Yerel Haberler
Zonguldak
BEUN’dan uluslararası iş birliğinde yeni bir adım
24 Eylül 2025 Çarşamba - 18:16 BEUN’dan uluslararası iş birliğinde yeni bir adım Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), uluslararası akademik iş birliklerini güçlendirmeye yönelik önemli bir adım daha attı. Teoman Duralı İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melih Geniş, 22 Eylül 2025 tarihinde Kazakistan’ın köklü yükseköğretim kurumlarından Karaganda Buketov Üniversitesi Tarih Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Kenjegali Zharas Makanuly ile bir araya geldi. Karaganda Buketov Üniversitesinde gerçekleşen görüşmede, iki üniversite arasında eğitim, araştırma ve kültürel alandaki iş birliği olanakları detaylı şekilde ele alındı. Toplantıya, Araştırmadan Sorumlu Dekan Yardımcısı Uskem Bayeva; Arkeoloji, Etnoloji ve Ulusal Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kanat Bodeyev ve aynı bölümden Dr. Aiya Raissova da katıldı. Toplantı sonucunda; öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, ortak akademik projeler, bilimsel yayınlar ve kültürel etkinliklerde iş birliği yapılması yönünde önemli adımlar hedef edinildi. Görüşme, iki üniversite arasında güçlü ve sürdürülebilir akademik bağların kurulması adına önem arz ediyor. Rektör Özölçer: "Uluslararası İş Birliklerimizi Güçlendirmeye Devam Ediyoruz" Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, yapılan bu temasların üniversitenin uluslararası vizyonuna katkı sunduğunu vurgulayarak sözlerinde şu ifadelere yer verdi: "Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak, akademik camiada uluslararası iş birlikleriyle öğrencilerimize ve akademisyenlerimize çok boyutlu bir eğitim ve araştırma ortamı sunmayı her zaman önemsiyoruz. Bu doğrultuda Teoman Duralı İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Melih Geniş’in Kazakistan’da Karaganda Buketov Üniversitesi Tarih Fakültesi ile gerçekleştirdiği görüşmeler büyük önem arz etmektedir. İki üniversite arasında yapılacak olan öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, ortak araştırma projeleri gibi iş birliklerinin, kurumlarımıza ve bilim dünyasına önemli kazanımlar sağlayacağına canıgönülden inanıyorum. Bu vesileyle nazik ev sahipliği ve samimi iş birlikleriyle başta Karaganda Buketov Üniversitesi ailesi olmak üzere, toplantıya katkı sunan tüm akademisyenlere teşekkür ediyor; görüşmelere öncülük eden Dekanımız Prof. Dr. Melih Geniş’e de üniversitemiz adına yürüttüğü çalışmalardan dolayı teşekkürlerimi ileterek çalışmalarında başarılar diliyorum. Uluslararası akademik camiada başarılı faaliyetleri ile adından gururla söz ettiren Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak, uluslararasılaşma vizyonumuz doğrultusunda küresel akademik iş birliği ağımızı genişletip öğrencilerimize ve akademisyenlerimize uluslararası deneyim kazandırmak ve bilimsel üretimde çok uluslu çalışmalara öncülük etmek adına benzer iş birliklerini artırarak sürdürmeye emin adımlarla devam edeceğiz."
