Yerel Haberler
Tunceli
Atık ahşaplar sanata dönüşüyor 18 Aralık 2025 Perşembe - 09:44:08 Tunceli’de lise öğrencileri, atık ahşapları tuval olarak kullanarak hem sanata yöneliyor hem de teknoloji ve diğer bağımlılıklardan uzaklaşıyor. Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde öğrenciler, sanal bağımlılık ve diğer zararlı alışkanlıklardan uzaklaşmak amacıyla resim sanatıyla buluşuyor. Çemişgezek Anadolu Lisesi’nde yürütülen etkinliklerde, kullanılmayan ahşap parçaları tuvale dönüştürülüyor. Öğrenciler, öğretmenleri Songül Deniz Ilık’ın rehberliğinde fırça ve boyalarla ahşap yüzeyler üzerinde duygu ve düşüncelerini resimlere yansıtıyor. Yaklaşık 15 öğrencinin katılım sağladığı çalışmalar, hem çevre bilincini artırıyor hem de gençlerin sosyal ve ruhsal gelişimine katkı sunuyor. Öğrencilerden Sudenaz Köroğlu, "Atık ahşapların sanata dönüştüğü bu çalışmamızda hem çevre bilincimizin daha çok arttığını hem de bağımlılıkla mücadelede etkili bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz" dedi. "Resim çizmeye başladığımdan beri kendimi daha rahat, stres ve kaygıdan uzak hissediyorum" Resimle birlikte çevre bilincinin de oluştuğunu belirten Ilgın Özçelik, "Telefon ve bilgisayardan uzak kalmak günümüzde imkansız bir hale geldi. Bu yüzden telefon ve bilgisayardan uzaklaşmak için kendime bazı hobiler edinmek istiyordum. Bu da resim çizmek oldu. Resim çizmeyi sevdiğim için kendime bu hobiyi edindim. Bu şekilde telefon ve bilgisayardan uzaklaştım. Resim çizmeye başladığımdan beri kendimi daha rahat, stres ve kaygıdan uzak hissediyorum. Bu yüzden resmin hayatımda önemi büyüktür. Herkese resim çizmeyi tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı. "Bu tür etkinliklerle gençlerin ekran bağımlılık süresi azalıyor" Okul bünyesinde resim sanatını sevdiren Resim Öğretmeni Songül Deniz İlik ise "Türkiye Yüzyılı Maarif modelinde, üzerinde durulan konulardan biri de kaynakların etkili kullanımı ve sıfır atık ile geri dönüşümün önemine vurgu yapmaktadır. Burada yaptığımız etkinliklerde okulumuzda var olan atıkları en etkili şekilde kullanıp atık miktarını geri dönüşüm yoluyla tekrar kullanmaktır. Bunun yanında bu tür etkinliklerle gençlerin ekran bağımlılık süresi azalıyor, teknoloji bağımlılıkları azalıyor ve diğer zararlı alışkanlıklardan uzaklaşabiliyorlar. Resim çalışmaları sayesinde öğrencilerin hem el becerilerinin geliştiğini hem de sosyal etkileşimlerinin arttığını fark edebiliriz. Öğrencilerimiz geri dönüşüm ile sanatı bir araya getiriyor. Çevreye daha duyarlı, üretken ve estetik bakış açısına sahip bireyler yetiştirdiğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Tunceli’de yaz sezonu bitti, kenti sessizlik kapladı
13 Ekim 2025 Pazartesi - 11:55 Tunceli’de yaz sezonu bitti, kenti sessizlik kapladı Tunceli’de yaz sezonunun bitmesi ve havaların soğumasıyla birlikte kentte sessizlik hakim oldu. Doğası, yaban hayatı, tabiat parkları ve güzellikleriyle dikkat çeken Tunceli, yazın yerli ve yabancı turistler ile gurbetçilerin uğrak noktası oluyor. Nüfusu 10 katına çıkan ve adım atılacak yer olmayan Tunceli’de sonbaharın kendini hissettirmesiyle birlikte kentin sokaklarında, nehir kenarlarında ve parklarında sessizlik hakim oldu. Yerel halk, bu sakinlik dönemini kentin doğal unsurlarına daha yakın vakit geçirmek açısından fırsat olarak değerlendirirken öğrenciler ise Tunceli’nin her mevsim başka bir güzelliğe büründüğünü ifade