoruz. Bundan dolayı Avrupa’da bu sanat bazı kurumlarda rehabilitasyon amacıyla ders olarak veriliyor. Ben de gittiğim yerlerde bunun olumlu dönüşlerini alıyorum. Filografi sanatı tel ve çivi ile yapılan bir sanat. Tamamen sanatçının yeteneğine kalmış bir durum. Manzara yapabiliyoruz, siluet yapabiliyoruz, hat çalışması yapabiliyoruz ya da özel çalışmalar yapabiliyoruz. Tamamen sanatçı ve talep eden kişiye kalmış bir durum. İstediğimiz bütün çalışmaları yapabiliyoruz. Ürünlerimiz özeldir. Bulunduğumuz bölgede pek yok açıkçası. İstanbul’dan gelen kaliteli malzemeler kullanmaya özen gösteriyorum. Tahtasını, tellerini İstanbul’dan getirtiyorum. Bu sanatı Elazığ’da yaşatmak benim için büyük bir mutluluk" dedi. "Elazığ depreminde cumhurbaşkanımıza bir tablo hediye etmiştim" 4 buçuk ay kadar süren tablolar da yaptığın ifade eden Güneş, " Bir gün süren tablolarımız da var, dört buçuk ay süren tablolarımız da var. Yani yapım süresi oldukça uzun olan tablolar bulunuyor. Onun dışında diğer tablolarımız ortalama olarak bir hafta, on gün ya da bir ay sürebiliyor. Küçük tablolarımız bir günde tamamlanabiliyor. Yaptığımız tablolar şimdiye kadar birçok önemli isme takdim edildi. Cumhurbaşkanımız Elazığ depremine geldiğinde bizim evi ziyaret etmişti ve orada kendisine bir tablo hediye etmiştim. Onun dışında devlet büyüklerimize, bakanlarımıza da çeşitli tablolar armağan ettik. Şu anda burada hazırlamış olduğum bir tabloyu da cumhurbaşkanı yardımcımıza göndereceğim. Eserlerimi, ulaşabildiğim kadar kişiye tanıtmaya ve ulaştırmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu. "Çocuklara filografi sanatını tanıtıp, onları üretmeye teşvik ediyorum" Ayrıca köy okullarına yönelik hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi ile bir çok öğrencinin filografi sanatı ile tanıştığını dile getiren Güneş, " Uğraştığım bir sosyal sorumluluk projem var. Doğudaki köy okullarını geziyorum. Sanatla tanışmamış çocuklarla sanat etkinlikleri yapıyorum. Geçen hafta Bingöl’deydim. Adaklı, Yayladere ve Kiğı ilçelerinde çalışmalar yaptım. Oradaki bütün köy okullarında etkinlikler gerçekleştirdim. Gittiğim okullarda beş öğrenci de olabiliyor, on öğrenci de, bazen merkezlerde yüz öğrenciye kadar ulaşabiliyorum. Hepsiyle birebir ilgilenmeye, sanatın ruhunu hissettirmeye çalışıyorum. Çocuklardan çok güzel dönüşler alıyorum. Onlarda farkındalık oluşturmak istiyorum. Hiç sanatla tanışmamış çocuklara filografi sanatını tanıtıp, onları üretmeye teşvik ediyorum. Bu projemin adı, Orada Bir Sanat Var Uzakta. Eğer iş insanlarımız sesimizi duyar ve destek olursa, sponsor bulunursa, çok daha fazla okula ve uzak köylere ulaşabiliriz. Amacım, hem sanatı çocuklara sevdirmek hem de kültürel mirasımızı yeni nesillere aktarmak" diye konuştu.
Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu
13 Kasım 2025 Perşembe - 10:23 Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu Elazığ’da filografi sanatı üzerine çalışmalarını sürdüren Ayhan Güneş, Kültür Bakanlığı tarafından sanatçı unvanı verilen Türkiye’deki 8 filografi ustasından biri olarak ulusal sergilerde şehri başarıyla temsil ediyor. Hobisini sanata dönüştüren Güneş, 500’ü aşkın eser üreterek bu sanatın Türkiye’deki sayılı ustaları arasına girmeyi başardı. Elazığ’da yaşayan infaz koruma memuru ve 2 çocuk babası Ayhan Güneş, 2013 yılında İstanbul’da bir sergide tanıştığı filografi sanatına ilgi duyarak bu alanda kendini geliştirmeye başladı. Zamanla bu ilgisini profesyonel bir düzeye taşıyan Güneş, bugün kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. 13 yıldır filografi sanatıyla uğraşan Güneş, bugüne kadar 500’den fazla tablo yaptı. Yurt dışında 1, yurt içinde 12 sergiye katıldı. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali ile Somut Olmayan Kültürel Miras Festivali gibi önemli etkinliklerde yer aldı. Başarılı sanatçı, Kültürel Miras Taşıyıcıları Kurulu tarafından "Kültür Bakanlığı Sanatçısı" unvanına layık görülerek Türkiye’de bu alanda sanatçı unvanını taşıyan 8 kişiden biri oldu. "Osmanlı’dan geldiği düşünülen bir sanat" Filografi sanatına ilişkin bilgi veren bulunan Güneş, " Elazığ adına bu sanatı yürütmekteyim. İstanbul’da başladığımı sanatımı Elazığ’da devam ettiriyorum. Yaklaşık 13 yılı geçti. Bunun içinde bir yurt dışı, 12 tane de yurt içi sergi ve Kültür Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu Kültür Yolu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Festivalleri var. Onlara da yaklaşık 10 kez katıldım. Kişisel sergilerimi açtım. Onun dışında bu atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum. Sanatımın adı, Filografi Sanatı. Osmanlı’dan geldiği düşünülen bir sanat. Net bilgiler bulmasak da onunla ilgili yapılmış çalışmalar var. Şu anda Avrupa’da, Rusya’da ‘string art’ diye geçiyor. Özellikle rehabilitasyon merkezlerinde sanat olarak, rehabilite amaçlı ders olarak veriliyor. Ben de çocuklara rehabilite amaçlı bu dersi veriyorum ve olumlu anlamda oldukça güzel dönüşler alıyoruz. Bundan dolayı Avrupa’da bu sanat bazı kurumlarda rehabilitasyon amacıyla ders olarak veriliyor. Ben de gittiğim yerlerde bunun olumlu dönüşlerini alıyorum. Filografi sanatı tel ve çivi ile yapılan bir sanat. Tamamen sanatçının yeteneğine kalmış bir durum. Manzara yapabiliyoruz, siluet yapabiliyoruz, hat çalışması yapabiliyoruz ya da özel çalışmalar yapabiliyoruz. Tamamen sanatçı ve talep eden kişiye kalmış bir durum. İstediğimiz bütün çalışmaları yapabiliyoruz. Ürünlerimiz özeldir. Bulunduğumuz bölgede pek yok açıkçası. İstanbul’dan gelen kaliteli malzemeler kullanmaya özen gösteriyorum. Tahtasını, tellerini İstanbul’dan getirtiyorum. Bu sanatı Elazığ’da yaşatmak benim için büyük bir mutluluk" dedi. "Elazığ depreminde cumhurbaşkanımıza bir tablo hediye etmiştim" 4 buçuk ay kadar süren tablolar da yaptığın ifade eden Güneş, " Bir gün süren tablolarımız da var, dört buçuk ay süren tablolarımız da var. Yani yapım süresi oldukça uzun olan tablolar bulunuyor. Onun dışında diğer tablolarımız ortalama olarak bir hafta, on gün ya da bir ay sürebiliyor. Küçük tablolarımız bir günde tamamlanabiliyor. Yaptığımız tablolar şimdiye kadar birçok önemli isme takdim edildi. Cumhurbaşkanımız Elazığ depremine geldiğinde bizim evi ziyaret etmişti ve orada kendisine bir tablo hediye etmiştim. Onun dışında devlet büyüklerimize, bakanlarımıza da çeşitli tablolar armağan ettik. Şu anda burada hazırlamış olduğum bir tabloyu da cumhurbaşkanı yardımcımıza göndereceğim. Eserlerimi, ulaşabildiğim kadar kişiye tanıtmaya ve ulaştırmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu. "Çocuklara filografi sanatını tanıtıp, onları üretmeye teşvik ediyorum" Ayrıca köy okullarına yönelik hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi ile bir çok öğrencinin filografi sanatı ile tanıştığını dile getiren Güneş, " Uğraştığım bir sosyal sorumluluk projem var. Doğudaki köy okullarını geziyorum. Sanatla tanışmamış çocuklarla sanat etkinlikleri yapıyorum. Geçen hafta Bingöl’deydim. Adaklı, Yayladere ve Kiğı ilçelerinde çalışmalar yaptım. Oradaki bütün köy okullarında etkinlikler gerçekleştirdim. Gittiğim okullarda beş öğrenci de olabiliyor, on öğrenci de, bazen merkezlerde yüz öğrenciye kadar ulaşabiliyorum. Hepsiyle birebir ilgilenmeye, sanatın ruhunu hissettirmeye çalışıyorum. Çocuklardan çok güzel dönüşler alıyorum. Onlarda farkındalık oluşturmak istiyorum. Hiç sanatla tanışmamış çocuklara filografi sanatını tanıtıp, onları üretmeye teşvik ediyorum. Bu projemin adı, Orada Bir Sanat Var Uzakta. Eğer iş insanlarımız sesimizi duyar ve destek olursa, sponsor bulunursa, çok daha fazla okula ve uzak köylere ulaşabiliriz. Amacım, hem sanatı çocuklara sevdirmek hem de kültürel mirasımızı yeni nesillere aktarmak" diye konuştu. (RY-CK-