Yerel Haberler
Samsun
Kahverengi kokarca savaşçıları: 2025’te 3 bin sülün doğaya salındı 06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:56:49 2025 yılında Samsun ve çevre illerine doğaya bırakılan 3 bin sülün, fındık ve tarım alanlarında ciddi zararlara yol açan kahverengi kokarcaya karşı ekosistemin "doğal savaşçıları" olarak görev yapıyor. Samsun’un Tekkeköy ilçesindeki Gelemen Sülün Üretim Merkezi, kuruluşundan bu yana toplam 392 bin 720 sülünü doğaya kazandırarak Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğine önemli katkılar sağladı. Merkezde yalnızca 2025 yılında 3 bin adet sülün üretildi ve başta Ordu, Samsun, Karabük, Sinop ve Bartın olmak üzere çeşitli illerde doğal yaşama bırakıldı. Bu sülünler özellikle kahverengi kokarcayla biyolojik mücadelede sağladıkları faydayla öne çıkıyor. "Özel olarak yetiştiriliyor" Doğa Koruma ve Millî Parklar 11. Bölge Müdürü Resul Doğan, Gelemen Sülün Üretim Merkezi’nin kuruluş amacının, Karadeniz kıyı kesimlerinde doğal olarak bulunan Kafkas sülünü popülasyonunun çevresel nedenlerle azalması üzerine türü koruma altına almak olduğunu belirtti. Sülün üretim sürecinin Mart ayında başladığını ifade eden Doğan, yumurtaların kuluçka süreçlerinin ardından civcivlerin büyütme kafesleri ve kapalı kümeslerde bakım gördüğünü, yaklaşık 17–18 haftalık gelişim döneminin sonunda doğal ortama uyum sağlayabilecek düzeye gelen bireylerin planlı şekilde doğaya salındığını aktardı. "Kapasite yıllık 15 bine çıkacak" Merkezin kuruluşundan bugüne kadar yüzbinlerce sülünün doğal yaşama bırakıldığını hatırlatan Doğan, sadece Samsun’da 67 bin 206 adet sülünün doğaya salındığını belirtti. 2026 ve sonrası hedeflere de değinen Doğan, yıllık 15 bin adet üretim kapasitesine ulaşmak istediklerini; mevcut alanın yetersiz kalması nedeniyle faaliyetlerin bakanlık tarafından Terme’de yapımı tamamlanan, yeni sülün üretme merkezine taşınacağını ifade ederek, "Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğümüz yatırım ödenekleri ve DOKAP desteğiyle yapılacak tadilatların tamamlanmasının ardından üretim kapasitesinin yıllık 15 bine adede çıkarılması mümkün olacak" dedi. "Kahverengi kokarca mücadele" Sülünlerin ekosisteme katkılarına dikkat çeken Doğan, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda türün kahverengi kokarcayla beslendiğinin tespit edildiğini, bu nedenle sülünlerin tarım alanlarında zararlı popülasyonunun baskılanmasına doğal bir destek sunduğunu söyledi. Doğan, "Bilindiği üzere Kahverengi kokarca yöremizde fındık arazilerine ve tarım alanlarına ciddi zarar veriyor. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımız çok ciddi çalışmalar yürütmektedir. Biyolojik mücadele için Konya Selçuk Üniversitesinde ve İstanbul Polenezköy Sülün Üretme İstasyonunda yapılan bilimsel çalışmalar akabinde, bazı denemeler yapılmış ve sülünün kahverengi kokarcayla beslendiği tespitleri yapılmıştır. Sülünler, ekosistemlerin sürdürülebilirliği açısından önemli bir tür olup; böcek, larva, tohum ve çeşitli bitkisel materyallerle beslenmeleri sayesinde doğal dengenin korunmasına destekleyici katkılar sağlamaktadır. Bu kapsamda, özellikle tarımsal üretim alanlarında zararlı organizmaların baskılanmasına yönelik biyolojik mücadele süreçlerine dolaylı katkı sundukları değerlendirilmektedir" diye konuştu. Vatandaşlardan en