Yerel Haberler
Gümüşhane
Bakan Tunç: "Ülkeyi yönetsin dedikleri Kılıçdaroğlu’na demediklerini bırakmıyorlar" 04 Aralık 2025 Perşembe - 21:26:17 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gümüşhane’de temasları kapsamında ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. Muhalefete yüklenen Bakan Tunç, "Ülkeyi yönetsin diye öne attıkları Kılıçdaroğlu’na şu an demediklerini bırakmıyorlar. Bu iktidar olsaymış ne olacakmış?" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Gümüşhane’ye geldi. Program kapsamında ilk olarak Gümüşhane Valiliğini ziyaret eden Bakan Tunç, Vali Aydın Baruş ve il protokolüyle şehirde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Valilik ziyareti sonrası Gümüşhane Adliyesi’ni de ziyaret eden Bakan Tunç, Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Ziya Burak Gürgah ve savcılarla toplantı yaparak adliyedeki işleyiş ve ihtiyaçlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ardından Gümüşhane Barosu’nu ziyaret eden Tunç, kentte görev yapan avukatlarla bir araya gelerek sohbet etti. Programın devamında AK Parti Gümüşhane İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bakan Tunç, burada basın açıklaması yaparak kentteki temaslarına ve ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. "Türkiye’yi terörden kurtaracağız" Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye’yi terörden de kurtaracağız. Bu konuda kararlıyız. Milletimizin büyük bir beklentisi var. 41 yıldan bu yana bu ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının önünde çok büyük engel oldu terör örgütü. Maalesef bugün o trilyonlarca kaynağı biz teröre harcamasaydık bu ülkenin, bu milletin cebinde olacaktı, milletin refahına harcanacaktı. İşte gördüğümüz şu son 23 yılda yapılan eserler belki yıllar önce hayata geçmiş olacaktı. Maalesef kaynaklarımız gitti. Sadece kaynaklarımız mı? Asıl önemlisi canlarımız gitti. Binlerce şehit verdik. Asker, polis, sağlık memuru, doktor... Büyük acılar yaşadık. Bundan sonra bu acıları yaşamayalım istiyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz daha güvenli bir geleceğe baksın diyoruz. Bunun için de büyük bir mücadele veriyoruz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız daha iktidara gelir gelmez Olağanüstü Hali kaldırarak bir normalleşme sürecini başlattı. Sadece Kürt vatandaşlarımız için değil, ülkemizin bütün vatandaşları için temel hak ve özgürlükleri alabildiğine genişletti. Dolayısıyla yasakları kaldırdı ve bugün geldiğimiz noktada teröre mazeret teşkil eden bütün unsurları ortadan kaldırdı. Güvenlik güçlerimizin çetin mücadelesi ve diğer alanlardaki çalışmalar ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine getirdi bizi. Geçen sene Ahlat’ta yapılan konuşma, yine bu sene yapılan Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘iç cepheyi güçlendirelim’ vurgusu, yine Sayın Bahçeli’nin geçen sene grupta yaptığı çağrıyla beraber terör örgütünün fesih kararı ve silah bırakma sürecine geldi nokta. Meclis’te kurulan komisyon, milletvekillerimiz bu süreci sahiplendi. Büyük bir uzlaşmayla önemli toplantılar yaptı, görüşler alındı. Her kesimin, sivil toplumun, ilgili kurumların görüşleri alındı ve kurumlarımız, ilgili bakanlıklar, istihbarat teşkilatımız tam bir koordinasyon içerisinde bu süreci bugünlere kadar getirdik ve bundan sonra da bu sürecin kalıcı olmasıyla ilgili olarak çabamızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Sürecin başarısız olmasını isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" Terörün tüm unsurlarıyla bitirilmesi için çalışmaların süreceğini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Tabii bu süreci sekteye uğratmak isteyenler, kesintiye uğratmak isteyenler, bu sürecin