Zonguldak’ta Özbek pilavlı düğün
24 Eylül 2025 Çarşamba - 12:26 Zonguldak’ta Özbek pilavlı düğün Zonguldak’a bağlı Kozlu ilçesi Örencik Köyünde Özbekistan ve Türkiye’de uygulanan geleneklerin uygulandığı düğün gerçekleşti. Kozlu ilçesi Örencik Köyü Muhtarı Şenol Şen oğlunu evlendirdi. Özbekistanlı Yakuthan-Rahimjon Erkaboev çiftinin kızları Bahar ile Güner-Şenol Şen çiftinin oğlu Burkay uluslararası bir düğüne imza atarak hayatlarını birleştirdi. Şenol Şen ve Güner Şen’in oğulları Burkay Şen ve Özbekistanlı Bahar Erkaboev köyde yapılan geleneksel düğün sonrası dünyaevine girdiler. Örencik Köyünde önceden hazırlana geleneksel düğün programına Özbekistan’da misafir olarak gelen konuklar ayak uydurdular. Yapılan dualarla Özbek pilavı da pişirilerek gelen misafirlere ikram edildi. Türk geleneklerinin de uygulandığı düğünde damadın köy meydanında sakal tıraşı yapıldı. Gelin alma töreninde ise bal kaymak yeme, gelin kapısı tutma işlemi, damadın ayakkabısı saklanması, gelin çıkarken kurdele bağlanması, gelinin tatlı dilli olması için bal yedirme işlemi, Özbekistan geleneği olarak ise gelen konukların tek tek ailesi tarafından selamlanmasının ardından düğün salonunda gerçekleşen nikâh töreni ve eğlencenin ardından gelen konukların takı töreni sonrası düğün töreni sona erdi. Düğün töreninde konuşma yapan damadın babası muhtar Şen oğlunun geleneklerine uygun şekilde evlendirme kararı aldığını belirtti. Hayatını Bahar Şen ile birleştiren damat Burkay Şen ise "Geleneklerimize uygun düğün yapmaya karar verdik bu konuda bizlere yardımcı olan tüm köy halkına ve Özbekistan’dan gelip bizlere ayak uydurmaya çalışan tüm eşimin yakınlarına teşekkür ediyoruz, bizden sonrada evlenecek arkadaşlara tek bir sözümüz var. Geleneklerimizi unutmayalım" sözleriyle duygularını paylaştı.
Zonguldak’ta bir haftalık denetimlerin sonuçları açıklandı
23 Eylül 2025 Salı - 16:12 Zonguldak’ta bir haftalık denetimlerin sonuçları açıklandı Zonguldak’ta polis ve jandarma ekiplerinin 15-21 Eylül tarihleri arasında düzenlediği uygulama ve operasyonların detayları kamuoyu ile paylaşıldı. Zonguldak Valiliği koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı tarafından kent genelinde huzur ve güvenliğin sağlanmasına yönelik denetimler gerçekleştirildi. Bir hafta süren çalışmalarda, haklarında 0 ila 10 yıl ve üzeri kesinleşmiş hapis cezası bulunan toplam 26 hükümlü ile ifadesi alınmak üzere aranan 38 şüpheli yakalanarak adli makamlara teslim edildi. Narkotik suçlarla mücadele kapsamında düzenlenen 15 operasyonda 2 şüpheli tutuklanırken, 3 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi. Operasyonlarda yaklaşık 5 kilogram sentetik kannabinoid, bir miktar metamfetamin, kubar esrar, sentetik ecza hapı, kenevir bitkisi ve tohumu ile uyuşturucu kullanma aparatı ve 3.400 TL para ele geçirildi. Yapılan aramalarda ayrıca 5 tabanca, 234 ruhsatsız av tüfeği ve 2 yivsiz tüfek bulundu. Denetimler kapsamında; 654 trafik uygulaması yapılarak 7.876 araç kontrol edildi. Okul ve çevrelerinde gerçekleştirilen denetimlerde ise 2.704 şahıs sorgulandı, 374 okul, 87 metruk bina, 209 umuma açık yer ve 665 servis aracı incelendi. Kaçak madenciliğin önlenmesine yönelik 14 denetimde, usulsüz faaliyet gösterdiği belirlenen 7 ocak imha edildi. Bu ocaklarda 17 ton kömür, 197 metre ray, 6 vagon ve çeşitli sanayi malzemelerine el konuldu. Düzensiz göçle mücadele çerçevesinde yapılan kontrollerde ise 22 düzensiz göçmen yakalandı.