önemli beklentilerinin doğaya bırakılan sülünlerin avlanmaması, rahatsız edilmemesi ve özellikle üreme ile adaptasyon dönemlerinde yaşam alanlarına müdahale edilmemesi olduğunu belirten Doğan, bu hassasiyetin gösterilmesinin türün doğada kalıcı bir popülasyon oluşturması için büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:56 Karadeniz’in en büyük incir projesi: 50 milyon TL gelir kız çocuklarına verilecek Samsun’un Tekkeköy ilçesinde 100 dönümlük araziye dikilen incir fidanlarıyla başlatılan dev proje, bölgenin tarımsal üretim kapasitesini artırırken aynı zamanda genç kızların eğitimine destek olmayı hedefliyor. Beş yıl içinde yaklaşık 250 ton ürün verecek incir bahçesinden elde edilmesi beklenen 50 milyon TL’lik gelirin tamamı, üniversiteye yeni başlayan kız öğrencilere burs olarak aktarılacak. Tekkeköy Belediyesi, Amasya Orman Bölge Müdürlüğü ile birlikte Kababürük Mahallesi’ndeki atıl dikenlik alanı 100 dönümlük incir bahçesine dönüştürerek yöreye özgü 4 bine yakın mor patlıcan inciri dikti. Beş yıl sonra tam verimde 250 ton ürünle yaklaşık 50 milyon TL gelir sağlanması beklenen bu bahçenin tüm geliri, üniversiteyi yeni kazanan kız öğrencilere burs olarak verilecek. İncirlerin dikiminde son ağaçların yerleştirmesini proje ortaklarından Tekkeköy Belediye Başkanı Mustafa Candal, Tekkeköy Kaymakamı Enver Hakan Zengince, Amasya Orman Bölge Müdürü Ferdi Özer, Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz ile birlikte yaptı. Candal: "Elde edilen gelirle, kız öğrenciler eğitim alacak" Projede dikilen ağaçların yakın zamanda patenti alınacak mor patlıcan inciri olduğuna dikkat çeken Başkan Mustafa Candal, "İlk yola çıkarken, ‘bir el tut, o el senin hayatını kurtarsın’ demiştik. Bu sloganla başladık biz. Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve ilgililere bu konudan bahsettiğimizde onlar da en az bizler kadar heyecanlandılar ve hep beraber kolları sıvadık. Bugün burada kamu eliyle yapılan bir sosyal proje, Karadeniz’in en büyüğü, aşağı yukarı 100 bin metrekare, 100 dönüm araziye biz Tekkeköy’ün patentinde almak üzere olduğu ’Tekkeköy mor patlıcan inciri’ fidanını diktik. Buradan elde edilen gelirlerimizi inşallah üniversite okuyacak, ihtiyaç sahibi kız çocuklarımıza burs olarak vereceğiz" dedi. Özer: "Gelir getirici tür ağaçlandırması kapsamında Karadeniz Bölgesi’nin en büyük projesi" Karadeniz’in en büyük incir projesini hayata geçirdiklerine dikkat çeken Ferdi Özer, "Burası yaklaşık 100 dönümlük bir ormanlık arazi. Atıl durumda olan dikenlik bir araziydi. 100 dönümlük ormanlık araziye gelir getirici tür ağaçlandırılması adı altında ince ağaçlandırılması yaptık belediyemizle birlikte. Bu proje, Karadeniz Bölgesi’nin en büyük projesi. Gelir getirici tür ağaçlandırması anlamında hakikaten bölgedeki en büyük proje. Belediyemizle buraya 10 yıllık bir protokol yaptık. İnşallah buranın korumasını, bakımını belediyemiz 10 yıl boyunca yapacak. Bu projemizde öyle ümit ediyoruz ki bugünkü fiyatlarla yöredeki orman köylüsüne, vatandaşlarımıza ortalama 50 milyon TL gibi bir gelir sağlayacak. Yine bu sahanın bitişinde yaklaşık 85 dönümlük bir araziye de inşallah ’İncir Orman Parkı’ adı altında bir yer yapacağız. Söz konusu alan gelecekte doğal ve çok güzel bir alan olacak" diye konuştu. Yılmaz: "Üretim şehri Samsun" Türkiye’nin üretim