etti. Doğa sesinin ve kent yaşamının iç içe geçtiği bir atmosfere sahne olan kent, artık kış turizmine hazırlanıyor. "4 mevsimi dolu dolu yaşıyoruz" Mameki Park’ta yürüyüş yapan Saniye İzci, "Memleket olarak şanslı bir yerde yaşıyoruz. Çünkü biz burada 4 mevsimi dolu dolu yaşıyoruz. Güz mevsimini de yine çok güzel yaşıyoruz. Doğa yeniden dirilmiş gibi oluyor. Bütün renkleri bir arada yaşıyoruz. Sonbahar mevsimini çok huzurlu geçiriyoruz. Sessiz, sakin, doğayla baş başa, Munzur’un sesi eşliğinde" dedi. "Tunceli’nin doğasını çok seviyorum" Munzur Üniversitesi öğrencilerinden Fatma Gül Eriş, "Buraya geleli bir ay oldu. Hava değişimi bir anda oldu, ilk geldiğim zamanlarda hava güneşliydi ve bir anda insanlar azalmaya başladı. Biz de arkadaşlarımla artık daha fazla dışarıda duramıyoruz. Çünkü havalar soğudu, yurttan çıkamıyoruz ya da bir yere oturduğumuzda oradan kalkamıyoruz. Tunceli’nin doğasını çok seviyorum. Her şeyden önce Munzur suyuyla alakalı ‘Bir kere içen vazgeçemiyor’ diye bir laf var. O gerçekten doğru" ifadelerini kullandı. "Son günlerin tadını çıkarıyoruz" Arkadaşlarıyla birlikte sıcak havaların son günlerinin tadını çıkardığını belirten Dolunay Dalan, "Munzur Üniversitesi’nde 2’nci sınıfız. Arkadaşlarla birlikte son günlerimizi yaşıyoruz. Tunceli’de havalar soğumaya başladı. Arkadaşlarla birlikte yürüyüş yapmaya, oturup çay kahve içmeye geldik. Son günlerin tadını çıkarıyoruz" diye konuştu. "Tunceli’de sadece doğa, biz ve hayvanlar iç içe kalmış gibiyiz" Munzur Üniversitesi öğrencilerinden Esma Takak ise "Biz öğrenciler olarak kışa yakın geldik ve şu an Tunceli’de sadece doğa, biz ve hayvanlar iç içe kalmış gibiyiz. İnsanlar çok az. Doğayla beraber şu an Tunceli’nin tadını çıkarıyoruz. Tunceli’nin eşsiz güzelliğini bu mevsimde yaşadığımız için öğrenciler olarak çok mutluyuz" şeklinde konuştu.
Tunceli’de afet bilinci küçük yaşta kazandırılıyor
11 Ekim 2025 Cumartesi - 10:06 Tunceli’de afet bilinci küçük yaşta kazandırılıyor AFAD ve MEB AKUB iş birliğiyle Tunceli’de tüm okullarda afetlere hazırlık eğitimleri veriliyor. Tunceli’de, Milli Eğitim Bakanlığı Arama Kurtarma Birimi (MEB AKUB) ve AFAD Tunceli iş birliğiyle kent genelinde afet bilincinin küçük yaşta kazandırılması amacıyla başlatılan eğitimler sürdürülüyor. Anasınıfından itibaren tüm okul kademelerinde uygulanan eğitimlerde, öğrencilere temel afet bilinci kazandırılırken, muhtemel bir deprem anında doğru davranış biçimleri tatbikatlarla pekiştiriliyor. Bu çerçevede kentteki bir ilkokulda da deprem tatbikatı yapıldı. Tatbikatta öğrencilere ilk olarak teorik bilgiler verildi ve ardından ’çök kapan tutun’ metodu uygulandı. Son olarak öğrenciler güvenli bir şekilde okuldan dışarı çıktı. "Tüm okullarımızda sınıf bazlı temel afet bilinci eğitimi vermekteyiz" Eğitim ve tatbikatlar hakkında bilgi veren Tunceli AFAD Eğitim Şube Müdürü Onur Beydili, "İlimizde valimizin koordinesinde ana sınıfından başlayarak tüm okullarımızda sınıf bazlı temel afet bilinci eğitimi vermekteyiz. Bunun dışında eğitim sonrası öğrencilerimizle birer tatbikat gerçekleştirmekteyiz. Bütün kamu kurumlarımızda, çalışanlarımıza yönelik ‘temel afet bilinci ve yangın farkındalık eğitimleri’ gerçekleştirerek eğitim sonrası bir de yangın tatbikatı uygulaması yapıyoruz. 