BEUN Türkiye’nin enerji hamlesine yerli ve milli insan kaynağı yetiştiriyor
23 Eylül 2025 Salı - 12:18 BEUN Türkiye’nin enerji hamlesine yerli ve milli insan kaynağı yetiştiriyor Türkiye’nin Karadeniz’deki enerji keşiflerinin ardından başlattığı yerli ve milli insan kaynağı yetiştirme seferberliği ilk meyvelerini verdi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Türkiye Petrolleri-Offshore Technology Center (TP-OTC) iş birliğiyle Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) bünyesinde kurulan ve alanında Türkiye’de bir ilk olan Açık Deniz Sondaj Teknolojisi Programı, ilk mezunlarını sektöre kazandırdı. Geleceğin sondaj uzmanlarını yetiştiren program, yüzde 90’a varan istihdam oranıyla dikkat çekiyor. Yükseköğretim Kurulu ile Türkiye Petrolleri-Offshore Technology Center arasında imzalanan protokol kapsamında, YÖK, TP-OTC ve BEUN iş birliğinin bir ürünü olarak Çaycuma Meslek Yüksekokulunda ’Açık Deniz Sondaj Teknolojisi Programı’ açıldı. 2022-2023 eğitim-öğretim yılında ilk kez öğrenci alan bölüm ilk mezunlarını da verdi. İş birliği kapsamında; bu programa kaydolan tüm öğrencilere TP-OTC tarafından ’Burs Yönergesi’ndeki şartlara göre, (Hazırlık sınıfı da dahil olmak üzere) yılda 12 ay boyunca eğitim bursu veriliyor. Ayrıca TP-OTC tarafından staj, teknik gezi, mezuniyet sonrası iş fırsatı gibi destekler de sağlanıyor. Filyos Limanı ve Karadeniz Gazına komşu bir eğitim merkezi Türkiye’nin enerji stratejisinde kilit rol üstlenen Filyos Limanı ve Karadeniz doğal gaz rezervlerinin bulunduğu bölgenin hemen yanı başında açılan bu bölüm, öğrencilere teorik bilginin yanı sıra sahaya yakın uygulama imkânı da sunuyor. 2023 yılında kampüsteki 10 bin metrekarelik alana F125 tipi 55 metre yüksekliğindeki sondaj kulesi de kuruldu. Öğrenciler, sınıftaki teorik bilgilerini kule üzerinde uygulamayla pekiştiriyor. Çaycuma MYO bünyesindeki Madencilik ve Maden Çıkarma Bölümü bünyesinde elektrik-elektronik, haberleşme, sondaj akışkanları, mekanik gibi alanlarda 9 adet laboratuvardan oluşan Uygulama Laboratuvarlarında eğitim gören öğrenciler, yabancı dillerini de hazırlık sınıflarından itibaren geliştiriyor. Türkiye Yüzyılı’nın enerji neferleri rekor istihdamla göreve başladı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Türkiye’nin milli enerji politikaları doğrultusunda açılan ve alanında ilk olan Açık Deniz Sondaj ve Taban Teknolojileri programlarından mezun olan ilk öğrencilerin, yüzde 90’lık bir oranla sektörün aranan personelleri haline geldiğini bildirdi. Rektör Özölçer programların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonu ve Filyos’taki Karadeniz gazının keşfi sonrası ortaya çıkan "yerli ve milli insan kaynağı" ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduğunu belirtti. "Aranan insan kaynağı oldular" YÖK ve Türkiye Petrolleri-Offshore Technology Center (TP-OTC) ile imzalanan protokol kapsamında "Açık Deniz Sondaj Teknolojisi" ve "Açık Deniz Tabanı Teknolojisi" olmak üzere iki programa öğrenci aldıklarını ifade eden Özölçer, ilk mezunların başarısına dikkat çekerek şöyle dedi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın enerji ve Türkiye Yüzyılı politikasıyla birlikte Filyos’ta başlayan çalışmalarla büyük bir doğal gaz rezervi keşfedildi. Bu keşfin yanı sıra burada yerli ve milli insan kaynağının değerlendirmesi için belli çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalardan bir tanesi de bizim üniversitemizin de içinde yer aldığı TP-OTC Türkiye Petrolleri ile YÖK arasında imzalanan protokol ile birlikte aslında 4 tane program açıldı. İkisine öğrenci alındı. Yabancı Dil Hazırlık Okulu ile beraber bu öğrencilerimizi kendi yerli ve