şehri konumundaki Samsun’un bu projeyle de tarımsal üretimdeki yerini koruduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz ise "Üretim şehri Samsun’da güzel bir projeye hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bu alanda elde edilen incirin geliri kız çocuklarına burs olarak verilecek. Burada üretimden elde edilen gelir, geleceğin üreticileri olacak kız çocuklarımıza, burs olarak verilecek ve onların eğitimlerini rahat bir şekilde sürdürmeleri sağlanacak. Çok güzel bir sosyal proje. Ben emeğe geçen herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. 5 yıl sonra tam randıman vermesi beklenen yaklaşık 4 bin incir ağacından 250 ton mor patlıcan inciri elde edilmesi ve buradan elde edilen gelirin de üniversiteyi kazanan kız öğrencilere burs olarak verilmesi amaçlanıyor.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:38 Profesör açıkladı: "Antioksidan ve vitamin takviyeleri ömrü kısaltıyor" Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, son yıllarda yaygın şekilde kullanılan antioksidan ve vitamin takviyeleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özkaya, sağlıklı yaşam ve yaşlanmayı geciktirme amacıyla kullanılan bu takviyelerin tam tersine, yaşam süresini kısalttığının bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi. Antioksidanların A vitamini, E vitamini, koenzim Q10, beta-karoten ve asetil-sistein gibi maddeler içerdiğini belirten Prof. Dr. Özkaya, uzun yıllardır bu maddelerin serbest radikalleri yok ederek yaşlanmayı geciktirdiği yönünde yaygın bir inanış olduğunu, ancak bunun bilimsel çalışmalarla çürütüldüğünü ifade etti. "Ömrü uzatmıyor, hatta bazıları ömrü kısaltıyor" Özkaya, son 20 yılda yapılan büyük ölçekli araştırmaların, antioksidanların yaşlanmayı yavaşlatmadığını ve ölüm oranını düşürmediğini net şekilde ortaya koyduğunu söyledi. The Journal of the American Medical Association (JAMA) dergisinde yayımlanan kapsamlı meta-analize dikkat çeken Özkaya, şu bilgileri paylaştı: "Araştırmada beta-karoten, A, C ve E vitaminleri ile selenyum gibi en sık kullanılan antioksidan takviyeleri incelendi. Antioksidan takviyesi alan kişilerde ölüm riskinin, plasebo alanlara göre yüzde 4 daha yüksek olduğu tespit edildi. Beta karoten, E vitamini ve yüksek doz A vitamini alanlarda ölüm riski daha da artıyor. C vitamini ve selenyum için ise herhangi bir yarar gösterilemedi." "Bazı takviyeler kanser riskini artırıyor" Prof. Dr. Özkaya, özellikle E vitamini takviyesinin erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığına, A vitamini takviyelerinin ise kemik kırığı riskini yükselttiğine dair bilimsel bulgular olduğunu hatırlattı. Antioksidanların bazı durumlarda tehlikeli olabileceğine vurgu yapan Özkaya, özellikle kanser hücrelerinin metabolizmaları gereği fazla serbest radikal ürettiğini belirterek, "Antioksidanlar bu serbest radikalleri etkisiz hale getirince kanser hücrelerinin yararına çalışabiliyor. Bu nedenle kanser hastalarına genellikle antioksidan takviyeleri önerilmez" diye konuştu. "Yaşlanma çok daha karmaşık bir süreç" Antioksidanların yaşlanmayı yavaşlattığı inancının basitleştirilmiş bir yaklaşım olduğunu söyleyen Özkaya, yaşlanmanın sadece oksidatif hasardan ibaret olmadığını, birçok farklı biyolojik mekanizmanın sürece dahil olduğunu ifade etti. "Sağlıklı bireylerin takviye alması