2024 yılında bizler, valimizin talimatıyla 7 ilçemizde ‘Kapı Kapı Modeli’ dediğimiz eğitim metoduyla bütün ilçelerimizdeki kamu kurumlarımızda, okullarımızda, sokaklarımızda, apartmanlarda, kahvehanelerde, iş yerlerinde, vatandaşlarımızı tek tek ya da toplu olarak bilgilendirmeler gerçekleştirdik, temel afet bilinci hakkında broşürler dağıttık. 2025 yılında başlattığımız ‘Damla Modeli’ dediğimiz yani, bireyin önce kendisinden başlayarak, ailesine eğitim verdiği daha sonra akrabalarına, komşularına temel afet bilinci eğitimlerini gerçekleştirmekteyiz" dedi. "Bütün vatandaşlarımızı afet bilinci hakkında bilinçli olmaya davet ediyoruz" Afet eğitimlerinin sürdürülebilirlik açısından oldukça önemli olduğunu belirten Beydili, "İlçelerimiz de dahil olmak üzere bütün okullarımızda bu eğitimlerimizi gerçekleştireceğiz. Belirli bir tarih aralığında eğitimlerimizi sürdürüyoruz. 2026 yılında, bahar döneminde de bu eğitimlerimizi tekrarlayarak vermeye devam edeceğiz. Eğitimlerin sürdürülebilirliği çok önemli. Özellikle afet bilinci süreklilik isteyen bir süreçtir. Bunun sürekli tekrarlanması lazım. Bireylerimiz, ailelerimiz, öğrencilerimiz, bütün vatandaşlarımızı afet bilinci hakkında bilinçli olmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
Tunceli’de sağlıkta iki önemli adım: Onkoloji Hizmet Birimi ve Mobil Kanser Tarama Aracı
10 Ekim 2025 Cuma - 15:40 Tunceli’de sağlıkta iki önemli adım: Onkoloji Hizmet Birimi ve Mobil Kanser Tarama Aracı Tunceli Devlet Hastanesi’nde Onkoloji Hizmet Birimi’nin açılması için hazırlıklar tamamlanırken, Mobil Kanser Tarama Aracı için ise girişimlerin başlatıldığı bildirildi. Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Şefik Aygöl, Tunceli Devlet Hastanesi’ni ziyaret ederek Onkoloji Hizmet Birimi’nin faaliyete geçmesi için yürütülen çalışmaları yerinde inceledi. Vali Aygöl, ayrıca kanserle mücadelede erken teşhisi güçlendirecek Mobil Kanser Tarama Aracı’nın şehre kazandırılması için de girişimlerin sürdüğünü belirtti. "Vatandaşlarımızın hastalıklarını önceden teşhis ederek onlara önemli bir artı sağlamak istiyoruz" Vali Aygöl, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Şehrimizde, günde ortalama 2 bin 500 vatandaşımıza, kıymetli sağlık ekibimiz hizmet vermektedir. Bugün de bu doğrultuda, özellikle geldiğimiz günden beri vatandaşlarımızın en fazla talep ettiği hususlardan biri kanser hastalarımızın il dışında tedavi edilmesi hususuna bir çözüm arayışıydı. Bununla ilgili olarak ekiplerimiz hummalı ve çok güzel bir çalışma yaptı. Vatandaşlarımıza bu hususta 2 güzel haber vermek istiyorum. Birincisi, Onkoloji Hizmet Birimi’ni Devlet Hastanemizde çok kısa bir vakitte hizmete açacağız. Şu anda gerekli altyapı hazırlandı, hekimimiz ve sağlık ekibimiz oluşturuldu. 15-20 günlük bir süreç içerisinde de bu birimi hizmete açacağız. Bu konuda özellikle tanısı konulmuş olan hastalarımız tedavilerinin çok önemli bölümünü bu birimimizde yapılabileceklerdir. İkinci önemli bir husus da, kanserle mücadeledeki en önemli artımız erken teşhis konulabilmesi. Bu durum tedavide büyük bir rahatlık ve kazanım sağlıyor. Bu hususla ilgili olarak da şehrimize önemli bir hizmet daha kazandırmak istiyoruz. Mobil Kanser Tarama aracıyla ilgili olarak bir girişimde bulunuyoruz. Bu konuda İstanbul Tuncelililer Sağlık ve Eğitim Vakfımızın ve Tunceli İl Özel İdaresi’nin destekleriyle 6 milyon TL değerindeki tarama cihazını almak için girişimlerde bulunduk. Onu da en kısa vakitte şehrimizle buluşturmak ve vatandaşlarımızın hastalıklarını önceden teşhis ederek onlara önemli bir artı sağlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Aşı karşıtlığı artıyor: Uzmanlardan salgın uyarısı