milli insan kaynağımızı yetiştirmek için açtık. Türkiye Petrolleri, TP-OTC de bizi destekliyor. YÖK’ün de desteğiyle beraber destekliyor. İnşallah burada bu sene itibariyle de ilk mezunlarımızı verdik. Bu ilk mezunlarımız yüzde 90’ı iyi firmalarda iş buldular, aranan insan kaynağı oldular. İnşallah bu hızla devam edersek diğer bölümlerimizi de açacağız. Bu açmış olduğumuz bölümler doğalgazla ilgili, doğalgaz arama çalışmalarla ilgili bir tanesi açık deniz sondaj teknolojisi, bir tanesi de açık deniz tabanı teknolojisi olmak üzere iki program. Bunun yanı sıra iki programımız daha var. İnşallah onları da açabilir isek. Aynı zamanda bu birlikteliğimiz bizim üniversite sanayi iş birliğine de iyi bir örnek oluşturuyor. Beraberce oluşturduğumuz Türkiye Petrollerinin öğrencilerimize burs verdiği ve en iyi şekilde yetişmeleri için en modern laboratuvarlarda öğrencilerimizin yetişmesini de sağladılar. Bu açıdan hem YÖK’e hem de Türkiye Petrolleri Yönetimi’ne çok teşekkür ediyoruz. Son derece modern laboratuvarlarda öğrencilerimize eğitim verebiliyoruz. Onların sayesinde ve bu yetiştirmiş olduğumuz insan kaynağı yakında Türkiye Yüzyılıyla beraber daha başka ülkelerde biliyorsunuz sondaj teknolojimiz, sondaj ekipmanlarımız giderek artıyor ve yurt dışına açılma imkanları var. Kendi yerli milli insanımızla beraber çalıştığımız zaman daha güçlü olacağız. Bu öğrencilerimiz de bize bunu sağlayacaklar. Öğrencilerin ne kadar kaliteli yetiştiği İngilizceleriyle ve yetiştikleri derslerle, laboratuvarlarla zaten test ediliyor şu anda. İnşallah daha faydalı olurlar üniversitemize de ülkemize de." Kardeş ülkeden gelip geleceğe hazırlanıyorlar Program, sadece Türkiye’den değil, kardeş ülke Azerbaycan’dan da öğrencilerin ilgisini çekiyor. SOCAR bursuyla eğitim alan 1. sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Galiba Samedzade, kadınların da bu alanda başarılı olabileceğini göstermek istediğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: "Burada Açık Deniz Sondaj Teknolojilerini seçmemde maksadım kızların da petrol sahasında ilerleyebileceğini ve kendini, yeteneğini toplumsal olarak kanıtlayabileceğine inanıyorum. Benim için birçok nitelikte imkanlar sağlıyor açık deniz sondaj teknolojileri. Şöyle ki sondaj teknolojileri alanında bir mühendisin yapabilecekleri bence sınırsız. Bu programın olduğunu işitirken çok heyecanlanmıştım. Ve öğrendiğimde kızları da alabiliyorlar ve kızlara da sondaj niteliğinde avantajlar sağlıyorlar. Bu benim için çok heyecanlı oldu ve bu fırsatı değerlendirmeliyim diye düşündüm. Bu alanda kendimi çok yüksek nitelikte geliştirebileceğimi düşünüyorum. Gerçekten Türkiye’nin çok büyük bir projesi kadınlara da yer verdiği için ben ayrıca mutluyum." "Deniz cesaret sever" Yine Azerbaycan’dan gelen 33 yaşındaki mühendis Kamran Asgarov ise deniz tutkusunu ve Türkiye’ye katkı sağlama arzusunu dile getirdi. Asgarov, öğrenim gördüğü BEUN Çaycuma MYO’daki niteliğe de dikkat çekerek şöyle dedi: "Denizi çok seviyorum. Petrol gaz üzerinden zaten denizde gördüğüm şeyler hepsi. Biz Azerbaycan’la zaten Türkiye bir devlet, iki millet. Orada da çalıştık. Burada da bir katkımız olursa ne mutlu bize. Karadeniz’in en büyük rezervleri en yakınımızdan çıkıyor. Onun için de biz de buradayız. Bir katkımız olması için çok gururluyuz, çok seviniyoruz. İnşallah projeyi bitirdikten sonra da yine bu sektörde çalışıp becerilerimizi göstermek için dediğim gibi kardeş ülke ile birlikte çalışıp katkımızı göstermeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Burada da aynı kendi ülkemizde nasıl ise burada da aynıyız. Yani hiçbir farkı yok. Dil konusunda olsun medeniyet konusundan olsun yani çok