başarısız olmasını isteyenler, içte ve dışta şer şebekeleri var. Türkiye’nin ilerlemesini istemeyenler, Türkiye’nin yine terör belasıyla baş başa kalmasını isteyenler, Türkiye düşmanları her zaman vardır. O nedenle biz o düşmanlara karşı uyanık olacağız ve onlara fırsat vermeyeceğiz. Hiçbir sabotaja fırsat vermeyeceğiz. Şehit ailelerimiz, gazilerimiz onlar Terörsüz Türkiye için canlarını ve kanlarını verdiler. Biz onların emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Ve milletimizin istemediği hiçbir şey yapmayacağız. Milletimiz ne istiyorsa bugüne kadar onu yaptık, bundan sonra da onu yapacağız inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Ve terörü gerek içerde, gerek dışardaki unsurlarıyla beraber yok edinceye kadar çalışmamızı sürdüreceğiz ve bu noktada Türkiye’nin daha huzurlu bir geleceğe kavuşması noktasındaki çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz inşallah" dedi. "Ülkeyi yönetsin dedikleri Kılıçdaroğlu’na demediklerini bırakmıyorlar" Açıklamasında muhalefete de yüklenen bakan Tunç, "Muhalefetin durumunu görüyorsunuz. Yani kendilerine faydaları yok. Kendi içlerindeki tartışmalar, yolsuzluk tartışmaları, kongre tartışmaları... Yani 2 yıl önce sürekli bu ülkeyi yönetsin diye öne attıkları Kılıçdaroğlu’na şu anda demediklerini bırakmıyorlar. Bu iktidar olsaymış ne olacakmış? Nasıl bir parti? Yani böyle bir ülkeyi yönetme kabiliyetleri var mı bunların? Yok. Onun için milletimizden hiç kopmadan... Bizim başarımızın sebebi milletimizden kopmamamız değerli arkadaşlar. Bizim AK Parti’mizin 23 yıldan bu yana iktidarda kesintisiz iktidarını sürdürmesinin sebebi milletten kopmaması. Eğer milletten uzaklaşırsak, milletin taleplerine duyarsız kalırsak o zaman millet de bize duyarsız kalır. Bunu zaten yapmayız. Dolayısıyla inşallah milletimizin taleplerini yerine getirmek için çalışıyoruz" diye konuştu. AK Parti İl Başkanlığını ziyaretinin ardından Bakan Tunç son olarak Gümüşhane Belediyesi’ni ziyaret ederek programını sonlandırdı. Ziyaretlere Bakan Tunç’un yanı sıra bakan yardımcıları, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire Başkanı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü de katıldı.
01 Aralık 2025 Pazartesi - 13:16 Gümüşhane’de yarım saat arayla meydana gelen iki kazada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı Gümüşhane’de aynı mevkide yarım saat arayla meydana gelen iki ayrı kazada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Özcan Mahallesi’nde meydana gelen ilk kazada, Gümüşhane’den Trabzon istikametine seyir halinde olan M.E.T. (19) idaresindeki 61 DE 434 plakalı otomobil, Harşit-18 Köprüsü üzerinde sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesiyle köprünün korkuluklarını yıkarak yaklaşık 25 metreden dere yatağına düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Araçtan çıkarılan sürücü M.E.T. ve yolcu Hasan Öztürk (54) hastaneye sevk edilirken, Hasan Öztürk hastaneye kaldırılmak istenirken yolda hayatını kaybetti. Kazadan yaklaşık 30 dakika sonra 750 metre uzaklıktaki Hacıemin Mahallesi Hacıemin 3 Tüneli içinde ikinci kaza meydana geldi. Trabzon istikametine giden H.Y. yönetimindeki 61 ND 480 plakalı otomobil ile Gümüşhane istikametine seyir eden N.G. idaresindeki 29 AAC 162 plakalı araç tünel içinde henüz bilinmeyen nedenle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle 29 AAC 162 plakalı otomobil takla atarak durabildi. İki sürücü de olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılırken, hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. Öte yandan 61 ND 480 plakalı otomobilin sürücüsü H.Y.’nin araç içerisinde sağlık ekiplerini beklediği ve telefonla yakınlarını arayarak kazayı haber verdiği anlar kaydedildi.
