Yerel Haberler
Van
23 Aralık 2025 Salı - 15:27 Van’da sigara bırakma polikliniklerinde 800 kişi sigarayı bıraktı Van İl Sağlık Müdürlüğü sağlıklı hayat merkezlerindeki sigara bırakma polikliniklerinde, 2025 yılında yaklaşık 800 kişi sigarayı bıraktı. Kent genelinde hizmet veren 17 sigara bırakma polikliniği aracılığıyla vatandaşlara ücretsiz danışmanlık ve tedavi desteği sunulurken, tütün kullanımının azaltılması ve toplum sağlığının korunması hedefleniyor. Sağlık personelince yürütülen çalışmalar kapsamında, sigarayı bırakmak isteyen bireyler düzenli olarak takip edilerek tedavi süreçleri destekleniyor. Yapılan değerlendirmelerde, 2025 yılı içerisinde sigara bırakma polikliniklerine toplam 2 bin 614 kişinin ayaktan başvurduğu, bu kişilerden bin 800’üne sigara bırakma ilacı başlandığı ve tedaviye uyumu yüksek olan grubun yaklaşık yüzde 40’ının sigarayı tamamen bıraktığı kaydedildi. "Van’ın 13 ilçesinin 11’inde sigara bırakma polikliniğimiz bulunuyor" Konuya ilişkin konuşan İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun destekleriyle koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli bir noktaya gelindiğini belirtti. İl Sağlık Müdürü Tosun, "İnsanları hastalanmadan önce; gerek kronik hastalıklara gerekse akut hastalıklara yakalanmadan önce, koruyucu sağlık hizmetlerimizle bilinçlendiriyor, hastaneye gitmeye gerek kalmadan, hastalık aşamasına gelmeden tedavi imkânları sunuyoruz. Bu hizmetlerden biri de sağlıklı hayat merkezlerimiz ve ilçe sağlık müdürlüklerimiz bünyesinde başlayan, daha sonra sokaktaki her caddeye ve ara sokağa kadar yayılan sigara bırakma timleri ve polikliniklerimizdir. Hâlihazırda 17 noktada sigara bırakma polikliniği hizmeti veriyoruz" dedi. "Yüzde 40’ı sigarayı tamamen bıraktı" Sigara bırakma polikliniklerine sigaraya başlamış, bırakmayı düşünen ya da bu süreçte desteğe ihtiyaç duyan vatandaşların başvurduğunu dile getiren Tosun, "Bunun yanında yerinde sigara bırakma polikliniklerimiz ile sahada aktif görev yapan mobil timlerimiz de bulunuyor. Mobil timlerimiz, dükkân dükkân gezerek sigaranın zararlarını anlatıyor, sigarayı bırakmak isteyenlere yol gösteriyor. Ayrıca sigara bırakma mobil aracımız da şehrin kalabalık noktalarında, meydanlarda ve caddelerde hizmet vererek, sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımıza hem bilgilendirme yapıyor hem de işlemlerini yerinde gerçekleştiriyor. 2025 yılı içerisinde il genelinde hizmet veren 17 sigara bırakma polikliniğine toplam 2 bin 614 kişi ayaktan başvurdu. Bu vatandaşlarımızdan bin 800’üne sigara bırakma ilacı başlandı. Tedaviye uyumu yüksek olan bu grubun yaklaşık yüzde 40’ı sigarayı tamamen bıraktı. Bu veriler doğrultusunda, ilimizde 2025 yılı içerisinde yaklaşık 800 vatandaşımız sigaraya veda etti" diye konuştu. Vatandaşın daha sağlıklı bir yaşama kavuşması için çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Tosun, sigaranın; KOAH, kalp krizi ve benzeri pek çok kronik hastalığın en önemli tetikleyicilerinden biri olduğu düşünüldüğünde, bu başarının toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti.