benzeriz. Burada evimizde olduğumuz gibiyiz. Burada uygulamalı kulemiz var. O dersleri göreceğiz. Hem teorik hem pratik olarak dersleri öğrenmek, geçmek bu daha üst bir şey." Sektörden eğitime tam not Programın başarısını somut verilerle açıklayan BEUN Çaycuma Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Zikrullah Samet Güloğlu ise şunları kaydetti: "Öğrencilerimizin avantajlarından birazcık bahsedecek olursak laboratuvar imkanları, derslikler, iyi bir İngilizce almaları öğrencilerimiz için çok büyük bir artı olacak ve oldu. Geçen sene ilk mezunlarımızı verdik. Hâlihazırda şu anda çalışmaya devam ediyorlar. Yüzde yüzlük bir mezuniyet var ve bunun devamında da öğrencilerimiz şu anda sahada, sektörde çalışmaya başladılar. Bölgedeki yöre halkının öğrencilerin buraya gelmesi, buradaki sahanın yakınlığı, çalışma ortamları hepsi öğrencilerimiz açısından bir avantaj. Türkiye’nin her yerinden öğrencilerimizin bize geldiğini görüyoruz. Bu da bizim açımızdan çok iyi bir şey çünkü Türkiye’nin her yerine yayılmış bir şekildeyiz öyle söyleyebilirim. Öğrencilerimiz aslında hepsi memnun. Çünkü bu şartlarda okuyup bu şartlarda bu süreçleri geçirmeleri, iyi bir eğitim almaları bile onlar açısından çok büyük bir artı. Biz aslında öğrencilerimizden daha da fazla mezun verdikten sonra öğrencilerimizin geri dönüşleri var. Hatta şu anda çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Sektörde çalışanlardan, onların şeflerinden burada almış oldukları kaliteli eğitimin etkisini biz hissediyoruz."
BEUN, Türkiye’nin enerji hamlesine yerli ve milli insan kaynağı yetiştiriyor
23 Eylül 2025 Salı - 11:52 BEUN, Türkiye’nin enerji hamlesine yerli ve milli insan kaynağı yetiştiriyor Türkiye’nin Karadeniz’deki enerji keşiflerinin ardından başlattığı yerli ve milli insan kaynağı yetiştirme seferberliği ilk meyvelerini verdi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Türkiye Petrolleri-Offshore Technology Center (TP-OTC) iş birliğiyle Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) bünyesinde kurulan ve alanında Türkiye’de bir ilk olan Açık Deniz Sondaj Teknolojisi Programı, ilk mezunlarını sektöre kazandırdı. Geleceğin sondaj uzmanlarını yetiştiren program, yüzde 90’a varan istihdam oranıyla dikkat çekiyor. Yükseköğretim Kurulu ile Türkiye Petrolleri-Offshore Technology Center arasında imzalanan protokol kapsamında, YÖK, TP-OTC ve BEUN iş birliğinin bir ürünü olarak Çaycuma Meslek Yüksekokulunda ’Açık Deniz Sondaj Teknolojisi Programı’ açıldı. 2022-2023 eğitim-öğretim yılında ilk kez öğrenci alan bölüm ilk mezunlarını da verdi. İş birliği kapsamında; bu programa kaydolan tüm öğrencilere TP-OTC tarafından ’Burs Yönergesi’ndeki şartlara göre, (Hazırlık sınıfı da dahil olmak üzere) yılda 12 ay boyunca Eğitim Bursu veriliyor. Ayrıca TP-OTC tarafından staj, teknik gezi, mezuniyet sonrası iş fırsatı gibi destekler de sağlanıyor. Filyos Limanı ve Karadeniz Gazına komşu bir eğitim merkezi Türkiye’nin enerji stratejisinde kilit rol üstlenen Filyos Limanı ve Karadeniz doğal gaz rezervlerinin bulunduğu bölgenin hemen yanı başında açılan bu bölüm, öğrencilere teorik bilginin yanı sıra sahaya yakın uygulama imkânı da sunuyor. 