"Kayıp Santa Yolu"nda vefa yürüyüşü
24 Kasım 2025 Pazartesi - 08:44 "Kayıp Santa Yolu"nda vefa yürüyüşü Gümüşhane’nin doğa ve tarih turizmindeki en önemli markalarından biri olan Santa Harabeleri, bu hafta sonu hem hüzünlü hem de görsel şölen sunan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları Gençlik ve Spor Kulübü Derneği (GÜDAK) organizasyonunda, terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Gümüşhaneli öğretmen Necmettin Yılmaz anısına düzenlenen ve "Kayıp Santa Yolu" olarak bilinen tarihi rotada gerçekleşen yürüyüşte, katılımcılar hem şehit öğretmeni andı hem de Santa’nın eşsiz doğasını keşfetti. Aralarında Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, Vali Yardımcısı Muhammed Deniz Kılınç, İl Emniyet Müdürü İsmail Karasakal ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Bilal Sarıdoğan’ın da bulunduğu 55 kişilik heyet doğanın ve tarihin iç içe geçtiği parkurda katılımcılar yaklaşık 10 kilometrelik parkurda yürüdü. Sonbaharın son renklerinin süslediği doğada adeta bir tablonun içinde yolculuk yapan heyet tarihi taş köprülerin, gürül gürül akan derelerin ve tarihi patika yolların eşlik ettiği yürüyüşte, katılımcılar tarihin ve doğanın kucaklaşmasına tanıklık etti. İşhanlı mahallesinden yürüyüşe başlayan sporcular taşla döşeli tarihi patikaların ve göğe uzanan ağaçlarla dolu ormanlık alanın içinden Ayene Mevkiindeki tarihi köprüye ulaştı. Burada fotoğraf çekildikten sonra her zamanki parkuru kısaltarak alt kısımdaki diğer parkura geçen doğa severler Binatlı mahallesine ulaştı. Tamamı patika yollarda gerçekleşen yürüyüşün ardından mola veren ekip daha sonra araç yolunu takip ederek Piştoflu mahallesine kadar yürüdü ve 10 kilometrelik parkuru tamamladı. "Burası yeşilliğe doyduğumuz temiz havayla ciğerlerimizin rahatladığı bir ortamdı" "Vadideki cennet" ve "Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer" olarak adlandırılan tarihi yerleşim yerinde yüzlerce yıllık taş binalar, tarihi kiliseler, çeşmeler ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan parkuru tamamlayan sporculardan Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Ayşe Çelik, "Konyalıyım. Gümüşhane’ye öğrenci olarak geldim. Bugün de 24 Kasım Öğretmenler Günü adına Santa Harabelerinde bir yürüyüş vardı. Hem öğretmenlerimizin gününü değerlendirmek hem de şehit öğretmenimizin anısına buraya yürüyüşe geldik. Normalde Konyalı olduğumuz için bozkırdayız haliyle yeşilliğe doyamıyoruz. Ama burası yeşilliğe doyduğumuz temiz havayla ciğerlerimizin rahatladığı bir ortamdı. Çok mutlu olduk, çok eğlendik, çok güzeldi. Her şey için teşekkür ederiz. Başta giderken hiç problem yaşamadık zaten, çok rahattık. Ama dönerken biraz zorladı. Zor nefes aldık ama anın tadını çıkarmaya çalıştık tabii ki, çok eğlendik. En çok video çektik. Şelaleler falan çok güzeldi. Ormanı çok hoş bir tabiat, çok tatlı bir ortam vardı. İki tane tarihi köprünün üzerinden geçtik" dedi. "Parkur çok zevkliydi, çok sevdim" Kış mevsiminin yaklaştığı bugünlerde güneşli ve sıcak bir havada gerçekleştirilen yürüyüşte katılımcılar yedi mahalleden oluşan yapısıyla adeta tarihin ve doğanın iç içe geçtiği mekanda parkuru tamamlayan bir diğer Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Meryem Melisa Denizoğlu da "Gümüşhane’ye okumaya geldim. İlk defa buraya geldim. Parkur çok zevkliydi, çok sevdim. Yürüyüş ilk başta çok ferah gitti ama gelirken biraz yoruldum. Yorulduğumu hissettim. Parkurda şelaleleri gördük, köprüler vardı, doğanın yeşilliği çok güzeldi zaten. Tabiatı da çok sevdim. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun" diye konuştu. "Burada hem tarih hem de doğa iç içe" Göğe yakın dağların arasında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği Santa Harabelerinde yüzlerce yıllık eserlerin arasında hem zamanda yolculuk yapıp hem de eşsiz manzaralarına hayran kalan Dr. Ramazan Can ise "Bugün burada Santa’da şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz ve tüm öğretmenlerimiz için yürüdük. Tarihi bir mekan olan Santa ve doğayla beraberdik. Doğa burada bize tamamen bir kucaklama içerisinde hem eşsiz ağaçların, çam ağaçların ve masmavi gökyüzünün ve bu kış mevsimine girerken bize sunmuş olduğu güzel havanın eşliği içerisinde güzel bir gün geçirdik. Yaklaşık 8 kilometrelik rotamız vardı. Güzel bir gündü bizim için. Rotamızı düzenleyen ekibimize de teşekkür ediyoruz buradan. Şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz başta olmak üzere bütün şehit öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum ve bütün öğretmenlerimizin de öğretmenler gününü kutluyorum. Parkur gayet güzeldi. Hem tarih hem de doğa iç içe. Tarihi köprülerden geçtik. Doğal patika yollardan geçtik. Ve bu şekilde bir doğanın sunması gerçekten gezilip görülmesi gereken bir yer. Tekrardan gelmek isteyeceğim, tekrardan gezmek isteyeceğim bir yer. Yani gezi rehberime tekrardan ekledim burayı" ifadelerini kullandı. "Tarihin her türünü burada gördük, doğayı da gördük" GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da "Bugün şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz başta olmak üzere bütün öğretmenlerimiz adına yürüyüş yaptık. Öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyoruz. Kayıp Santa yolunu yürüdük. Son 3 yıldır bu parkuru yürüyoruz. Daha önce Santa içerisinde çok yürüyüşlerimiz oldu, tarih genelde gezdik. Fakat bugünkü yürüyüşte tarih ve doğayı iç içe gördük. Bu kadar güzel kucaklaşma bir daha bir yerde denk gelmez diye düşünüyorum. Tarihin her türünü burada gördük, doğayı da gördük. İç içe olması bizi çok daha mutlu etti. Böyle rotalara bütün dostları doğaya davet ediyorum. Doğayla iç içe olmalarını istiyoruz. Doğayla tarihi gelsin, görsün ve birleştirsinler diliyorum. Parkur gayet rahat. Orman iç içe ve rampalar olmasına rağmen çok rahat bir yürüyüştü" dedi. Santa Harabeleri: "Vadideki cennet" ve "Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer" olarak da adlandırılan, yüzlerce yıllık taş binaları, kiliseleri, çeşmeleri ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan Santa Harabeleri, yüzlerce yıllık eserleriyle ziyaretçilerine hem zamanda yolculuk yaptırıyor hem de eşsiz manzaralarıyla hayran bırakıyor. Kimi kaynaklara göre 17. yüzyılda kimi kaynaklara göre de daha eski tarihlerde kurulduğu bilinen ve 7 mahalleden oluşan Santa Harabeleri, her bir mahallesinde dönemin özelliklerini yansıtan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran tek ve iki katlı evleri, kiliseleri, okulları, şelaleleri ve çeşmeleriyle döneminin kendine özgü sivil mimari özelliklerini sergiliyor. Doğu Karadeniz’in önemli kültürel miraslarından birisi ve geçmişin izleriyle dolu olan Santa Harabeleri, tarihi ihtişamı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer ve enfes manzaralar sunuyor.
Necmettin öğretmensiz 9. Öğretmenler Günü
23 Kasım 2025 Pazar - 22:07 Necmettin öğretmensiz 9. Öğretmenler Günü Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın babası Hamit Yılmaz, onsuz geçen dokuzuncu Öğretmenler Günü’nü de hüzünle karşıladı. Tunceli’de 2017 yılında PKK’lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan ve şehit edilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz, vefatının ardından geçen yıllara rağmen unutulmuyor. Şehit öğretmenin memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyünde yaşayan ailesi, evlatlarının yokluğunda dokuzuncu Öğretmenler Günü’nü yine hüzünle karşıladı. Oğlunun bu süre zarfında hiç unutulmadığını söyleyen baba Hamit Yılmaz, oğlunun öğrencilerine olan sevgisinin ve mesleğine bağlılığının hafızalarda canlılığını koruduğunu söyledi. "Öğrencilerini daha müreffeh yarınlara hazırlamak için mücadele etti" Acılarının ilk günkü gibi tazeliğini koruduğunu söyleyen Yılmaz, "Necmettin öğretmensiz geçen 9. yıldayız. Hayatında Öğretmenler Günü’nü bir kere kutlamıştı. 