10 Ekim 2025 Cuma - 11:12 Aşı karşıtlığı artıyor: Uzmanlardan salgın uyarısı Türkiye genelinde son yıllarda artan aşı karşıtlığı, toplum bağışıklığını tehdit eder boyuta ulaştı. Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hakkı Aktaş, "Aşısız birey sayısı arttıkça salgına kadar gidebilecek ciddi sağlık sorunları için zemin oluşuyor" dedi. Son yıllarda ülke genelinde aşıya yönelik tereddüt ve reddin artması, sağlık otoritelerini endişelendiriyor. Sağlık Bakanlığı’nın 1981 yılından bu yana yürüttüğü Genişletilmiş Bağışıklama Programı sayesinde birçok bulaşıcı hastalık kontrol altına alınırken, son dönemde düşen aşılama oranları yeniden salgın riskini gündeme getirdi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hakkı Aktaş, aşı karşıtlığının yalnızca bireysel bir tercih değil, toplumsal bir risk unsuru haline geldiğine dikkat çekti. "Toplum içerisinde aşısız birey sayısı arttıkça, salgına kadar gidebilecek ciddi sağlık sorunları için bir zemin oluşmaktadır" Aşı karşıtlığının salgına yol açabilecek ciddi sağlık sorunlarına sebep olabileceğini belirten Tunceli Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hakkı Aktaş, "Sağlık Bakanlığı’nın 1981’den bu yana yürüttüğü genişletilmiş bağışıklama programıyla birçok hastalığın toplumda görülme sıklığını önemli ölçüde azaltmış bulunmaktadır. Bu, aşılama hızının başarısı sonucunda karşımıza çıkan çok önemli bir sağlık kazanımıdır. Ancak son zamanlarda görülen aşıya karşı tereddüt, zaman zaman ret kararları bizim aşılama hızında istediğimiz yüzde 95’lik ve yüzde 100’lük oranların daha da aşağıya düşmesine sebep olmakta. Toplum içerisinde aşısız birey sayısı arttıkça özellikle salgına kadar gidebilecek ciddi sağlık sorunları için bir zemin oluşmaktadır. Bugün aşı tereddüdü olan insanların neden tereddüt ettiklerini sahadaki arkadaşlarımız bire bir ilgilenerek takip etmektedirler. Aşı tereddüdü olan her aile için bir hekim ve bir psikologdan oluşan ekiplerimiz bire bir irtibat sağlamakta, telefonla ve yüz yüze görüşerek aşı için ikna çalışmalarını yürütmeye devam etmektedir. Ancak son yıllarda mevcut jeopolitik konumu nedeniyle ülkemiz bir geçiş güzergahındadır. Bu güzergah sebebiyle bazı bulaşıcı hastalıkların ülkemiz içerisinde dışarıdan gelen vakalarda görülme sıklığında bir artış ortaya çıkmıştır. Bu artış ayrıca aşısız bireyler için fazladan risk teşkil etmektedir. Bu aşılamayla beraber eğer biz toplumsal bağışıklama hızımızı şu anki hedeflerimizde olduğu gibi korumayı başarırsak dışarıdan gelen vakalardan kaynaklı bulaşıcı hastalıkların ve salgınların da önüne geçebileceğiz" dedi. "Doğru bilgiyi sosyal medyadan, internetten değil; direkt aile hekimlerinden edinebilirler" Uzman Dr. Aktaş, "Biz aşı ile ilgili tereddüdü olan, aşıyı reddetmeyi düşünen herkese ulaşıyoruz. Hekimimiz ve psikoloğumuz aracılığı ile onlarla görüşerek bu noktada bilgilendirerek farkındalıklarını yeniden oluşturmayı hedefliyoruz. Bizimle iletişime açık olsunlar. Sosyal medyada veya haber sitelerinde ulaştıkları kaynakların bilimsel bir dayanağı olup olmadığını muhakkak araştırsınlar. Bununla ilgili her zaman bilgi alabilmek için aile hekimliklerine ve ilgili sağlık kuruluşlarına başvurup, doğru bilgiyi sosyal medyadan, internetten değil; direkt aile hekimlerinden edinebilirler" şeklinde konuştu.