2023 yılında kampüsteki 10 bin metrekarelik alana F125 tipi 55 metre yüksekliğindeki sondaj kulesi de kuruldu. Öğrenciler, sınıftaki teorik bilgilerini kule üzerinde uygulamayla pekiştiriyor. Çaycuma MYO bünyesindeki Madencilik ve Maden Çıkarma Bölümü bünyesinde elektrik-elektronik, haberleşme, sondaj akışkanları, mekanik gibi alanlarda olan 9 adet laboratuvardan oluşan Uygulama Laboratuvarlarında eğitim gören öğrenciler, yabancı dillerini de hazırlık sınıflarından itibaren geliştiriyor. Türkiye Yüzyılı’nın enerji neferleri rekor istihdamla göreve başladı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Türkiye’nin milli enerji politikaları doğrultusunda açılan ve alanında ilk olan Açık Deniz Sondaj ve Taban Teknolojileri programlarından mezun olan ilk öğrencilerin, yüzde 90’lık bir oranla sektörün aranan personelleri haline geldiğini bildirdi. Rektör Özölçer; programların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonu ve Filyos’taki Karadeniz gazının keşfi sonrası ortaya çıkan "yerli ve milli insan kaynağı" ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduğunu belirtti. "Aranan insan kaynağı oldular" YÖK ve Türkiye Petrolleri-Offshore Technology Center (TP-OTC) ile imzalanan protokol kapsamında "Açık Deniz Sondaj Teknolojisi" ve "Açık Deniz Tabanı Teknolojisi" olmak üzere iki programa öğrenci aldıklarını ifade eden Özölçer, ilk mezunların başarısına dikkat çekerek şöyle dedi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın enerji ve Türkiye Yüzyılı politikasıyla birlikte Filyos’ta başlayan çalışmalarla büyük bir doğal gaz rezervi keşfedildi. Bunun yanı sıra bu keşfin yanı sıra burada yerli ve milli insan kaynağının değerlendirmesi için belli çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalardan bir tanesi de bizim üniversitemizin de içinde yer aldığı TP-OTC Türkiye Petrolleri ile YÖK arasında imzalanan protokol ile birlikte aslında 4 tane program açıldı. İkisine öğrenci alındı. Yabancı Dil Hazırlık Okulu ile beraber bu öğrencilerimizi kendi yerli ve milli insan kaynağımızı yetiştirmek için açtık. Türkiye Petrolleri, TP-OTC de bizi destekliyor. YÖK’ün de desteğiyle beraber destekliyor. İnşallah burada bu sene itibariyle de ilk mezunlarımızı verdik. Bu ilk mezunlarımız yüzde 90’ı iyi firmalarda iş buldular, aranan insan kaynağı oldular. İnşallah bu hızla devam edersek diğer bölümlerimizi de açacağız. Bu açmış olduğumuz bölümler doğalgazla ilgili, doğalgaz arama çalışmalarla ilgili bir tanesi açık deniz sondaj teknolojisi, bir tanesi de açık deniz tabanı teknolojisi olmak üzere iki program. Bunun yanı sıra iki programımız daha var. İnşallah onları da açabilir isek. Aynı zamanda bu birlikteliğimiz bizim üniversite sanayi iş birliğine de iyi bir örnek oluşturuyor. Beraberce oluşturduğumuz. Türkiye Petrollerinin öğrencilerimize burs verdiği ve en iyi şekilde yetişmeleri için en modern laboratuvarlarda öğrencilerimizin yetişmesini de sağladılar. Bu açıdan hem YÖK’e hem de Türkiye Petrolleri Yönetimi’ne çok teşekkür ediyoruz. Son derece modern laboratuvarlarda öğrencilerimize eğitim verebiliyoruz. Onların sayesinde ve bu yetiştirmiş olduğumuz insan kaynağı yakında Türkiye Yüzyılıyla beraber daha başka ülkelerde biliyorsunuz sondaj teknolojimiz, sondaj ekipmanlarımız giderek artıyor ve yurt dışına açılma imkanları var. Kendi yerli milli insanımızla beraber çalıştığımız zaman daha güçlü olacağız. Bu öğrencilerimiz de bize bunu sağlayacaklar. Öğrencilerin ne kadar kaliteli yetiştiği İngilizceleriyle ve yetiştikleri derslerle, laboratuvarlarla zaten test ediliyor şu anda. İnşallah daha faydalı olurlar. Üniversitemize de ülkemize de." Kardeş ülkeden gelip geleceğe hazırlanıyorlar Program, sadece Türkiye’den değil, kardeş ülke Azerbaycan’dan da öğrencilerin ilgisini çekiyor. SOCAR bursuyla eğitim alan 1. sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Galiba Samedzade, kadınların da bu alanda başarılı olabileceğini göstermek istediğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: "Burada Açık Deniz Sondaj Teknolojilerini seçmem de maksadım kızların da petrol sahasında ilerleyebileceğini ve kendini, yeteneğini toplumsal olarak