8 aylık bir öğretmenken şehit edildi. Orada yaşayan öğrencilere daha müreffeh yarınlar hazırlamak için mücadele etti ve elinden gelen çabayı gösterdi. Bu durum teröristlerin hoşuna gitmedi ve Tunceli’de yolu kesilip alıkonuldu. Şehit öğretmenimiz ve tüm öğretmenlerin bu vesile ile Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Öğretmenlerimiz en kutsal görevlerden birini icra ediyor" dedi. Evladına şehadet şerbeti içmenin nasip olduğunu ifade eden Yılmaz, "Ne mutlu bize ki Rabbim bize böyle bir evlat nasip etti. Necmettin’siz geçen 9 senede bizim için değişen bir şey olmadı. Aynı acı ve aynı ıstırapla devam ediyoruz. Allah aziz milletimizden razı olsun bizi yalnız bırakmadılar. Hala da gidip gelip bizi ve Necmettin öğretmenin kabrini ziyaret ediyorlar. Necmettin öğretmenin kabrine gelip dua edenler, mektup yazanlar, telefon edenler 9 senelik süreçte Muş’tan, Van’dan, Hakkari’den, Tunceli’den, Diyarbakır’dan, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden hiç eksik olmadı. Bu noktada Necmettin’in ailesi olarak sevgilerimi sunuyorum. İyi ki varsınız diyorum. Onları yetiştiren ailelere de sevgilerimi sunuyorum" diye konuştu. Demirkapı köyü sakinlerinden Hasbi Cebeci de, "Necmettin öğretmen benim halamın torunuydu. Necmettin öğretmenin şehitlik haberini aldığımızda çok üzülmüştük. Biz buradayken Necmettin öğretmen aranıyordu, günlerce arandı, en sonunda bulundu ve köyümüze getirildi. Şehidimizi defnettik. İnsan tabii ki hüzünleniyor. Allah rahmet eylesin. Necmettin çocukluğunda mülayim, sakin, temiz ve dürüst bir çocuktu. Öğretmenliğinde de öğrencilerinden duyduğumuza göre onu çok sevdiklerini öğrendik. Çok mülayim bir öğretmendi. Bir taraftan şehidimiz için üzgünüz ama bir taraftan da gururluyuz. Bir şehidimiz var. Peygamberlikten sonra en yüce makam şehitliktir. Bu nedenle şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Öğretmenler bizim her şeyimiz, öğretmenlerin yetiştirdiği nesil bu ülkeye hizmet edecek. Onlara çok şey borçluyuz" diye konuştu. Öte yandan, şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın adı, Türkiye’nin birçok noktasındaki okullarda, kütüphanelerde ve eğitim projelerinde yaşatılmaya devam ediyor. Eğitim camiası ve vatandaşlar da sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla Yılmaz’ı anmaya devam ediyor.
Gümüşhane’de Onbinler ve Fatih’in Karadeniz güzergâhı yeniden modellendi
18 Kasım 2025 Salı - 16:53 Gümüşhane’de Onbinler ve Fatih’in Karadeniz güzergâhı yeniden modellendi Gümüşhane Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta, MÖ 401-400’de Onbinlerin ve 1461’de Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz’e ulaşmak için izlediği güzergâhların bilimsel yöntemlerle yeniden modellenmesi anlatıldı. "Kadim Zamanların Ayak İzleri" başlıklı konferans üniversitenin Kongre Merkezi’nde yapıldı. Yürütülen çalışmada, iki tarihsel yürüyüşün rotaları coğrafi işaretlemelerle yeniden belirlendi. Projeyi Prof. Dr. İsmail Köse yürütürken, Doç. Dr. Osman Emir, Prof. Dr. Yavuz Akbaş ve Prof. Dr. Metin Aksoy araştırmacı olarak; Kadiriye Koyuncu ise bursiyer olarak görev aldı. Konferansa Vali Aydın Baruş, Rektör Prof. Dr. Oktay Yıldız, Belediye Başkanı Vedat Soner Başer, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Bilal Sarıdoğan ile akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Sunumlarda, Ksenophon komutasındaki Onbinlerin dramatik dönüş yolculuğuyla Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon fethi sırasında kullandığı güzergâhların büyük ölçüde örtüştüğü ve bunun bölgenin tarihsel önemini ortaya koyduğu belirtildi. Konferansta konuşan Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız, "Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon fethi için izlediği güzergâhın, On Binlerin Karadeniz’e ulaşmak için takip ettiği rota ile büyük ölçüde benzerlik göstermesi tesadüf değildir. Her iki yürüyüş de Gümüşhane havzasının, Zigana’nın ve Doğu Karadeniz geçitlerinin tarih boyunca stratejik önemini ortaya koyar. Ksenophon’un askerlerinin sarp vadilerde karşılaştığı coğrafi engeller, Fatih’in ordusunun da aşması gereken engellerdi. Her iki tarihsel olay, bu bölgenin medeniyetler arası bir geçiş noktası olma özelliğini güçlü biçimde teyit eder. Bugün bu güzergâhları bilimsel titizlikle incelemek, hem tarihsel sürekliliği anlamak hem de coğrafyanın stratejik mirasını doğru okuyarak geleceğe dair daha bilinçli adımlar atmak açısından büyük değer taşımaktadır" dedi.