için bir neden yok" Prof. Dr. Özkaya, antioksidan eksikliği olan kişilerin hekim kontrolünde bu maddeleri almasının faydalı olabileceğini ancak sağlıklı bireylerin yüksek doz takviye kullanmasının hiçbir yarar sağlamadığını vurguladı Özkaya, "Beta karoten, A vitamini ve E vitamini tek başına veya diğer antioksidanlarla birlikte kullanıldığında ölüm oranını artırıyor. C vitamininin ömrü uzattığına dair hiçbir kanıt yok. Dünya genelinde milyonlarca kişinin kalp-damar hastalıklarını ve kanseri önleme amacıyla bu ürünleri kullandığı düşünülürse, bulgular halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Antioksidan takviyeleri ne hayat kurtarıyor ne de insanları daha sağlıklı yapıyor" şeklinde konuştu. "Sağlıklı Hayat Merkezleri ücretsiz hizmet veriyor" Vatandaşların sağlıklı yaşamı desteklemek için kontrolsüz takviyelere yönelmek yerine Sağlık Bakanlığı’nın sunduğu ücretsiz hizmetlerden yararlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özkaya şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıklı Hayat Merkezleri artık hemen hemen her ilçede bulunuyor. Vatandaşlar bu merkezlere giderek diyetisyen, psikolog, fizyoterapist gibi uzmanlardan ücretsiz destek alabiliyor. Bu merkezlerde sağlığı güçlendirecek, hastalıklardan korunmayı sağlayacak tedbirleri almak mümkün."
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:30 Samsun Şehir Hastanesi randevularında "hizmet binası karışıklığı"na dikkat Samsun Şehir Hastanesi için Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden alınan randevularda, muayenenin gerçekleştirileceği ek hizmet binasının harita ekranında ana hastane olarak görünmesi nedeniyle yaşanan karışıklıklara karşı vatandaşlar uyarıldı. Randevu sahiplerinin, MHRS ekranından muayene yerine ait doğru binayı kontrol etmeleri istendi. "Randevu aldıktan sonra hizmet binasını kontrol edin" Samsun İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, "1 Aralık tarihi itibariyle Eğitim ve Araştırma Ana Bina, Atakum Polikliniği / Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ve Onkoloji Ek Hizmet Binalarımızın MHRS randevuları Samsun Şehir Hastanesi bünyesinde hizmet vermeye başlamaları nedeniyle bu hastanemiz üzerinden alınacaktır. MHRS Randevu ekranında randevu alınan kurum olarak ’Samsun Şehir Hastanesi’ muayene olunacak yer olarak da ilgili ek hizmet binamız belirtilmektedir. Ancak randevu ekranının konum gösteren harita bölümünde ek hizmet binasında alınan randevularda da konum olarak ana hastane olan Samsun Şehir Hastanesinin bilgilerine yer verilmesi nedeniyle, vatandaşlarımızın ek hizmet binalarımızdan aldıkları randevular için de Canik ilçemizde yeni hizmete giren ana binamıza gittikleri bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. An itibarıyla Canik ilçemizdeki Samsun Şehir Hastanemizde sadece ’göğüs kliniğimiz’ hizmet vermektedir. Diğer ek hizmet binalarımız peyderpey Samsun Şehir Hastanemize taşınacağından, bu süreçte kendi binalarında hizmet vermeye devam edeceklerdir. Bu nedenle vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için Samsun Şehir Hastanemiz üzerinden muayene randevusu aldıktan sonra MHRS randevu ekranındaki bölümden muayeneye gidecekleri hizmet binasını kontrol etmeleri ve muayene için bu binamıza gitmeleri büyük önem arz etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.