kanıtlayabileceğine inanıyorum. Benim için birçok nitelikte imkanlar sağlıyor açık deniz sondaj teknolojileri. Böyle ki sondaj teknolojileri alanında bir mühendisin yapabilecekleri bence sınırsız. Hatta böyle düşünüyorum ki sondaj teknolojilerinde o kazma yani düşünün ki sanki bir keke kaşıkla kaşıklar gibi öyle ki katları birbirlerine karışmamalı ve nasıl söylesem orada da toprağın katmanları birbirine karışmamalı. İlk önce gelirken bu programın olduğunu işitirken çok heyecanlanmıştım. Ve öğrendiğimde kızları da alabiliyorlar ve kızlara da sondaj niteliğinde avantajlar sağlıyorlar. Bu benim için çok heyecanlı oldu ve bu fırsatı değerlendirmeliyim diye düşündüm. Bu alanda kendimi çok yüksek nitelikte geliştirebileceğimi düşünüyorum. Gerçekten Türkiye’nin çok büyük bir projesi kadınlara da yer verdiği için ben ayrıca mutluyum." "Deniz cesaret sever" Yine Azerbaycan’dan gelen 33 yaşındaki mühendis Kamran Asgarov ise deniz tutkusunu ve Türkiye’ye katkı sağlama arzusunu dile getirdi. Asgarov, öğrenim gördüğü BEUN Çaycuma MYO’daki niteliğe de dikkat çekerek şöyle dedi: "Denizi çok seviyorum. Petrol gaz üzerinden zaten denizde gördüğüm şeyler hepsi. Biz Azerbaycan’la zaten Türkiye bir devlet, iki millet. Orada da çalıştık. Burada da bir katkımız olması için ne mutlu bize. Karadeniz’in en büyük rezervleri en yakınımızdan çıkıyor. Onun için de biz de buradayız. Bir katkımız olması için çok gururluyuz, çok seviniyoruz. İnşallah projeyi bitirdikten sonra da yine de bu sektörde çalışıp becerilerimizi göstermek için dediğim gibi kardeş ülke ile birlikte çalışıp katkımızı göstermeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Burada da aynı kendi ülkemizde nasıl ise burada da aynıyız. Yani hiçbir farkı yok. Dil konusundan olsun ister medeniyet konusundan olsun yani çok benzeriz. Burada evimizde olduğumuz gibiyiz. Her şey çok iyi, okul çok iyi yani modern tecrübelerden dolayı desem yani tüm şeylerde o kadar titizler ki ister öğretmenlerden tutun ister akademisyenlerden her şey çok iyi. Umudumuz çok büyük. Uygulamalı burada kulemiz var. O dersleri göreceğiz. Bu zaten öyle bir şey ki zaten üniversiteler çok her ülkede var ama derslerin uygulamalı geçmesi bu nadir şeylerden yani şimdiki zamanımızda nadir olan şeylerden biri. Hem teorik hem pratik olarak dersleri öğrenmek, geçmek bu daha üst bir şey." Sektörden eğitime tam not BEUN Çaycuma Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Zikrullah Samet Güloğlu ise programın başarısını somut verilerle açıkladı: "Öğrencilerimizin avantajlarından birazcık bahsedecek olursak laboratuvar imkanları, derslikler, iyi bir İngilizce almaları öğrencilerimiz için çok büyük bir artı olacak ve oldu. Geçen sene ilk mezunlarımızı verdik. Hâlihazırda şu anda çalışmaya devam ediyorlar. Yüzde yüzlük bir mezuniyet var ve bunun devamında da öğrencilerimiz şu anda sahada, sektörde çalışmaya başladılar. Bölgedeki yöre halkının öğrencilerin buraya gelmesi, buradaki sahanın yakınlığı, çalışma ortamları hepsi öğrencilerimiz açısından bir avantaj. Türkiye’nin her yerinden öğrencilerimizin bize geldiğini görüyoruz. Bu da bizim açımızdan çok iyi bir şey çünkü Türkiye’nin her yerine yayılmış bir şekildeyiz öyle söyleyebilirim. Öğrencilerimiz aslında hepsi memnun. Çünkü bu şartlarda okuyup bu şartlarda bu süreçleri geçirmeleri, iyi bir eğitim almaları bile onlar açısından çok büyük bir artı. Biz aslında öğrencilerimizden daha da fazla mezun verdikten sonra öğrencilerimizin geri dönüşleri var. Hatta şu anda çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Sektörde çalışanlardan, onların şeflerinden burada almış oldukları kaliteli eğitimin etkisini biz hissediyoruz."