Gümüşhane’nin ’Düş Patikası’nda yürüdüler
17 Kasım 2025 Pazartesi - 09:19 Gümüşhane’nin ’Düş Patikası’nda yürüdüler Gümüşhane’de 71 doğa sever Türkiye’nin tescilli "50 Düş Patikası" rotasında yer alan 40 kiliseli Krom Antik Kenti’nden 675 yıllık İmera Manastırı’na tarihi yollardan yürüdü. Katılımcılar coğrafyanın zorlu ama büyüleyici yapısına hayran kaldı. GÜDAK tarafından organize edilen ve aralarında Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, Vali Yardımcısı Muhammed Deniz Kılınç, İl Emniyet Müdürü İsmail Karasakal ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Bilal Sarıdoğan’ın da bulunduğu 71 kişilik ekip, tarihi İpek Yolu güzergahındaki tescilli rotada, sonbaharın son izlerinden kışın ilk habercilerine doğru yürüdü. 40 kiliseli antik kentten tarihi manastıra yolculuk Yürüyüş, Atlas Dergisi’nin "Yürüyüş Rotaları Atlası: 50 Düş Patikası" çalışmasında yer alan ve Gümüşhane’nin en önemli kültürel miraslarından biri olan Krom Antik Kenti’nden başladı. Bir zamanlar 10 bin kişiye ev sahipliği yapan ve 3. derece arkeolojik sit alanı olan bu eski madenci kasabası, 9 mahallesi, 40’tan fazla kilise ve şapeli, kalesi ve taş işçiliğiyle hayranlık uyandıran mimari yapılarıyla dikkat çekiyor. Katılımcılar, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ve Kolat Dağları’nın yamacına kurulan bu etkileyici vadide, tarihin her dönemine tanıklık eden eserleri inceleyerek yola çıktı. 71 doğa sever zirveleri taze karla beyazlamış dağların eteğinden, zaman zaman sisin ve çisenin eşlik ettiği tarihi patikalardan geçerek merkeze bağlı Olucak köyüne ulaştı. Yürüyüş, Gümüşhane’nin en önemli inanç merkezlerinden biri olan 675 yıllık İmera Manastırı’nda güneşli bir havada son buldu. Toplam 7 kilometrelik yürüyüşe katılan doğa severler, parkurun hem tarihi derinliği hem de doğal güzellikleri karşısında hayranlıklarını gizleyemedi. "Burada yüzyıllardır farklı medeniyetler yaşamış" Sporculardan akademisyen Fatma Cebeci Aydın, çok keyifli bir yürüyüş gerçekleştirdiklerini belirterek "Krom Vadisi boyunca İmera Manastırı’na kadar yürüyüş yaptık. Çok güzeldi, çok keyifliydi. Zaten vadi çok güzel. Burada yüzyıllardır farklı medeniyetler yaşamış, burayı kendilerine ev edinmişler. Çok keyifli bir parkurda, çok güzel bir patika ile yürüyüşümüzü İmera Manastırı’nda bitirdik. Burada da ekip arkadaşlarımız bizler için sucuk ekmek hazırlamışlardı. Onun da tadına vardık. Çok güzeldi, çok keyifliydi" dedi. Gümüşhane’de sonbaharın renklerinin artık sona erdiğini kaydeden Aydın, "O yeşili, kırmızıyı, bu renkleri artık göremiyoruz. Bu renkler tamamen dağıldı ama artık dağlara beyaz indi. Ve bugün dağlarda beyazı gördük. Yer yer sis vardı. Hem fotoğraf çektik hem de çok güzel, keyifli bir yürüyüş yapmış olduk. Biz bütün doğa severleri Gümüşhane’ye davet ediyoruz her zaman. Ama şunu da her zaman söylüyoruz ki lütfen çöplerinizi de yanınızda götürün ve gezdiğiniz yerlerde bırakmayın diyoruz" ifadelerini kullandı. "Sarp dağları ve bunları keşfetmek çok hoşumuza gidiyor" Etkinliğe