"Kapalı oyun alanları riskli olabilir"
27 Kasım 2025 Perşembe - 09:41 "Kapalı oyun alanları riskli olabilir" Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, "Havalar soğuk, hastalıklar arttı. Kapalı oyun alanlarına yoğun ilgi gösterince hastalık durumu dezavantaja dönüyor. Kış aylarında kapalı oyun alanları riskli olabiliyor. Ayrıca şu anda doğru beslenme, uyku düzeni ve el hijyeni çok önemli. Çocuklarımıza mutlaka el yıkama alışkanlığı kazandırmalıyız. En önemlisi doğru el yıkamayı öğretmeliyiz. Okula gitsin gitmesin her yaştan çocuğumuz mutlaka sıkça el yıkamalı" dedi. Liv Hospital Samsun’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, kapalı oyun alanlarına gösterilen yoğun ilgiden ötürü uyarıda bulundu. Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Uzm. Dr. Çebi, "Kış tüm anne babaların çocukları için korkulu rüya, okul döneminde birçoğumuz hastanelerin yolunu tuttu. Şu an kapalı oyun alanlarından uzak durmakta fayda var, açık alanlar doğa yürüyüşleri daha sağlıklı. Ek olarak çocuklarımıza mutlaka el yıkama alışkanlığı kazandırmalıyız ve en önemlisi doğru el yıkamayı öğretmeliyiz. El yıkama alışkanlığı biz büyüklerde de çoğu hastalığı önlemekte, mikroplardan bizleri uzak tutmaktadır. Okula gitsin gitmesin her yaştan çocuğumuz mutlaka sıkça el yıkamalıdır" diye konuştu. Çocuklarımızın düzenli, dengeli, doğal ve mevsimine göre beslenmesinin bağışıklık sistemi için çok önemli olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Çebi, şunları söyledi: "Sebze ve meyveleri mevsimine göre tüketirsek hormonlu gıdalardan uzak durmuş oluruz. Bazı ilaçlar hakikaten sihirli dokunuşlar yapabilir. Doktor kontrolü ve önerisiyle alınan takviye vitaminler önerilerimiz arasındadır. Örneğin beta glukan içeren ilaçlar soğuk algınlığına karşı direnci arttırabilir ve artık her eczanede kolayca ulaşılabilir. Bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin destekleri ve çeşitli ilaçlardan fayda görebilirsiniz. İdeali bu ilaçları 2 yaş ve üzerine kullanmaktır. Özel durumu olan, örneğin alerjik çocuklar için koruyucu ilaçlar dediğimiz birtakım ilaçlar astım ya da solunum sıkıntısı ataklarını azaltacaktır. Doktorunuzun düzenlediği şekilde bunları kullanırsanız acile taşınmalarınız azalacaktır. Öksürüklerimize kış boyunca ayva yaprağı ve ıhlamurları hazır tutalım, zararı yok, faydası çoktur. Karıştırıp demlersek içimi hoştur. Yine doğal öksürük şurubumuzun tarifi; bir turp tane karabiber ve balı içeren tariftir. Turp sebzesini oyup dibine tane karabiberi koyalım, içine balı döküp bir geniş kaba koyalım. Sabah kalktığımızda doğal öksürük şurubumuz hazır, günde 3 - 4 tatlı kaşığı verebilirsiniz. Tabi 1 yaşın altına vermiyoruz çünkü bal ile hazırlıyoruz. Bir de burnundan akıntı eksik olmayan, gece burun tıkanıklığından uyuyamayan çocuklar için önerimizde var. Bir soğanı soyun ve 4’e bölün. Yatağın başucuna asın, bir nebze akıntıyı hafifletir. İçinize sinmeyen her durumda, uykuyu bölen öksürük, 1 haftayı geçen grip nezle halinde mutlaka doktora başvurun. İlerlemeden hastalığın tedbirini alalım. Tedbirimizi aldığımız takdirde gelecek olan kıştan korkmamıza gerek yoktur."