23 Aralık 2025 Salı - 15:14 Van’da sigara bırakma polikliniklerinde 800 kişi sigarayı bıraktı Van İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Sağlıklı Hayat Merkezlerindeki sigara bırakma polikliniklerinde, 2025 yılı içerisinde yaklaşık 800 kişinin sigarayı bıraktı. Kent genelinde hizmet veren 17 sigara bırakma polikliniği aracılığıyla vatandaşlara ücretsiz danışmanlık ve tedavi desteği sunulurken, tütün kullanımının azaltılması ve toplum sağlığının korunması hedefleniyor. Sağlık personeli tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, sigarayı bırakmak isteyen bireyler düzenli olarak takip edilerek tedavi süreçleri destekleniyor. Yapılan değerlendirmelerde, 2025 yılı içerisinde sigara bırakma polikliniklerine toplam 2 bin 614 kişinin ayaktan başvurduğu, bu kişilerden bin 800’üne sigara bırakma ilacı başlandığı ve tedaviye uyumu yüksek olan grubun yaklaşık yüzde 40’ının sigarayı tamamen bıraktığı kaydedildi. "Van’ın 13 ilçesinin 11’inde sigara bırakma polikliniğimiz bulunuyor" Konuya ilişkin konuşan İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun destekleriyle koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli bir noktaya gelindiğini belirtti. İl Sağlık Müdürü Tosun, "İnsanları hastalanmadan önce; gerek kronik hastalıklara gerekse akut hastalıklara yakalanmadan önce, koruyucu sağlık hizmetlerimizle bilinçlendiriyor, hastaneye gitmeye gerek kalmadan, hastalık aşamasına gelmeden tedavi imkânları sunuyoruz. Bu hizmetlerden biri de Sağlıklı Hayat Merkezlerimiz ve ilçe sağlık müdürlüklerimiz bünyesinde başlayan, daha sonra sokaktaki her caddeye ve ara sokağa kadar yayılan sigara bırakma timleri ve polikliniklerimizdir. Hâlihazırda 17 noktada sigara bırakma polikliniği hizmeti veriyoruz" dedi. "Yüzde 40’ı sigarayı tamamen bıraktı" Sigara bırakma polikliniklerine sigaraya başlamış, bırakmayı düşünen ya da bu süreçte desteğe ihtiyaç duyan vatandaşların başvurduğunu dile getiren Tosun, "Bunun yanında yerinde sigara bırakma polikliniklerimiz ile sahada aktif görev yapan mobil timlerimiz de bulunuyor. Mobil timlerimiz, dükkân dükkân gezerek sigaranın zararlarını anlatıyor, sigarayı bırakmak isteyenlere yol gösteriyor. Ayrıca sigara bırakma mobil aracımız da şehrin kalabalık noktalarında, meydanlarda ve caddelerde hizmet vererek, sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımıza hem bilgilendirme yapıyor hem de işlemlerini yerinde gerçekleştiriyor. 2025 yılı içerisinde il genelinde hizmet veren 17 sigara bırakma polikliniğine toplam 2 bin 614 kişi ayaktan başvurdu. Bu vatandaşlarımızdan bin 800’üne sigara bırakma ilacı başlandı. Tedaviye uyumu yüksek olan bu grubun yaklaşık yüzde 40’ı sigarayı tamamen bıraktı. Bu veriler doğrultusunda, ilimizde 2025 yılı içerisinde yaklaşık 800 vatandaşımız sigaraya veda etti" diye konuştu. Vatandaşın daha sağlıklı bir yaşama kavuşması için çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Tosun, sigaranın; KOAH, kalp krizi ve benzeri pek çok kronik hastalığın en önemli tetikleyicilerinden biri olduğu düşünüldüğünde, bu başarının toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti. (YLM-MSA-Y)
22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:30 Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.
Van’da ‘‘Öğrenci Cami Buluşması’’ devam ediyor
23 Ekim 2025 Perşembe - 10:43 Van’da ‘‘Öğrenci Cami Buluşması’’ devam ediyor Van İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık; "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) projesi kapsamında Tuşba Abdurrahman Gazi Borsa İstanbul Anadolu Lisesi öğrencileri ile birlikte Hacı Ali Camii’nde kahvaltıda bir araya geldi. Öğrencilere hitap eden İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık; milli ve manevi değerlere bağlı, üreten ve çok çalışan bir yaşam tarzı ile yaşamımız gerektiğini ifade etti. Müslüman bir neslin kurtuluşunun Kur’an ve sünnet ışığında hareket edilmesi ile mümkün olacağını, sünnetullah gereği ifsat edeni düzeltmek gibi bir vazifemizin varlığının bilinciyle hayat sürmemiz gerektiğini dile getiren Şık, mücadele ruhumuzu her daim diri tutarak dünyayı imar etmek gibi ağır bir vazifemiz olduğunu unutmamız gerektiğini belirtti. Rabbini, kendini, yolunu ve yoldaşını iyi tanıyarak hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Müftü Dr. Şık, öğrencilere bol bol okumaları, okumadan bilgi ve birikim sahibi olmadan ve sorgulamadan yargılamamaları gerektiği nasihatinde bulundu. Şık; donanımlı, bilgili, ahlaklı, hassasiyet sahibi olarak düzen ve tertip içerisinde bulunduğumuz yerin rengini değil, yere rengimizi verebilecek birikime sahip olmamız gerektiğini söyledi. Programda Tuşba İlçe Müftüsü Dr. Emrah Demirtaş, Edremit İlçe Müftüsü Mahmut Durmuş, din görevlileri ve okul öğretmenleri hazır bulunda. Program; İl Müftülüğü ve Van’da bulunan tarihi mekanların ziyareti ile son buldu.