ilk kez katılan Sümeyye Cevher ise "Krom Vadisi’nden başladık. İmara Manastırına ulaştık. Çok güzel bir parkurdu. Çok zevk aldık. İlk defa zaten katıldım. Hava kah güneşliydi kah yağmurluydu. Sisli bir ana da denk geldik çok güzeldi. Bu parkuru çok beğendim. Özellikle patika yolu çok sevdim. Daha zorlusunu görmek istiyorum. Gümüşhane çok farklı bir coğrafya. Dört mevsimi görebiliyorsunuz dağlarında. Dağlar zaten sarp. Bu biraz da bizim yapı gereği seviyoruz sarp dağları ve bunları keşfetmek çok hoşumuza gidiyor. O yüzden ben devamını düşünüyorum, her bir dağın keşfini istiyorum inşallah" diye konuştu. "4 mevsim, 4 farklı güzellikleri gördüm" 10 yıldan fazla bir süredir dağları adımlayan 65 yaşındaki Kadriye Yılmaz Turan ise "10 yıldan fazladır bu grupla geziyorum. Dağ, bayır kalmadı, görmediğim köyler kalmadı. 4 mevsim, 4 farklı güzellikleri gördüm. Bugün de 60’dan fazla grupla İmera’ya, Krom Vadisi’ne geldik. Sayın Valimiz de bize katıldı. Katılanlara teşekkür ediyoruz. Çok güzel bir ekibimiz var. Zorlanmadım, çok güzel bir parkurdu" dedi. İstanbul’dan tatil için memleketi Gümüşhane’ye gelen Ayşe Günal ise "Ben tatil için geldim buraya birkaç günlüğüne. Şans işte bugün katılma durumum oldu. Çok memnunum. Aşırı derecede yürümeyi severim. Valimiz de aramızdaydı zaten katıldı, teşekkür ediyoruz kendisine. Çok güzel yürüyüş oldu. Şahaneydi parkur. Zaten doğaya aşığımdır. Çok çok güzel geçti gerçekten" diye konuştu. Isparta’dan Gümüşhane’de yaşayan ablasının yanına gezmeye gelen ve etkinliğe katılan Songül Sak da "Burada yürüyüş olduğunu ablam haber verdi ve ben de bu yürüyüşe katıldım. Parkurun bazı zorlu yanları vardı. Arada kaydım ama çok yardımcı oldu insanlar. Çok sıcakkanlı insanlar var burada. Manzara çok güzeldi. Fotoğraflar çektim. Kiliseler, şapeller gördük. Tarihi yollardan geçtik. Çok güzeldi yani güzel bir deneyimdi" dedi. Doktor Tavsiyesi Etkinliğe katılan Dr. Yunus Kolat ise doğa yürüyüşlerini herkese tavsiye ederek, "Adana’dan geldim Gümüşhane’ye. Bu ikinci yürüyüşüm oldu. Bu da güzel bir yürüyüştü. Daha kısa ama daha zor bir yürüyüştü bence. Parkur biraz zorlayıcıydı. Kayabiliyorduk. Risk vardı. Ama dağın eteklerinde yürümek keyifliydi, güzeldi. Güzel manzaralar vardı, karlı manzaralar vardı. Şapeller, kiliseler vardı. Güzel bir yürüyüş oldu. Biz düzenli egzersizi öneriyoruz herkese. Tabii ki insanlara düzenli doğa yürüyüşlerini öneriyoruz" diye konuştu. "Dağların eteklerinden yürüdük" Etkinliğin en küçük katılımcılarından Mustafa Berat Ergin de "Krom’dan başladık İmera Manastırı’nda 7 kilometrelik parkuru bitirdik. Çok güzel bir yürüyüştü. Dağların eteklerinden yürüdük. Birkaç kere kaydık ama hiçbir sıkıntımız olmadı. İnsanların buralara gelmesini tavsiye ediyorum. Parkur boyunca değişik, hiç görmediğim bitkiler vardı. Çok fazla kilise gördüm. Hepsi de çok güzeldi. Buralarda insanlar yüz yıllarca yaşamışlar. Şimdi biz onların yürüdükleri yollardan yine geçtik. Eskiden insanlar çok zor yerlerden yürümüşler" ifadelerini kullandı.