Kahverengi kokarca ile mücadele: 850 hane, 23 kamu alanı ve 623 ahır ilaçlandı
26 Kasım 2025 Çarşamba - 18:22 Kahverengi kokarca ile mücadele: 850 hane, 23 kamu alanı ve 623 ahır ilaçlandı Samsun’un Terme ilçesinde bulunan bir mahallede kahverengi kokarca ile mücadele çerçevesinde 850 hane, 23 kamu alanı ve 623 ahır ile benzeri yapıda, teknik personeller eşliğinde biyosidal ilaçlarla ilaçlama gerçekleştirildi. Terme ilçesine bağlı Gölyazı Mahallesi’nde, kahverengi kokarca zararlısına karşı planlanan kışlak mücadele programı gerçekleştirildi. Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde yapılan çalışmada mahallede bulunan 850 hane, 23 kamu alanı ve 623 ahır ile benzeri yapı, teknik personeller eşliğinde biyosidal ilaçlarla ilaçlandı. Mücadelede kullanılmak üzere 10 adet ilaçlama makinesi mahalle sakinleri tarafından hazırlanırken, koruyucu kıyafet ve biyosidal ilaçların temini Terim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından sağlandı. İlaçlama öncesinde uzman ekipler tarafından mahalle halkına kahverengi kokarcanın ürünlere verdiği zararlar, etkili mücadele yöntemleri ve kışlak döneminde alınması gereken önlemler hakkında bilgi verildi. Ardından ilaç karışımının hazırlanması ve uygulama teknikleri anlatılarak sahada toplu ilaçlamaya geçildi. Yetkililer, kahverengi kokarca popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi için kışlak dönemindeki mücadelenin büyük önem taşıdığını belirtti. Mahalle genelinde yürütülen çalışmaların, tarımsal üretimde yaşanan zararı azaltmayı hedeflediği ifade edildi. Yılmaz: "Kokarcanın popülasyonunu baskı altına almaya çalışıyoruz" Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, "Kahverengi kokarca ile mücadele etmek amacıyla bakanlığımız bir eylem planı oluşturdu. Bu plan doğrultusunda çalışmalar devam ediyor. Kışlak alanlarda bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bunlar serender, ahır, odunluk gibi yerler. Bu alanlarda kışı geçirmek için toplanan kokarcalara karşı biyosidal ilaçlar kullanarak mücadele çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Böyle kokarcanın popülasyonunu baskı altına almaya çalışıyoruz" dedi. Kul: "Kokarca ile mücadeleyi stratejik olarak uyguluyoruz" Terme Belediye Başkanı Şenol Kul ise "Kokarca ile mücadeleyi stratejik olarak uyguluyoruz. Çünkü kokarca yok olursa başka bir şey çıkacak. Bütün kurumlar, yerel yönetimler, merkezi yönetim ve halkımızla beraber geçen sene bir mücadele başlattık. Bu mücadele ilk başladığında halkımız bunu hafife aldı. Geçen sene buradaki fındığa etkisini görünce herkes panikledi ve buna sarıldı. Geçen sene yaptığımız mücadelede sonuç aldık. Bu şunu gösteriyor demek ki mücadeleye devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Samsun’da 9 köpeğin telef olması: Başkan Kurnaz’dan tepki