Deprem uzmanı: "Van 30 yılda bir büyük deprem tecrübe eden bir bölgedir"
23 Ekim 2025 Perşembe - 09:25 Deprem uzmanı: "Van 30 yılda bir büyük deprem tecrübe eden bir bölgedir" Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, Van bölgesinde ortalama 30 yılda bir büyük deprem meydana geldiğini söyledi. 23 Ekim 2011’de saat 13.41’de merkez üssü Van’a 17 kilometre uzaklıktaki Tabanlı köyü olan, 25 saniye süren 7.2 büyüklüğündeki depremin 14’üncü yıldönümü geride kalırken, depremin kentte bıraktığı acı izler hâlâ tazeliğini koruyor. Türkiye’nin aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatan Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alkan, depremin bir doğa olayı olduğuna, onu afete dönüştürenin insanlar olduğuna dikkat çekti. "Deprem bizlere çok önemli dersler bıraktı" İHA muhabirine konuşan Doç. Dr. Alkan, 2011 Van depreminin büyük can ve mal kayıplarına neden olduğunu belirtti. Meydana gelen ilk depremde 604 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Doç. Dr. Alkan, "Deprem, sel, çığ veya fırtına gibi doğal bir olaydır. Bu tür doğa olaylarına karşı önlem almak insanın sorumluluğundadır. Bu önlemleri alırken de yaşadığı yeri ve yaptığı yapıyı bu gerçeğe göre inşa etmesi gerekir ki, doğa olayı bir afete dönüşmesin. 2011 Van depremi, şehrimizin tecrübe ettiği ve yaklaşık 604 vatandaşımızın hayatını kaybettiği çok büyük bir olaydı. Hem can hem mal kayıplarına yol açan bu deprem, bizlere çok önemli dersler bıraktı. Aradan yaklaşık 14 yıl geçti. Bu süre içinde biz neler yaptık, şehrimizde ne tür gelişmeler yaşandı, bunlara bakmak gerekiyor. Elbette şehir bir toparlanma sürecine girdi. Bu süreçte devletimizin katkısı çok önemliydi. Vatandaşların çabaları, diğer şehirlerden gelen yardımlar da büyük bir etki oluşturdu. Bugün şehir olarak çok kötü bir durumda değiliz ama o dönemde çok büyük acılar yaşadık" dedi. "Bilimsel çalışmalarda enerjinin doğuya doğru aktarıldığı açıkça görülüyor" Van Gölü ve çevresinin birçok fay hattı ve fay zonu üzerinde yer aldığını dile getiren Alkan, "Batıda Muş Fay Zonu, kuzeyde Nemrut-Süphan Fay Zonu, Erciş Fayı; doğuda ise özellikle Saray ve Başkale civarında fay hatları bulunuyor. Daha doğuya, Hoy civarına doğru gidildiğinde ise İran sınırları içinde önemli tektonik yapılar mevcut. Benim de yer aldığım birçok bilimsel çalışmada, enerjinin doğuya yani Hoy, Başkale ve Saray civarına doğru aktarıldığı açıkça görülüyor. Bu durum hem istatistiksel sismoloji hem de elastik parametre hesaplamalarıyla elde edilen sonuçlarla destekleniyor" diye konuştu. Depremlere karşı bilinçli olmanın önemine dikkat çeken Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda il sınırları içinde çok büyük bir deprem beklentisini taşımıyor olsa da yaklaşık her 30 ile 40 yılda bir büyük bir deprem tecrübe eden bir bölgedir. Örneğin 1976 Çaldıran depreminden sonra 2000’li yılların başında bir deprem, 2011’de ise bir başka büyük deprem yaşandı. Sonuç olarak en geç 30 yılda bir büyük bir depremle karşılaşan bir bölgedeyiz. Bu nedenle unutmamalıyız ki depreme her zaman ve her yerde yakalanabiliriz. Türkiye böyle bir ülkedir. Dolayısıyla depremin öncesini, anını ve sonrasını doğru yönetmemiz gerekir. Eğer bu konuda bilinçli davranabilirsek, herhangi bir depremi ciddi sorunlar yaşamadan atlatabiliriz."
