Yerel Haberler
Kastamonu
24 Aralık 2025 Çarşamba - 13:57 Kastamonu’da binlerce hap ve uyuşturucuyla yakalanan şahsın yargılanmasına başlandı Kastamonu’da 69 bin 407 adet sentetik ecza hapı, 975 gram metamfetamin ve 485 gram skunk ile yakalanan sanık, pişman olduğunu söyleyerek, tahliyesini istedi. Edinilen bilgiye göre, Mayıs ayında Kastamonu-Tosya karayolu Elyakut köyü mevkiinde, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince durdurulan bir araçta arama yapıldı. F.K. isimli şüphelinin üzerinde ve ikametinde yapılan aramalarda 69 bin 407 adet sentetik ecza hapı, 975 gram metamfetamin ve 485 gram skunk ele geçirildi. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan F.D., tutuklandı. Olayın ardından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde F.D. hakkında "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında sanık ve avukatı hazır bulundu. Mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanığın kişisel kullanımın çok üzerinde çeşitli madde yakalanmasından ötürü uyuşturucu ticareti suçu oluştuğundan 15 ila 25 yıl arasında cezalandırılmasını talep etti. Tutuklu sanık F.D. ise mütalaayı kabul etmediğini belirterek, İstanbul’dan getirilen uyuşturucuyu kendisinin sadece muhafaza ettiğini ve paketlerin içerisinde ne olduğunu dahi bilmediğini söyleyedi. F.D. savunmasında, "İstanbul’dan Kastamonu’ya getirilen uyuşturucu maddeyi burada ben teslim aldım. Buradan da eve götürürken yakalandım. Bu suçu işlediğimden ötürü pişmanım, zor durumda kaldım. Benim evde yaşlı annem var. Annemin sağlık sorunları var. Mümkünse annemin tedavisi için tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Mütalaaya karşı süre talebinde bulunan sanık F.D.’nin avukatı ise, "İstanbul’dan Kastamonu’ya bu uyuşturucuyu getiren insanlar var. Bunların öncelikle tespit edilmesi gerekiyor. Müvekkilimiz yakalandığında kollukta ve savcılıkta susma hakkını kullanmıştır. Bunu da tehdit edildiğinden ötürü susma hakkını kullandığını düşünüyoruz. Kastamonu tarihinde en fazla madde yakalanan bu dosyada, savcılığın yeteri kadar araştırma yapmadan ve suçluları ortaya çıkarmadan mütalaa vermesi kabul edilebilir gibi değil. Bu sebeplerde mütalaaya karşı süre talebimiz olacaktır" şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, savunmaların dinlenmesinin ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor
29 Haziran 2025 Pazar - 12:16 Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan çift, 28 yıldır pamuk iplikten ördükleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına göndererek geçimini sağlıyor. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan Mahiye Dilek, ev ekonomisine ek gelir sağlamak için 1997 yılında fanila örme kursuna katıldı. Dilek, aldığı eğitimin ardından makine alarak evinde fanila örmeye başladı Abidin Dilek de eşi Mahiye Dilek’in yaptığı işe ilgi duymaya başladı. Daha sonra çift, İhsangazi ilçesinde kendi dükkanlarını açtı. Çift, dükkanlarında 28 yıldır Ürettikleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. 2020 yılında coğrafi işaret alan ve yüzde 100 pamuk iplikten örülmesi sebebiyle yazın serin, kışın sıcak tutan Kastamonu fanilasını üreten Dilek çifti, meslekleri sayesinde çocuklarını büyüttüklerini ve tüm hayallerini gerçekleştirebildiklerini söyledi. "Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz" Talebe göre üretim yaptıklarını söyleyen Abidin Dilek, "1997 yılında Kastamonu’da eşimle birlikte öğrenmiş olduğumuz sanatı ilçemizde devam ettiriyoruz. Makine ile görmüş olduğunuz fanilaları örüyoruz. Yüzde 100 pamuktan yapıyoruz. Bu fanilalar sıcakta ter çeker, soğukta da sıcak tutar. Dikişini de eşim yapıyor. 28 yıldır fanila üretiyoruz. Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Talebe göre üretiyoruz" dedi. "Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık" 2 çocuğunu meslekleri sayesinde okuttuklarını belirten Mahiye Dilek ise ilçede fanila üreten ilk kişiler olduklarını dile getirerek, "Asgari ücretle çalışıyorduk. Yetmediği için 1997 yılında evimize makine aldık. O günden beri imalata devam ediyoruz. Daha sonra eşimin memleketi İhsangazi ilçesine taşındık. Şu anda İhsangazi fanilasının hem örgüsünü hem dikişini yaparak işimize devam etmekteyiz. Makineyi aldıktan sonra ben başladıktan sonra eşim de merak duymaya başladı. O da benden öğrendi. Daha sonra birlikte imalatı yapmaya başladık. Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık. Herkesin olduğu gibi bizim de zorlu zamanlarımız oldu. Bırakma noktasına gelsek de pes etmeden işimize devam ettik. Hedefimiz çocuklarımızı okutmak, evimizi almaktı. Çok şükür hedeflerimize ulaştık" diye konuştu.
Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor
29 Haziran 2025 Pazar - 12:12 Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan çift, 28 yıldır pamuk iplikten ördükleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına göndererek geçimini sağlıyor. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan Mahiye Dilek, ev ekonomisine ek gelir sağlamak için 1997 yılında fanila örme kursuna katıldı. Dilek, aldığı eğitimin ardından makine alarak evinde fanila örmeye başladı Abidin Dilek de eşi Mahiye Dilek’in yaptığı işe ilgi duymaya başladı. Daha sonra çift, İhsangazi ilçesinde kendi dükkanlarını açtı. Çift, dükkanlarında 28 yıldır Ürettikleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. 2020 yılında coğrafi işaret alan ve yüzde 100 pamuk iplikten örülmesi sebebiyle yazın serin, kışın sıcak tutan Kastamonu fanilasını üreten Dilek çifti, meslekleri sayesinde çocuklarını büyüttüklerini ve tüm hayallerini gerçekleştirebildiklerini söyledi. "Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz" Talebe göre üretim yaptıklarını söyleyen Abidin Dilek, "1997 yılında Kastamonu’da eşimle birlikte öğrenmiş olduğumuz sanatı ilçemizde devam ettiriyoruz. Makine ile görmüş olduğunuz fanilaları örüyoruz. Yüzde 100 pamuktan yapıyoruz. Bu fanilalar sıcakta ter çeker, soğukta da sıcak tutar. Dikişini de eşim yapıyor. 28 yıldır fanila üretiyoruz. Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Talebe göre üretiyoruz" dedi. "Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık" 2 çocuğunu meslekleri sayesinde okuttuklarını belirten Mahiye Dilek ise ilçede fanila üreten ilk kişiler olduklarını dile getirerek, "Asgari ücretle çalışıyorduk. Yetmediği için 1997 yılında evimize makine aldık. O günden beri imalata devam ediyoruz. Daha sonra eşimin memleketi İhsangazi ilçesine taşındık. Şu anda İhsangazi fanilasının hem örgüsünü hem dikişini yaparak işimize devam etmekteyiz. Makineyi aldıktan sonra ben başladıktan sonra eşim de merak duymaya başladı. O da benden öğrendi. Daha sonra birlikte imalatı yapmaya başladık. Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık. Herkesin olduğu gibi bizim de zorlu zamanlarımız oldu. Bırakma noktasına gelsek de pes etmeden işimize devam ettik. Hedefimiz çocuklarımızı okutmak, evimizi almaktı. Çok şükür hedeflerimize ulaştık" diye konuştu.
Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek
28 Haziran 2025 Cumartesi - 14:13 Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek Kastamonu’nun Araç ilçesinde 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada oluşturulan rotanın korunan alan ilan edilmesi için çalışma başlatıldı. Türkiye’nin eşsiz doğa manzaralarına sahip, tabiat ve doğa turizminin merkezlerinden olan Kastamonu’nun Araç ilçesinde bulunan yaylaların turizme kazandırılması noktasında çalışmalar devam ediyor. İlçede yer alan yaylalar, doğal güzellikleri, geniş ormanlık alanları ve manzaralı piknik yerleri ile yaz turizmi için vatandaşların uğrak yeri haline geldi. Araç ilçe merkezinden başlayarak 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada, ‘orman ve tabiat turizmi’ alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından yürüyüş rotaları oluşturuldu. Keşfedilmeyi bekleyen Araç yaylaları için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından turizm rotalarının oluşturulmasının ardından bölgenin korunan alan ilan edilmesi için de çalışma başlatıldı. Yaklaşık 4 yıldır devam eden çalışmalarda Kastamonu Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve 10. Bölge Müdürlüğüyle yapılan çalışmalar sonucunda eşsiz bir doğa turu sunan bölgenin milli park ilan edilmesi amaçlanıyor. Çivi kullanılmadan yapılan yayla evleri, mesire alanları, temiz su kaynakları, doğal güzellikleri ile yaylacılık faaliyetlerinin halen devam ettirildiği Araç yaylaları, korunan alan ya da milli park statüsü kazandırılmasıyla birlikte kırsal kalkınmanın yanı sıra bölge turizmine de büyük katkı sağlaması bekleniyor. Bölgenin milli park ilan edilmesi için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, beraberinde Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Ekoturizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette yaylada faaliyet gösteren vatandaşlarla da görüşen ekip, belirlenen rota ile yaylalarda yapılacak çalışmalarla ilgili incelemelerde bulundu. Haberal, 4 yıldır sürdürdükleri çalışmalar neticesinde 48 kilometrelik güzergah üzerinde birbirine bağlantılı şekilde bulunan 33 yaylanın Milli Park ilan edilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Bölge, milli park olarak ilan edildikten sonra yapılacak sosyal donatılarla yerel halka ve bölgede ikamet eden insanlara dışarıdan gelen turistlere veya konuklara çok güzel hizmetler sunulacak" dedi. "Amacımız yaylaları turizme kazandırmak" Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte Araç ilçesinden başlayarak 48 kilometrelik bir yayla rotasında yürüdüklerini söyleyen Haberal, "Köy sınırlarını içeriye almadan özellikle köylerin dışında kalan yaylaları tespit ettik. 33 yaylayı içeren bir rota üzerinden ilk olarak Yuvalca yaylasından başladık. Bu yaylalarda çalışma ve incelemelerde bulunduk. Katbaşı zirvesinde sonlandırdık. Çünkü Katbaşı zirvesi, Karabük ve Çankırı sınırda bulunuyor ve Soğanlı çayıyla bütünleşiyor. Bölgede yerel halk, yaylalara rağbet gösteriyor. Halen yaylacılık faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ve organik ürünler elde edildiğini görebiliyoruz. Bu da bizleri mutlu ediyor. Bizimde amacımız burayı koruyup kollayıp ve turizme kazandırmak. Bir yeri turizme kazandırırken onu öncelikli korumak kollamak ve yönetmeliklerde bunu da belirtmek istiyoruz. Bölgenin korunan alan neticesinde yerel halka, hayat şartlarını zorlayıcı değil, kolaylaştırıcı bir çalışma yapıyoruz. İnşallah yerel halkla birlikte kurumumuz, üniversitemiz, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte Orman Genel Müdürlüğünün de destekleriyle harika bir iş çıkaracağımızı düşünüyoruz. Amacımız burayı turizme kazandırırken koruyup kollayıp yerel halka, iyi bir kalıcı hizmet sunmak ve burayı gerek milli park gerek tabiat farkı ilan ettirmek. Çünkü bölge milli park olmayı hak ediyor" diye konuştu. "Milli Parklar sadece dinlenme alanı değil, bir bilinç meselesidir" Korunan alanların önemi, seçilme kıstasları ve milli parkların tanımıyla ilgili açıklamalarda bulunan Haberal, "Bu alanların seçilmesinde belirli kriterler göz önünde bulundurulur. Bir alanın korunan olarak seçilmesindeki kıstaslar büyüklük, çeşitlilik, doğallık, duyarlılık, enderlik, eşsizlik, tehlike altında olma, temsil etme ve zorunluluk gibi faktörlere dayanmaktadır" dedi.
Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek
28 Haziran 2025 Cumartesi - 14:08 Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek Kastamonu’nun Araç ilçesinde 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada oluşturulan rotanın korunan alan ilan edilmesi için çalışma başlatıldı. Türkiye’nin eşsiz doğa manzaralarına sahip, tabiat ve doğa turizminin merkezlerinden olan Kastamonu’nun Araç ilçesinde bulunan yaylaların turizme kazandırılması noktasında çalışmalar devam ediyor. İlçede yer alan yaylalar, doğal güzellikleri, geniş ormanlık alanları ve manzaralı piknik yerleri ile yaz turizmi için vatandaşların uğrak yeri haline geldi. Araç ilçe merkezinden başlayarak 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada, ‘orman ve tabiat turizmi’ alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından yürüyüş rotaları oluşturuldu. Keşfedilmeyi bekleyen Araç yaylaları için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından turizm rotalarının oluşturulmasının ardından bölgenin korunan alan ilan edilmesi için de çalışma başlatıldı. Yaklaşık 4 yıldır devam eden çalışmalarda Kastamonu Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve 10. Bölge Müdürlüğüyle yapılan çalışmalar sonucunda eşsiz bir doğa turu sunan bölgenin milli park ilan edilmesi amaçlanıyor. Çivi kullanılmadan yapılan yayla evleri, mesire alanları, temiz su kaynakları, doğal güzellikleri ile yaylacılık faaliyetlerinin halen devam ettirildiği Araç yaylaları, korunan alan ya da milli park statüsü kazandırılmasıyla birlikte kırsal kalkınmanın yanı sıra bölge turizmine de büyük katkı sağlaması bekleniyor. Bölgenin milli park ilan edilmesi için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, beraberinde Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Ekoturizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette yaylada faaliyet gösteren vatandaşlarla da görüşen ekip, belirlenen rota ile yaylalarda yapılacak çalışmalarla ilgili incelemelerde bulundu. Haberal, 4 yıldır sürdürdükleri çalışmalar neticesinde 48 kilometrelik güzergah üzerinde birbirine bağlantılı şekilde bulunan 33 yaylanın Milli Park ilan edilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Bölge, milli park olarak ilan edildikten sonra yapılacak sosyal donatılarla yerel halka ve bölgede ikamet eden insanlara dışarıdan gelen turistlere veya konuklara çok güzel hizmetler sunulacak" dedi. "Amacımız yaylaları turizme kazandırmak" Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte Araç ilçesinden başlayarak 48 kilometrelik bir yayla rotasında yürüdüklerini söyleyen Haberal, "Köy sınırlarını içeriye almadan özellikle köylerin dışında kalan yaylaları tespit ettik. 33 yaylayı içeren bir rota üzerinden ilk olarak Yuvalca yaylasından başladık. Bu yaylalarda çalışma ve incelemelerde bulunduk. Katbaşı zirvesinde sonlandırdık. Çünkü Katbaşı zirvesi, Karabük ve Çankırı sınırda bulunuyor ve Soğanlı çayıyla bütünleşiyor. Bölgede yerel halk, yaylalara rağbet gösteriyor. Halen yaylacılık faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ve organik ürünler elde edildiğini görebiliyoruz. Bu da bizleri mutlu ediyor. Bizimde amacımız burayı koruyup kollayıp ve turizme kazandırmak. Bir yeri turizme kazandırırken onu öncelikli korumak kollamak ve yönetmeliklerde bunu da belirtmek istiyoruz. Bölgenin korunan alan neticesinde yerel halka, hayat şartlarını zorlayıcı değil, kolaylaştırıcı bir çalışma yapıyoruz. İnşallah yerel halkla birlikte kurumumuz, üniversitemiz, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte Orman Genel Müdürlüğünün de destekleriyle harika bir iş çıkaracağımızı düşünüyoruz. Amacımız burayı turizme kazandırırken koruyup kollayıp yerel halka, iyi bir kalıcı hizmet sunmak ve burayı gerek milli park gerek tabiat farkı ilan ettirmek. Çünkü bölge milli park olmayı hak ediyor" diye konuştu. "Milli Parklar sadece dinlenme alanı değil, bir bilinç meselesidir" Korunan alanların önemi, seçilme kıstasları ve milli parkların tanımıyla ilgili açıklamalarda bulunan Haberal, "Bu alanların seçilmesinde belirli kriterler göz önünde bulundurulur. Bir alanın korunan olarak seçilmesindeki kıstaslar büyüklük, çeşitlilik, doğallık, duyarlılık, enderlik, eşsizlik, tehlike altında olma, temsil etme ve zorunluluk gibi faktörlere dayanmaktadır" dedi.