26 Kasım 2025 Çarşamba - 18:13 Samsun’da 9 köpeğin telef olması: Başkan Kurnaz’dan tepki Samsun’da 9 köpeğin telef olmasıyla ilgili toplanan meclis üyeleri ve bazı hayvanseverler, İlkadım Hayvan Yaşam Alanı’na girmek istedi. Bölgede önlem alan jandarma, içeri girilmesine izin vermedi. Açıklama yapan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, olayla ilgili kendilerinin de idari soruşturma başlattığını belirterek, "Vatandaşlarımız ve hayvanseverler emin olsun; bizim olduğumuz yerde asla hayvana kötü muamele olmaz" dedi. 24 Kasım Pazartesi günü akşam saatlerinde Samsun’un İlkadım ilçesi Kadamut Mahallesi Kurtuluş Yolu üzerindeki çöp konteynerinde 9 telef olmuş köpek bulundu. Gelişme üzerine Samsun Valiliği, hayvanların telef olmasıyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Yaşanan olayın ardından bazı hayvanseverler ve CHP’li İlkadım Belediyesi meclis üyeleri, İlkadım Belediyesi Hayvan Yaşam Alanı önünde toplanarak içeri girmek istedi ancak jandarma kendilerine müsaade etmedi. "20 gün önce hayvan yaşam alanımızı gezdiler" Olayı siyasete taşımaya çalışanlara tepki gösteren İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Sadece hayvanseverler değil, bazı siyasi partilerin kışkırtıcı tutumu beni çok üzdü. CHP’li meclis üyeleri de dahil olmak üzere arkadaşlarımız daha 20 gün önce hayvan yaşam alanımızı gezdi ve gördü" açıklamasında bulundu. Kurnaz şöyle devam etti: "Eğer hayvanlara zarar veren bir anlayışta olsak, Samsun’da 17 ilçe içinde hayvan yaşam alanına en fazla yatırım yapan ilçe olmazdık. Hayvanlarımız sokakta sefil olmasın, aç kalmasın diye milyonlarca lira harcadık. Onlara çok güzel bir yaşam alanı hazırlıyoruz. Hâlâ tamamlamaya devam ediyoruz. Bir bölümünü bitirdik, hayvanlarımızı orada misafir etmeye başladık ve en iyi şekilde bakıyoruz. Bazı meclis üyeleri de bunu kendi gözleriyle gördü. Bu durumun sanki hayvanlara kötü muamele varmış gibi siyasi bir mecraya çekilmesi beni çok üzdü. Çünkü hep söylediğim bir şey var: Hayvanların canı bize emanet. Bunun hesabını yarın Allah’a vereceğiz. Biz bu inançtayız. Benim olduğum yerde hiç kimse hiçbir canlıya zarar veremez. Bu yüzden büyük gayret ediyoruz, büyük paralar harcıyoruz. Hayvanlarımız sefil olmasın diye." "Hepsini raporla birlikte kamuoyuyla paylaşacağız" Başkan Kurnaz, köpeklerin telef olmasının herkes gibi kendisini de derinden etkilediğine dikkat çekerek, "İki gün önce gördüğümüz görüntüler benim de içimi çok acıttı. Hemen ertesi sabah ‘Bizden mi kaynaklanıyor, nasıl oldu bu olay?’ diye talimat verdim ve inceleme başlattık, soruşturma açtık. Hayvan yaşam alanında çalışan bütün personelin tek tek ifadelerini aldık. Teftiş kurulumuz bugün raporunu tamamlayacak. Bu olay neden yaşandı, nasıl böyle bir görüntü ortaya çıktı, bizim arkadaşlarımızdan kaynaklı bir durum mu var, tüm bunları rapor ortaya çıkınca paylaşacağız. Dün, soruşturma başlattığımızı resmi olarak kaymakamlığımıza ve valiliğimize bildirdim. Vatandaşlarımız ve hayvanseverler emin olsun; bizim olduğumuz yerde asla hayvana kötü muamele olmaz, kötü niyetle yaklaşım olmaz. Ama bunu siyasi bir alana çekmek isteyenler olabilir, buna asla müsaade etmeyeceğim. Bütün hayvanseverleri hayvan yaşam alanımıza davet ediyorum" ifadelerini kullandı. "Ne gerekiyorsa yapacağız" Muhtemel bir ihmal durumunda gerekli işlemlerin yapılacağını belirten Kurnaz, "Biz orada tedavi ve kısırlaştırma yapmıyoruz. Büyükşehir Belediyemizle anlaşmamız var; tedavi, kısırlaştırma ve hastalık bakımlarını onlar yapıyor. Biz günlük bakım ve beslemeyi yapıyoruz. Eğer bir hayvan hastalanırsa büyükşehir barınağına götürüyoruz. Büyükşehir Türkiye’de örnek bir barınak yaptı. Biz de istiyoruz