Gümüşhaneli müzisyenden tarihi mekanlarda viyolonsel ile eşsiz performans
16 Kasım 2025 Pazar - 10:10 Gümüşhaneli müzisyenden tarihi mekanlarda viyolonsel ile eşsiz performans Gümüşhaneli müzik öğretmeni ve besteci Avşar Şahinkaya, memleketinin tarihi ve doğal güzelliklerini şehrin sevilen yöresel türkülerinden "Atımı Bağladım Bir Kotana" ile buluşturan etkileyici bir müzik projesine imza attı. Ege Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunu olan ve Van’da müzik öğretmeni olarak görev yapan Şahinkaya, projesi için Gümüşhane’nin simgesel mekanlarını seçti. Görüntü yönetmeni Özden Yalçın ile sosyal medya üzerinden tanışarak hayata geçirdikleri projede Gümüşhane’nin tanıtımına sanatsal bir katkı sunmak hedeflendi. Çekimler, Torul’da bulunan ve yerden 240 metre yükseklikte yer alan Torul Kalesi Cam Seyir Teras’ın nefes kesen manzarasında başladı. Ardından ekip, Yeşildere köyündeki tarihi konakların mistik atmosferinde kayıtlara devam etti. Projenin bir sonraki durağı ise şehrin eski yerleşim yeri olan Süleymaniye Mahallesindeki tarihi yapılar ve şehrin zirvesindeki Canca Kalesi oldu. Şahinkaya, bu özel mekanlarda Gümüşhane türküsünü viyolonseli ile icra etti. Başarılı müzisyen, enstrümanını sadece melodik bir unsur olarak değil, aynı zamanda ritim aleti olarak da kullanarak performansa farklı bir boyut kazandırdı. Uzun yıllar Manisa’da yaşayan ve anne-babasını kaybettikten sonra Gümüşhane ile olan bağının daha da kuvvetlendiğini belirten Avşar Şahinkaya, bu projenin kendisi için manevi bir anlam taşıdığını belirterek, "Bir bağ beni buraya sevk etti. Bir iletişim yolu olarak Gümüşhane’yi görüyorum" diyen Şahinkaya, memleketine her gelişinde çocukluğuna dair anıları yeniden yaşadığını belirtti. Şehirdeki değişime de dikkat çeken sanatçı, "Bahçelerin yerine rezidanslar oluşmuş, apartmanlar dikilmiş. Türkiye’nin geneli değişiyor, Gümüşhane de bu değişimin bir ayağı olmuş" diye konuştu. Van’daki bir lisede müzik öğretmenliği görevini sürdüren ve bestecilikle de uğraşan Avşar Şahinkaya, Gümüşhane için yeni projelerinin de olduğunu belirtti. Sanatçı, özellikle Gümüşhane’nin yerleşmiş destansı hikayelerinden birini orkestral bir düzenleme ile bestelemeyi hedeflediğini belirtti.
Gümüşhaneli müzisyenden tarihi mekanlarda viyolonsel ile eşsiz performans
16 Kasım 2025 Pazar - 10:01 Gümüşhaneli müzisyenden tarihi mekanlarda viyolonsel ile eşsiz performans Gümüşhaneli müzik öğretmeni ve besteci Avşar Şahinkaya, memleketinin tarihi ve doğal güzelliklerini şehrin sevilen yöresel türkülerinden "Atımı Bağladım Bir Kotana" ile buluşturan etkileyici bir müzik projesine imza attı. Ege Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunu olan ve Van’da müzik öğretmeni olarak görev yapan Şahinkaya, projesi için Gümüşhane’nin simgesel mekanlarını seçti. Görüntü yönetmeni Özden Yalçın ile sosyal medya üzerinden tanışarak hayata geçirdikleri projede Gümüşhane’nin tanıtımına sanatsal bir katkı sunmak hedeflendi. Çekimler, Torul’da bulunan ve yerden 240 metre yükseklikte yer alan Torul Kalesi Cam Seyir Teras’ın nefes kesen manzarasında başladı. Ardından ekip, Yeşildere köyündeki tarihi konakların mistik atmosferinde kayıtlara devam etti. Projenin bir sonraki durağı ise şehrin eski yerleşim yeri olan Süleymaniye Mahallesindeki tarihi yapılar ve şehrin zirvesindeki Canca Kalesi oldu. Şahinkaya, bu özel mekanlarda Gümüşhane türküsünü viyolonseli ile icra etti. Başarılı müzisyen, enstrümanını sadece melodik bir unsur olarak değil, aynı zamanda ritim aleti olarak da kullanarak performansa farklı bir boyut kazandırdı. Uzun yıllar Manisa’da yaşayan ve anne-babasını kaybettikten sonra Gümüşhane ile olan bağının daha da kuvvetlendiğini belirten Avşar Şahinkaya, bu projenin kendisi için manevi bir anlam taşıdığını belirterek, "Bir bağ beni buraya sevk etti. Bir iletişim yolu olarak Gümüşhane’yi görüyorum" diyen Şahinkaya, memleketine her gelişinde çocukluğuna dair anıları yeniden yaşadığını belirtti. Şehirdeki değişime de dikkat çeken sanatçı, "Bahçelerin yerine rezidanslar oluşmuş, apartmanlar dikilmiş. Türkiye’nin geneli değişiyor, Gümüşhane de bu değişimin bir ayağı olmuş" diye konuştu. Van’daki bir lisede müzik öğretmenliği görevini sürdüren ve bestecilikle de uğraşan Avşar Şahinkaya, Gümüşhane için yeni projelerinin de olduğunu belirtti. Sanatçı, özellikle Gümüşhane’nin yerleşmiş destansı hikayelerinden birini orkestral bir düzenleme ile bestelemeyi hedeflediğini belirtti.