"Yer Altından Yer Üstüne, Geçmişten Günümüze Zonguldak-2" projesi başladı
23 Eylül 2025 Salı - 11:15 "Yer Altından Yer Üstüne, Geçmişten Günümüze Zonguldak-2" projesi başladı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi koordinesinde ve Burcu Atabey Özdemir yürütücülüğünde, TÜBİTAK 4004 Doğa ve Bilim Okulları Programı kapsamında hayata geçirilen "Yer Altından Yer Üstüne, Geçmişten Günümüze Zonguldak-2" projesi başladı. Projeye, Zonguldak’ın yanı sıra Bartın, Karabük ve Bolu illerindeki Bilim ve Sanat Merkezlerinden gelen toplam 25 ortaokul öğrencisi katılıyor. Beş gün sürecek eğitim kliniklerinde öğrenciler; bölgenin kültürel, tarihi ve doğal değerlerini yerinde gözlemleme ve uygulamalı etkinliklerle deneyimleme fırsatı bulacak. Projenin ilk günü Devrek’te gerçekleştirildi. Öğrenciler, Devrek Baston Parkı’nı ziyaret ederek hem baston ustalığı geleneğini yakından tanıdı hem de Zonguldak’ın önemli kültürel miras unsurlarından biri hakkında bilgi edindi. "Yer Altından Yer Üstüne, Geçmişten Günümüze Zonguldak-2" projesi; öğrencilerin kültürel mirasa yönelik farkındalıklarını artırmayı, doğa ve bilimle iç içe öğrenme ortamları sunmayı ve kalıcı öğrenme deneyimleri kazandırmayı hedefliyor. Projenin yürütücülüğünü Burcu Atabey Özdemir, proje uzmanlığını Mehtap Öz üstleniyor. Proje ekibi, öğrenciler için bilimsel, kültürel ve eğitsel yönden zengin içerikli bir program hazırlayarak Bulganin değerlerini genç nesillere aktarmayı amaçlıyor. İl Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin; "Yer Altından Yer Üstüne, Geçmişten Günümüze Zonguldak-2’ adlı TÜBİTAK 4004 projesi, öğrencilerimizin hem kültürel mirasımıza sahip çıkma bilincini geliştirmesi hem de doğa ve bilimle iç içe öğrenme fırsatlarını deneyimlemesi açısından son derece kıymetlidir. Bu proje ile çocuklarımız; Zonguldak’ın köklü tarihini, yer altı ve yer üstü zenginliklerini yakından tanıma imkânı bulmakta, aynı zamanda bilimsel bakış açısıyla çevresine ve yaşadığı şehre değer katmayı öğrenmektedir. Böylelikle öğrencilerimiz, sadece akademik açıdan değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal yönleriyle de gelişmektedir. İnanıyoruz ki bu tür projeler; Bakanlığımızın tarafından "Köklerden Geleceğe" düsturu ile geliştirilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin bileşenlerine de hizmet edecektir. Gençlerimizin kalıcı öğrenme deneyimleri kazanmasına, araştırma ve gözlem becerilerini geliştirmesine, doğaya ve tarihe daha duyarlı bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır. Projede emeği geçen Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezimize, tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve destek veren kurumlarımıza, üniversitelerden katkı sunan akademisyen hocalarımıza teşekkür ediyorum." dedi.