ki bizim yaşam alanımız örnek bir yer olsun. Yeni başladık, eksiklerimiz olabilir ama bunları hızla giderip hayvanlarımıza bakacağız. Hem sokakta hayvanlarımızın sefil olmasını, hasta olmasını, soğukta kalmasını önleyeceğiz hem de insanlarımızın, çocuklarımızın, hamile kadınlarımızın ve yaşlılarımızın can güvenliğini sağlayacağız. Belediye olarak her ikisini yapmak görevimizdir. Hem hayvanların aç, sefil kalmamasını sağlayacağız hem de sokakta yaşayan insanların can güvenliğini koruyacağız. Ama öyle bir noktaya çekilmeye çalışılıyor ki sanki burada sistemli bir işkence varmış gibi… Bir canlıya işkence yapacaksak neden onu toplayıp kendi alanımıza getirelim? Bu akıl ve mantık dışı. Hayvanlarımız için milyonlarca lira harcayan bir belediyenin böyle bir şey yapması düşünülemez. Bugünkü açıklamalar beni çok üzdü ama buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Eğer çalışanlarımızdan bir ihmal varsa buna da müsamaha etmeyeceğiz. Görüntüler hepimizin içini acıttı, benim de içimi acıttı. Eğer rapor sonunda hatalı olduğu tespit edilen biri olursa, o kişi asla hayvan yaşam alanında çalışmaya devam edemez. Hayvanseverlerimiz ve vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsun. 24 Kasım gecesinden itibaren gelişmeleri anbean takip ediyorum. Rapor çıktığında İlkadım Belediye Başkanı olarak ne gerekiyorsa yapacağız" şeklinde konuştu.
Samsun Büyükşehir’den sıfır atık bilincine katkı
26 Kasım 2025 Çarşamba - 17:37 Samsun Büyükşehir’den sıfır atık bilincine katkı Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre bilincini yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak adına "Çiftlik Caddesi Sıfır Atık Dönüşüm Projesi" kapsamında Çiftlik(İstiklal) Caddesi’nde bulunan 436 işletmeye "Sıfır Atık Kiti" dağıtıldı. "Temiz Çevre, Temiz Samsun" hedefiyle çalışmalarını sürdüren Samsun Büyükşehir Belediyesi, sıfır atık ve çevre bilinci alanındaki projelerine her geçen gün yenilerini ekliyor. Bu doğrultuda kent genelinde sürdürülebilir bir atık yönetimi oluşturmak amacıyla yürütülen çalışmalar, İlkadım ilçesinin en yoğun noktalarından biri olan İstiklal (Çiftlik) Caddesi’nde önemli bir dönüşüm hamlesiyle devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, "Çiftlik Caddesi Sıfır Atık Dönüşüm Projesi" kapsamında daha önce cadde genelinde düzenlediği Çevre Anneleri etkinlikleri ile vatandaşlarda sıfır atık farkındalığını artırmış, doğal kaynakların korunması ve geri dönüşümün önemine dikkat çekmişti. Bu bilinçlendirme adımlarının ardından yine "Çiftlik Caddesi Sıfır Atık Dönüşüm Projesi Farkındalık Pazarı" kurularak sürdürülebilir yaşam kültürünün toplumun tüm kesimlerine yayılmasını hedeflemişti. Çevre dostu kitler işletmelere dağıtıldı Proje kapsamında yine Büyükşehir Belediyesi, çevre duyarlılığını güçlendirmek ve cadde esnafının sürdürülebilir uygulamalara katılımını artırmak amacıyla bölgedeki işletmelere "çevre kitleri" dağıttı. İçerisinde termos, tasarruf ampulü, perlatör, bez çanta ve file bulunan çevre dostu bu kitler, toplam 436 işletmeye ulaştırıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin kent genelinde yürüttüğü bu örnek uygulamalar sayesinde Samsun’un sürdürülebilir şehircilik alanında bölgeye öncülük etmeyi sürdürmesi hedefleniyor.