Enkazdan çıkarılan Batmaz: "17 kişiyi enkaz altından çıkardık"
23 Ekim 2025 Perşembe - 08:32 Enkazdan çıkarılan Batmaz: "17 kişiyi enkaz altından çıkardık" Van’ın Erciş ilçesinde 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde enkaz altından sağ çıkan İzzet Batmaz, 17 kişiyi enkaz altından ölü olarak çıkardıklarını söyledi. 2011 yılında Van’ın Tabanlı Mahallesi merkezli meydana gelen 7.2’lik depremde 604 kişi hayatını kaybetmiş, bin 966 kişi yaralanmıştı. Deprem özellikle Erciş ilçesinde çok fazla hissedilmiş ve yüzlerce kişinin yaşamını yitirmesine neden olmuştu. Enkaz altından çocuklarının yardımıyla çıkarılan İzzet Batmaz, Seyyid Muhammet Mezarlığındaki yakınlarının kabrini ziyaret ederek dua okudu. Bulundukları binada canlı yayındayken yıkıldığını ifade eden İzzet Batmaz, enkazdan çıkarıldıktan sonra hiç vakit kaybetmeden çevresindekileri ve akrabaları enkazda çıkarmaya çalıştığını söyledi. Yıkıntıların altından çıkarıldıktan sonra gördüğü manzaranın çok kötü olduğunu dile getiren İzzet Batmaz, "2011 depreminde ben de bir radyo yayıncısı olarak enkaz altından çıkarıldım. Çocuklarımın bağırmasıyla enkazda olduğumu söyledim, gelip hemen beni enkazdan çıkardılar. Enkazdan çıktıktan sonra yol boyunda yıkılan binalarda cesetlerin olduğunu gördüm. Bu cesetleri çıkarırken bir haber aldık, ailemizden birçok insan enkaz altında kalmış, hemen ailemize koştuk. 17 kişiyi enkazdan ölü olarak çıkardık. Çevredeki tüm insanlara yardıma koştuk ve onların yaralarını sarmaya çalıştık" dedi. "Sağ olsun devletimiz ve milletimiz el ele verip seferber oldular" diyen Batmaz, şöyle devam etti: "Kısa süre içerisinde çadırlar, konteynerler kuruldu ve kış mevsimiydi. Kış mevsiminde yaklaşık 3 bin konut 6 ay içerisinde hızlı bir şekilde yapılarak evleri yıkılan insanlara dağıtıldı. Bu konuda devletimize müteşekkiriz. Allah devletimizi var etsin. İnşallah bundan sonra bu depremler olmaz, insanlar ölmez, temennimiz o olsun."
Van YYÜ öğrencisi Kısa’dan Hisse Festivali’nde finale kaldı
22 Ekim 2025 Çarşamba - 14:39 Van YYÜ öğrencisi Kısa’dan Hisse Festivali’nde finale kaldı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Meryem Gemicioğlu, bu yıl 10’uncusu düzenlenen ‘Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali’nde büyük bir başarıya imza atarak, "Meyro’nun Babası" adlı senaryo projesiyle yapım destek kategorisi finalistleri arasına girmeyi başardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle Genç Öncüler Gençlik, Spor ve Eğitim Derneği tarafından düzenlenen festival; kısa film alanında Türkiye’nin en önemli etkinliklerinden biri olarak biliniyor. Bu yıl 500’e yakın kısa film ve senaryo projesinin değerlendirildiği yarışmada, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Gemicioğlu’nun "Meyro’nun Babası" adlı projesi, ön jüri tarafından yapım destek kategorisinin 10 finalisti arasına seçildi. 75 bin TL değerinde İstanbul Sinema Evi (İSE) film yapım desteği, ColorCore’dan renk desteği, PostMekan’dan kurgu desteği, FSM Film Yapım’dan kamera ve ekipman desteği ve Aytekin Sound’dan ses ekipmanı desteğinin verileceği yarışmanın kazananları ise 30 Kasım’daki ödül töreninde açıklanacak. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Birgül Alıcı, öğrencisi Meryem Gemicioğlu’nun "Meyro’nun Babası" adlı projesiyle 10. Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali’nde yapım destek kategorisi finalisti olmasından dolayı bölüm hocaları olarak büyük mutluluk yaşadıklarını söyleyerek, "Bölümümüz öğrencilerinin ulusal düzeyde başarılar elde etmesi, akademik emeğin ve sanatsal üretimin bir göstergesidir. Öğrencimiz Meryem Gemicioğlu’nun ‘Meyro’nun Babası’ projesiyle Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali’nde finale kalması bizleri son derece gururlandırmıştır. Bu başarı, hem öğrencimizin özverili çalışmasının hem de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin sinema eğitimine verdiği önemin somut bir yansımasıdır. Meryem Gemicioğlu’nu bu anlamlı başarısından dolayı içtenlikle tebrik ediyor, sanatsal yolculuğunda daha nice ödüllerle anılmasını diliyorum" dedi. Meryem Gemicioğlu ise ‘Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali’nin köklü bir festival olduğunu belirterek, "500’e yakın proje arasından seçilerek bu noktaya gelmek, sinema yolculuğumda kararlı ve emin adımlarla ilerleme adına benim için çok önemli bir gelişmedir. Finalde, bu serüvende edindiğim tüm birikimi jüri karşısına taşıyacağım için çok heyecanlıyım" diye konuştu.